Hacca gitmek ve Hacı olmak
Hac kavramı; sözlükte, kastetmek ve yönelmek anlamlarına gelir. İslami bir terim olarak ise hac; imkânı olan Müslümanların, zilhicce ayında ihram giyerek, Arafat’ta vakfe yaparak ve Kâbe’yi tavaf ederek yaptıkları farz ibadetin
adıdır.
Hacca gitmek; İslamın beşinci şartıdır. Hac ibadeti Arafat’da bir miktar durmaktan ve ondan sonra Kabe'yi tavaf ederek ziyaret yapmaktan oluşur.
Mekke-i mükerreme şehrine gidip gelinceye kadar, geride bıraktığı çoluk çocuğunu geçindirmeye yetişecek maldan fazla kalan para ile oraya gidip gelebilecek kimsenin, ömründe bir kere, Kâbe-i şerifi tavaf etmesi ve Arafat’ta durması farzdır.
Her devirde hacılara "hacı" denmiştir. Fakat ilk zamanlar hacı çok olduğu için hacı ismi ile çağırmak meşhur olmamıştır. Bunun için hacıya hacı demek bid'at değildir.
Hacılarla ilgili hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle:
(Hacı, ehlinden ayrılıp da 3 gün yol gidince, doğduğu günkü gibi günahsız olur.) [Ebu Davud]
(Bir hacı ile karşılaşınca, ona selam ver, onunla müsafeha et, eve girmeden önce, senin için dua, istigfar etmesini iste; çünkü hacı, mağfiret olmuş kimsedir.) [Taberani]
(Hacı, Allah yolundadır. Hac yolunda sarf ettiği mal için bire 700 sevap alır.) [Taberani]
(Kim, bir hacıyı techiz etse, aile efradına sahip çıksa, onunla aynı sevaba kavuşur. Diğerinin sevabından da hiçbir eksilme olmaz.) [Beyheki]
Kaynak:Eğitim Sistem
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.