Günlük hayatta kullanılan telefon, televizyon, lamba, bilgisayar ve birçok alet elektrik enerjisiyle çalışır

Bugünlerde elektrik enerjisi, rüzgar ya da güneş enerjisi gibi kaynakları kullanarak farklı yollardan oluşturabiliriz. Elektrik oluştuktan sonra uzun mesafelerde taşınmak için iletim hatlarına gönderilir. Bu iletim hatları genelde yüksek gerilim hatları olarak adlandırılır. Yüksek gerilim, elektriğin uzun mesafelere daha verimli şekilde ulaşmasını sağlar. Gerilim azaldığı zaman, elektrik mahallemize kadar gelmiş demektir. Ve artık elektrik, mahallemizdeki ev ve okullara dağıtım hatları üzerinden ulaştırılacaktır.

Telefon, televizyon, lamba, bilgisayar, telefon gibi araçlara santrallerde üretilen elektrik kablo hatlarıyla 220V gerilime sahip olacak şekilde evlere aktarılır.

Elektriğin aktarımı günümüzde o kadar iyi bir teknoloji ile yapılıyor ki hiç elektrik taşıma hattı görmeden bile elektrik kullanılabilen bölgeler var. Bu yer altından geçirilen kablolar sayesinde yapılıyor, ve bir kablo arızası olduğunda yerler kazılıyor.

Elektrik hidroelektrik, termik, nükleer santraller veya başka jeneratörlerle üretilir. Bu yolla üretilen elektrik trafolarda aktarıma uygun olacak şekilde önce yüksek gerilimli olarak kullanılacak birime yakın yerdeki başka bir trafoya taşınır.

Buradaki trafodan doğru binaların girişine, veya başka bir trafoya daha hat çekilir. Binanın girişinde de bir trafo bulunur, ben üzerinde şimşek görseli olan ve elektrik yazan bir kutu görmüştüm, bu kutudaki trafoda da ev kullanımına uygun, 220V gerilime düşürülür. Türkiye'de böyle iken, farklı ülkelerde evlere gönderilen gerilim farklı olabiliyor

Bu anlattığım taşıma işlemi de hep kablolarla yapılıyor. Elektrik üretilen santrallerden büyük direklere bağlı kalın kablolarla daha küçük yerlere, oradan da yine daha ince kablolarla elektrik aktarılır.

En sonunda da cihazlarımızı prize takar, şarj eder veya doğrudan kullanırız. Son elektrik aktarımı da evdeki trafodan odanızdaki prize ve cihazınıza olur.