Kızgın Bir Lira metnini kronolojik sıra ve mantık akışı içinde özetleyiniz

Hasan Güleryüz adında, on üç yaşında, İzmir Buca şehrinde yatılı okuyan bir çocuk varmış. Yaşadığı yerde hava yumuşak, çimenler yeşilmiş. Görülmesi gerek güzellikte bir yerde yatılı okuyormuş. Hafta sonlarını da orada tanıdığı kimse olmadığı için okulda ders çalışarak ya da arkadaşlarıyla top oynayarak geçiriyormuş. (GİRİŞ)

Bir hafta sonu Hasan Güleryüz gezintiye çıkmış. Mart ayı olmasına rağmen hava yaz günü gibi sıcacıkmış. Hastaneden aşağıya doğru yürürken tren raylarına ulaşmış. Tren raylarının üzerinde parlayan bir şey fark etmiş. Daha da yaklaşınca onun 'bir lira' olduğunu görmüş. O esnada içinde bir üzünç belirmiş. Eğilip almış bir lirayı, sıcaklığını avucunda hissetmiş. O sıcaklık onu geçmişte yaşadığı bir anısına götürmüş. O esnada çevresindeki her şeyi unutup bir anda geçmişine dalıp gitmiş. 6 yaşında babasının cebinden izinsiz aldığı bir lirayı hatırlamış Hasan. Evde kimse yokken babasının cebinden aldığı bir lirayla koşarak şekerci dükkanına gitmiş. Dükkana girdiğinde gördüğü görüntü ve burnuna gelen koku çok hoşuna gitmiş. Şekerlerin görüntüsüne dalmışken elindeki bir lira kaynayan tencerenin içine düşmüş. Şekerci parayı alıp ona verince paranın sıcaklığından neredeyse avucu yanmış. Birden bire yaptığı hatanın farkına varıp koşarak dükkandan çıkmış. Eve vardığında annesiyle babası evdeymişler. Babası elindeki torbayı oğluna uzatmış. Utancından ve ağdalı şekerin yapışmasından dolayı Hasan avucunu bir türlü açamamış. En sonunda annesi açıp bir lirayı görmüş ve oğlunu hiç utandırmadan paranın onun olduğunu söylemiş. Hasan babasının getirdiği paketi açınca içinden çok sevdiği şekerler ve lokumlar çıkmış. (GELİŞME)

Yaşadığı bu olaydan sonra Hasan bir daha annesinden ve babasından izinsiz onlardan para almamayı öğrenmiş. Yürürken rayda bulduğu bir lirayı da onu oraya koyan karşıdan gelen çocuklara vermiştir. (SONUÇ)