Hz. Muhammed’e Muhammedü’l-Emin denilmesinin sebepleri
Hz. Muhammed kendisine peygamberlik verildikten önce ve sonra doğruluğu ve güvenilir oluşuyla ün salmıştı. Mekkeliler değerli mallarını çalınmasın veya gasp edilmesin diye toplumda en emin gördükleri Hz. Muhammed (asv)’e teslim ederlerdi.
Güzel ahlâkı, ticaretteki dürüstlüğü, zekiliği ve iş bilirliği, insanlara karşı tutumu, adaletli olması ve hakkı gözetmesi, hoşgörülü ve güler yüzlü oluşu ,merhametli ve şefkatli olması Hz. Muhammed’in (s.a.v.) kısa zamanda herkes tarafından tanınmasını ve sevilmesini sağladı. Bu nedenle henüz peygamber olmadan kendisine Mekke halkı tarafından "Muhammedül Emin” (Güvenilir Muhammed) lâkabı verilmişti. O doğruluğu ve dürüstlüğü ile toplumda herkes için örnekti. Nitekim, kendisine peygamberlik verildiğinde zaman bile hiç kimse ona "yalancı" dememiş, ama farklı bahanelerden dolayı inanmamışlardı. Onun güvenilir olduğunu şu iki örnek bizlere açıkça göstermektedir.
Emîn sözlükte "kendisine güvenilen, hıyanet etmeyen, sözünde duran, vefalı; başkalarından korkmayan kimse" anlamına gelir. Kaynaklarda belirtildiğine göre Hz. Muhammed, Cenâb-ı Hakk'ın himayesi sebebiyle Câhiliye devrinin yaygın kötülüklerinden hiçbirine bulaşmadan tertemiz büyüdü. Çevresinde en mert, en iyi huylu, en asil, komşuluk haklarını en iyi gözeten, en uysal, en doğru sözlü ve en güvenilir kimse olarak tanındı. Allah Teâlâ bütün bu iyi sıfatları onda bir arada topladığı için "Muhammedü'l-emîn" lakabı ile meşhur oldu. Bunun bir delili, Hz. Muhammed'in gençlik yıllarına rastlayan Kâbe'nin tamiri ve Hacerülesved'in yerine konulması olayındaki rolü ve gördüğü kabuldür.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.