İnsan bir dine inanmaya neden ihtiyaç duyar
İnsan, yaratılışı gereği bir şeylere inanmaya ihtiyaç duyar. İnsanın, yaratıcıya inanma duygusu fıtratında olan bir duygudur. Aklını kullanan insan, beni kim yarattı?, nereden geldim?, dünya nasıl yaratıldı? gibi soruların cevabını bulmaya çalışır. Bunun cevabını aklıyla bulabilir. Bazende kendini yalnız ve zor durumda hisseden insan, güvenecek, içini dökecek ve inanacak bir şeyler aramaya başlar ve Allah’ı bularak O’na inanır.
Din, fert ve toplum açısından zorunlu bir ihtiyaçtır. Din duygusu doğuştan olduğuna göre insan ruhunun huzura kavuşması için bu duygunun tatmin edilmesi gerekir. Din ve inançtan başka hiç bir şey insanın gönlündeki mânevî boşluğu dolduramaz. İnsan beden ve ruhtan meydana geldiği için insanın nasıl bedensel ihtiyaçları varsa, ruhsal ihtiyaçları da vardır. Ruhun en mühim ihtiyacı ve gıdası ise dindir, inançtır, ibâdettir.
Hak dinin emirleri ve yasakları insanların faydasınadır, lehinedir. Bu bakımdan dinin prensiplerinin uygulanması toplum düzeni açısından da son derece mühimdir. Din insana, iyi olmayı emreder. Hayırlı işler yapmaya teşvik eder. Adâletle hareket etmesini emreder. Herkese el ve dille zarar verilmemesini, aksine yararlı olunmasını emreder. Kumarı, içkiyi, fuhşu, yalanı, aldatmayı, kandırmayı, hırsızlığı, gasbı vb. yasaklar. O hâlde dînî prensiplerin uygulandığı toplumlarda birlik, beraberlik, dirlik, düzen olur. Dolayısıyla insanlar huzur ve güven içinde yaşarlar.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.