Haksızlık karşısında doğru tavır göstermenin önemi
Toplumda herkes birtakım sosyal haklara sahiptir. Bu haklar herkese eşit olarak tanımlanmıştır. Özgür ve mutlu bir yaşam için insanların bu haklarını rahatlıkla kullanabilmesi gerekmektedir. Haksızlık, başkalarının her türlü haklarına karşı yapılan saygısızlık ve engel demektir.
Kendi hakkını koruyamayan, başka insanların uğradığı haksızlıklara müdahale edemeyen insanlar huzursuz yaşamaya mahkumdur. Huzursuz insanlarla dolu bir toplum varlığını sürdüremez. Bu nedenle bir kişiye karşı yapılan haksızlığın sadece o kişiyi ilgilendirdiğini düşünmek yanlış olur. Haksızlıklara ses çıkartılmadıkça, haksızlıklar çoğaldıkça bütün bir toplum manevi olarak çöküntüye uğrayacak, zamanla yok olacaktır.
Bu nedenle her ne olursa olsun hakkımızı aramalı, haksızlıklara engel olmalı ve bunu insanlık ve toplum görevi olarak kabul etmeliyiz. İnsanın kendisi ve ait olduğu toplumun huzuru ve varlığı için bu görev en iyi şekilde yerine getirilmelidir.
Haksızlığa uğradınız da ne hali varsa görsün demeyin, hakkınızı savunun. Haksızlığa uğrayan siz değil başka birisiyse de onun hakkını sonuna kadar savunun. Sessiz kalmayın. Ne o kişiye o yalnızlığı yaşatın ne de siz vicdanınızı rahatsız edecek bir haksızlığı savunun.
Konuşmamı Hz. Ali'nin (r.a.) şu sözüyle bitirmek istiyorum: Haksızlık önünde eğilmeyiniz. Çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz.
Kaynak:Eğitim Sistem
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.