Gazlı Göl Metni Cevapları
Gazlı Göl Metni Sayfa 144 Cevapları
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
1. Yaşadığınız ya da gezip gördüğünüz bir yerle (dağ, deniz, tepe, göl, akarsu, çağlayan, kale, kule, çeşme, köprü vb.) ilgili hikâye ya da efsaneyi anlatınız.
TİTREYEN GÖL EFSANESİ
Titreyen göl ülkemizde Antalya’nın Manavgat ilçesinde yer almaktadır. Göl gerçekten bakıldığı zaman aynı bir titreme görüntüsünü ortaya koyduğu için titreyen göl denilmiştir.
Rivayete göre, gölün kenarında yaşayan ve kuşları besleyen yaşlı bir balıkçı oturmaktadır. Kuşlar yaşlı balıkçıyı gölün kenarında gördüklerinde kanatlarını çırparak ona doğru gelirdi. Bir gün bu gölde avlanan avcılar su üstündeki ördekleri vurur. Yaşlı balıkçı bunun karşısında avcıların üzerine yürür ve onları avlanmaktan vazgeçirmeye çalışır. Avcılar yaşlı adamı iter ve su üstündeki vurdukları ördekleri almaya çalışır. Bu sırada diğer ördekler hep birlikte havalanarak kanatlarıyla bir hortum oluşturur ve avcıları kaçırırlar. Bu olaydan sonra göl hep titremeye başlar. Bu titremeye yöre halkı, kuşlar yaşlı balıkçıya ağlıyor diye yorum yaparlar.
2. Yurdumuzda özellikli yerler için neden hikâye ya da efsaneler anlatılmıştır?
İnsanların ilgisini bu yerlere çekerek buraları ziyaret etmelerini sağlayıp turistik faaliyetlerin gelişmesi için anlatılmıştır.
3. Birazdan okuyacağınız metnin başlığını ve görsellerini inceleyiniz. Metnin konusunu tahmin ediniz. Tahmininizi ve metinle ilgili zihninizde oluşan soruları 1. etkinliğe yazınız.
Gazlı Göl Metni Sayfa 146 Cevapları
1. ETKİNLİK
Bence bu metnin konusu şudur: Gazlı Göl’ün isminin nereden geldiği ve hikayesi.
Metinle İlgili Zihnimde Oluşan Sorular
- Gazlı Göl nerededir?
- Gazlı Göl ismi nereden gelmektedir?
- Gazlı Göl şifalı bir göl müdür?
Gazlı Göl Metni Sayfa 147 Cevapları
2. ETKİNLİK
Okuduğunuz metindeki anlamını bilmediğiniz kelime ve kelime gruplarını, bunların anlamlarıyla ilgili tahminlerinizi aşağıya yazınız. Daha sonra bu kelime ve kelime gruplarının anlamlarını sözlükten bularak tahminlerinizle karşılaştırınız. Doğru tahmin ettiklerinizi inceleyiniz.
avunmak: Bir şeyle uğraşarak acısını unutmak, sıkıntılardan uzaklaşmak, teselli bulmak
çıban: Vücudun herhangi bir yerinde oluşan ve çoğu, deride veya deri altında şişkinlik, kızartı, ağrı ve ateş ile kendini gösteren irin birikimi
sızı: Hafif ve ince ağrı
derman: 1-Güç, takat, mecal. 2- İlaç
göçmek: Yerleşmek amacıyla mahalle, köy, şehir veya ülke değiştirmek
3. ETKİNLİK
Okuduğunuz metinle ilgili aşağıdaki soruları cevaplayınız.
1. Metnin konusu nedir? Baştaki tahmininiz doğru çıktı mı?
Cevap: Metnin konusu Gazlı Göl’ün hikayesidir. Tahminin doğru çıktı.
2. Kral Midas’ın kızının aklını oynatmasının sebebi nedir?
Cevap: Çıbanlardan dolayı çektiği acıdır.
3. Metinde Kral Midas’ın duygularını belirten ifadeler hangileridir?
Cevap: “Ama yüreğinin tam ortasında, düşünü, işini kendine acılarla zehir ettiren kapkara bir tasası varmış.”, “Kral Midas, bu günleri karartan, geceleri uzatan yasın içinde, kızıyla birlikte kıvranıp duruyormuş.”, “Kral Midas, sevinmiş, sarayına sığamamış. Tüm acıları kaybolmuş, hiç dert çekmemiş bir can olmuş.”
4. Kral, kızını korumak için ne yapmıştır? Kralın yerinde siz olsaydınız ne yapardınız?
Cevap: Kral, kızını korumak için peşine adamlar salmış, adamlara kızını gözetletmiş. Ben kralın yerinde olsaydım kızımın yanından ayrılmazdım.
5. Kız nasıl iyileşmiştir?
Cevap: Ak bir kayanın altından çıkan suyu içip onunla vücudunu yıkayarak iyileşmiş.
6. Gazlı Göl nasıl oluşmuştur?
Cevap: Kral Midas’ın emri ile suyun etrafı kazınıp göl olması sağlanmış.
7. Gazlı Göl hangi hastalıklara şifa olmaktadır?
Cevap: Deri hastalıklarına şifa olmaktadır.
8. Sizce metinde anlatılanların hangileri gerçek, hangileri kurgudur? Metinden gerçek ve kurgusal unsurlara örnekler veriniz.
Cevap: Metnin tamamı kurgudur. Metnin türünün masal olması bu metnin kurgu olduğunu gösterir. Afyonkarahisar’ın yakınındaki Gazlı Göl gerçektir.
4. ETKİNLİK
Gazlı Göl kaplıcaları hakkındaki araştırmalarınızı hangi kaynaklardan yaptınız? Bu kaynakların güvenilirliği hakkında neler söylersiniz?
Araştırmaları https://afyon.ktb.gov.tr internet sitesinden yaptım. Bu site “gov” uzantılıdır. “gov” uzantılı siteler devlete aittir ve güvenilirdir.
Gazlı Göl Metni Sayfa 148 Cevapları
5. ETKİNLİK
Aşağıdaki cümleleri okuyunuz. Cümlelerin altındaki soruları cevaplayınız.
1. Ahmet, melek gibi biriydi.
2. Sana göre kim haklı?
3. Bu işi senin kadar iyi yapamam.
4. Geç kalmamak için hiç uyumadım.
5. Aydın’a babası ile gidecekmiş.
Yukarıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerin tek başlarına bir anlamı var mıdır?
Cevap: Altı çizili kelimelerin tek başlarına anlamı yoktur.
Altı çizili kelimeleri cümleden çıkardığımızda cümlelerin anlamında bir değişiklik olur mu? Niçin?
Cevap: Altı çizili kelimeleri cümleden çıkardığımızda cümlelerin anlamında bir değişiklik olur. Çünkü bu kelimeler cümle içinde anlam ilgileri kurarlar ve cümlenin anlamına etki ederler.
Yukarıdaki altı çizili kelimeler edattır. Edatlar, kelimeler ve kelime grupları arasında anlam ilgileri kurmakta görevli kelimelerdir. Edatlar, başka kelimelerle ve kelime gruplarıyla birleşerek değişik ve yeni anlam ilgileri kurar. Aşağıdaki örnekleri dikkatle inceleyiniz.
Birazdan fırtına çıkacak gibi. (tahmin, olasılık)
Bu iş dünküne göre daha kolaymış. (karşılaştırma)
Yumruklarım memleket kadar büyük. (benzerlik)
Lastik patladığı için geç kaldım. (neden – sonuç)
Toprağı saban ile sürdünüz. (araç)
Özgür, telaşla içeri girdi. (durum)
Bağırmama rağmen beni duymadı. (tersine olarak)
Sabaha karşı şehre vardık. (zaman)
İnsanlar rıhtıma doğru yürüyorlar. (yön)
Bu araba ancak on bin eder. (en çok)
Benden başka herkes bu filmi seyretmiş. (dışında)
Siz de okuduğunuz metindeki edatları bulup bunların cümleye kattığı anlamları yazınız.
• Her yerinde sanki bin yılan, etini, kemiğini dilim dilim doğruyor, tatlı canına bir tadımlık yaşam mutluluğu vermiyormuş. (benzerlik)
• Bu su başka bir su; bu su başka bir duygu gibi sarmış onu. (karşılaştırma)
• Bir dakikası, bir yıl kadar uzun; bir günü, bir ömür kadar genişmiş. (benzerlik)
Gazlı Göl Metni Sayfa 149 Cevapları
6. ETKİNLİK
Aşağıdaki cümleleri okuyunuz. Cümlelerin altındaki soruları cevaplayınız.
1. Deniz ve güneş onun en sevdiği iki sözcüktür.
2. Bugün ya da yarın yola çıkacaklar.
3. Çok uğraştı ama onu ikna edemedi.
4. Bir baktım ki otobüs hareket etmiş.
5. Borcunu verme de göreyim seni!
Yukarıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerin tek başlarına bir anlamı var mıdır?
Cevap: Altı çizili kelimelerin tek başlarına bir anlamı yoktur.
Altı çizili bu kelimeleri cümleden çıkardığımızda cümlelerin anlamında bir daralma olur mu? Niçin?
Cevap: Altı çizili bu kelimeleri cümleden çıkardığımızda cümlelerin anlamında bir daralma olur.
Yukarıdaki cümlelerde altı çizili kelimeler hangi amaçla kullanılmıştır?
Cevap: Cümle içinde kelimeleri, kelime gruplarını, aynı tür cümleleri ya da ayrı iki cümleyi birbirine bağlamak için kullanılmıştır.
Yukarıdaki altı çizili kelimeler birer bağlaçtır. Bağlaçlar cümle içinde kelimeleri, kelime gruplarını, aynı tür cümleleri ya da ayrı iki cümleyi birbirine bağlayan görevli kelimelerdir. Bağlaçların da edatlar gibi tek başlarına anlamları yoktur. Bağlaçlar “ile” bağlacı hariç (-le, -la), kendilerinden önceki ve sonraki sözcüklerden ayrı yazılır.
Bağlaçlar da edatlar gibi anlama katkı yapar. Aşağıdaki örnekleri dikkatle inceleyiniz.
Müzik ile resim en sevdiğim derslerdir. (beraberlik)
İhtiyacı var ki senden yardım istiyor. (neden – sonuç)
Ardından koştuk fakat yetişemedim. (karşıtlık)
Kermese gidebilirsin ancak eve erken dön. (koşul)
Bugün beni sen bile kızdıramazsın. (de)
Adam olacaksın da biz göreceğiz! (alay, inanmama)
Ne küserim ne incinirim. (olumsuzluk)
Siz de okuduğunuz metindeki bağlaçları bulup bunların cümleye kattığı anlamları yazınız
• Yaraların, sancıların kıskacında, pençesinde öyle inlermiş, öyle inlermiş ki dağlar, seller çın çın ötermiş. (neden – sonuç)
• Yabanlaşmış; yüzünün, gözünün renklerini yitirmiş, üstünü başını bitirmiş, bir ses bile anlamaz duruma gelmiş. (dahi ,de)
• …ağrıların elinde dilim dilim doğranır da buna yürek dayanır mı? (umutsuzluk)
Not: Hem bağlaç hem de edat olarak kullanılabilen “ile” yerine “ve” gelebiliyorsa “ile” bağlaçtır.
Gazlı Göl Metni Sayfa 150 Cevapları
7. ETKİNLİK
Aşağıdaki cümleleri okuyunuz. Cümlelerin altındaki soruyu cevaplayınız.
1. Ey insanlar! Sözümü iyi dinleyiniz!
2. Tüh! Yine otobüsü kaçırdım.
3. Hey çocuklar! Buraya gelin!
4. Ay, ne şirin bir köpek bu böyle!
5. Vay gülüm! Nereden bu geliş?
• Yukarıdaki cümlelerde altı çizili kelimeler hangi amaçla kullanılmıştır?
Cevap: Cümleye seslenme, şaşırma, pişmanlık, sevinç gibi anlamlar katmak için kullanılmıştır.
Yukarıdaki altı çizili kelimeler birer ünlemdir. Ünlemler; korku, sevinç, şaşkınlık, acıma, kızgınlık gibi duyguları anlatıp çağrı, buyruk, seslenme, yasaklama gibi durumları belirten kelimelerdir. Ünlemlerden hemen sonra ya da ünlem bulunan cümlelerin sonunda ünlem işareti (!) kullanılır.
Ünlemlerden bazıları şunlardır: a, e, o, ah, ey, of, uf, ah, ha, be, hah, hay, hey, vah, vay, pöh, püf, hop, tuh, tüh, yuh, yuha, aman, hişt, ayol, yahu, haydi, eyvah, bravo, aferin, yazık, hoppala, sakın vb.
Ünlemler de bağlaçlar ve edatlar gibi cümlede anlama katkı yapar. Aşağıdaki örnekleri dikkatle inceleyiniz.
Ey insanlar! Sözümü iyi dinleyiniz! (seslenme)
Tüh! Yine otobüsü kaçırdım. (üzülme)
Ay, ne şirin bir köpek böyle! (sevinme)
Sakın ha, bir daha buralarda dolaşma! (uyarma)
Ah! O ne güzel bir arabaydı. (özlem)
Of, bu kadar yeter! (bıkkınlık)
Vay gülüm! Nereden bu geliş? (şaşma)
Siz de okuduğunuz metindeki ünlemleri bulup bunların cümlenin anlamına yaptığı katkıları yazınız.
• Fidan kız, ceylan kız, civan kız “Ah!” dedikçe kral “Vah!” ediyormuş; ama … (acı, üzülme)
Gazlı Göl Metni Sayfa 151 Cevapları
8. ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerin türünü (edat, bağlaç, ünlem) ve cümleye kattığı anlamları yazınız.
• O zaman, sırası ile büyüklerin ellerini öpme yarışı başlardı.
Cevap: Edat. Eylemin nasıl yapıldığı.
• Amcalar, dayılar ve yetişkin oğullarla torunlar namazdan dönerlerdi.
Cevap: Bağlaç. Birlikte
• Davulcu hem tokmağı vurur hem maniler okurdu.
Cevap: Bağlaç. Aynı anda
• O kadar gürültü yaparlardı ki kendi seslerini duymazlardı.
Cevap: Bağlaç. Neden sonuç.
• Kapıdan çıkarken “Eyvah! Yine geç kaldım!” diye söylenirdi.
Cevap: Ünlem. Üzülme.
9. ETKİNLİK
Kendinizi, yerli turistleri Gazlı Göl’de gezdiren bir rehber olarak düşününüz. Yaptığınız araştırmadan ve okuduğunuz metinden hareketle turistlere Gazlı Göl’ü anlatınız. Konuşmanızı yapmadan önce anlatacaklarınızın içeriğini düşünce sıralamasına göre düzenleyiniz. Anlatacaklarınızı liste hâline getiriniz. Hayal gücü, benzetme, abartma, mizah vb. den yararlanarak tam bir rehber gibi konuşmanızı yapınız.
Konuşmanızda beden dilinizi etkili bir şekilde kullanmaya, dilimize henüz yerleşmemiş yabancı kelimelerin Türkçelerini kullanmaya özen gösteriniz.
Sevgili misafirler.
Arkamda görmüş olduğunuz gölün ismi Gazlı Göl. Bu isim nereden geliyor birazdan anlatacağım. Önce insanlar niçin buraya geliyor onu anlatayım.
Gazlıgöl kaplıcasının 45-68 °C sıcaklıktaki suyunun debisi 9 lt/sn.dir. Kimyasal özelliği ise hiperterm, hipotenik, alketihir karbonatlı ve hafif radyoaktif bileşiminden oluşmaktadır. Bu bileşimlerin birçok deri hastalığına şifa olduğuna inanılıyor. Bu nedenle deri hastalığına sahip olan çoğu insan şifa bulma amacıyla buraya geliyorlar.
Derler ki eskiden bu yörede bir kral yaşarmış. Bu kralın da çok güzel bir kızı varmış. Fakat kız bir hastalığa yakalanmış. Vücudunun her yerinden çıbanlar çıkıyor, kıza acı veriyormuş. Ne tedaviler denedilerse kız iyileşmemiş. En sonunda kralın kızı, çektiği acılara dayanamayarak kendini dağa taşa vurmuş. Dağ tepe gezmiş. Acısından önüne gelen suyu içmiş, içine girip serinlemeye çalışmış.
Bir gün kızın yolu buraya düşmüş. Kayanın altından çıkan suyu içmiş. İçtikçe içine hoşluk dolmuş. Her yerini bu suyla yıkamış. Yıkadıkça çıbanları gül olmuş, birer birer sönmüş. Sonunda kız tamamen iyileşmiş. Kral bu işe çok sevinmiş. Suyun aktığı yeri kazdırmış. Burası da böylece göl olmuş.
Siz de buralara kadar gelmişsiniz. Suyun bir zararı yoktur. Denemekten korkmayın. Şifa arayan şifa bulsun, içi yanan içini serinletsin.
10. ETKİNLİK
Grup olarak yazma yöntemini kullanarak bulunduğunuz mahallenin adının konmasıyla ilgili bir efsane oluşturunuz. Oluşturacağınız efsaneyle ilgili aşağıdaki taslağı doldurunuz.
Olay Örgüsü: "Mahmutbey" mahallemizin adının nereden ve nasıl geldiği.
Kişiler: Mahmut Bey, İsmihan Sultan, Kral, Kraliçe, Saray askerleri.
Mekan: Yemyeşil ağaçların arasındaki ihtişamlı saray ve Mahmut Bey'in yaşadığı ev.
Zaman: Günlerden bir gün.
Serim bölümünde yazacaklarımız: Zamanı, mekanı ve kişileri tanıtıp bahsedeceğimiz efsaneden söz açmak.
Düğüm bölümünde yazacaklarımız: Mahmut Bey efsanesini uzun ve detaylıca anlatmak. Yaşanan maceralardan bahsetmek ve mahallemizin adının nereden geldiğini göstermek.
Çözüm bölümünde yazacaklarımız: Mahmutbey Mahallesinin adını alışı ve mutlu sonla efsaneyi bitirmek.
MAHMUT BEY
İnsanlık tarihinin görüp görebileceğini en güzel yeşillere sahip bir tepenin görkemli süsü olan Kralın sarayında her günkü telaşın devam ettiği sanılmaktaydı. Ancak sarayda annesinin dizine yatmış acılar içinde kıvranan bir güzel vardı. İşte bu güzel, Kralın biricik kızı olan İsmihan Sultandı. Gözyaşları sel olmuş, sarayın duvarlarından akmaktaydı. Kraliçe kızının bu durumuna çok üzülmüş ve artık kralla konuşacağını söylemiştir.
Kraliçe kararını verdikten sonra kızına söz verir. Sen dünyadaki en masum şeyi yaşamış ve bir adama aşık olmuşsun. Kalbin onun için çarpıyorken ve üzüntüden yataklara düşmüşken bu durumu görmezden gelemem, demiş. Kraliçe kralın karşısına çıkmış.
"Ülkelerin en güzeline, insanların en akıllısına, taçların en ihtişamlısına, zekanın en parlağına sahip olan kıymetli kralım. Ben senin hem eşin hem hizmetkarınım. Karşınıza çıkma nedenim gözümüzün nuru kızımızın durumunu size anlatmam gerektiği içindir. İsmihan Sultan halkımızı ziyarete çıktığı esnada bir ilin yönetiminde olan yakışıklı bir beye aşık olmuş. Günlerdir, aylardır aklından çıkmıyor. Bir dakika uyumuyor, durmadan ağlıyor. Yemekten, içmekten kesildi Sultanımız. Buna bir hal çare bulmalıyız."
Kral, duydukları karşısında şaşkınlığını gizleyememiş. Kızının böyle birine aşık olabileceği aklından bile geçmemiş. Bu yüzden onun halkla iç içe olmasında da hiç sakınca görmemiş ama gel gör ki ummadığı taş baş yarmış ve kızı kendisinden kaç kat düşük seviyede birine aşık olmuş. Kızına olan düşkünlüğü ve yaşadığı bu sıkıntıyla kral epeyce hüzne boğulmuş. Saraydan adamlarına Mahmut Bey'i bulup getirmelerini emretmiş.
Mahmut Bey'de ömründe ilk kez gördüğü ve görür görmez aşık olduğu İsmihan Sultan'ı düşünmekteymiş. Saraylı adamları görünce çok şaşırmış, korkmuş. Aşkından kimseye bahsetmemişken nasıl olur da öğrenirler diye endişeye kapılmış. Mahmut Bey adamların peşine düşmüş, saraya varmışlar. Kral, Mahmut Bey'i huzuruna çağırmış. Ona kimin nesi olduğunu, ne yaptığını, durumunu sormuş. Mahmut Bey şaşkınlıkla cevaplamış hepsini. Bu sırada da İsmihan Sultan, Mahmut Bey'in saraya geldiğini öğrenmiş. Parmaklıklar arasında onu babasının huzurunda beklerken izlemiş.
Kral, Mahmut Bey'i sürgüne göndereceğini söylemiş. Mahmut Bey bu duruma çok üzülmüş ama asıl üzülen İsmihan Sultan olmuş. O anda saraydan kaçış planları kurmuş. Mahmut Bey saraydan çıkarken elinde bohçasıyla çarşafa bürünmüş bir kadın yanına yaklaşmış. Konuşmadan benimle hızlıca yürü, atının arkasına beni de al ve buralardan gidelim demiş. Mahmut Bey yüzünü görmese de sevgisiyle o kadının İsmihan Sultan olduğunu anlamış. Hızlıca atına bindirip dört nala sürmüş. En sonunda Mahmut Bey'in yaşadığı eve gelmişler. Birbirlerine olan sevgileri karşılıklı olduğu için hiç beklemeden evlenmişler. Kızının kaçtığı öğrenen Kralsa kızının peşine düşmüş. İlk şüphelendiği yer Mahmut Bey'in evi olmuş ve tahmininde de doğru çıkmış. Ancak gittiğinde kızıyla Mahmut Bey çoktan evli bir çift olmuşlar. Kral duyduklarına, gördüklerine çok şaşırmış ama elden ne gelir kızı kararını vermiş ve evlenmiş.
"Madem evlendiniz, o zaman anlı şanlı bir düğün yapmakta bana düşer. tüm ülkede 40 gün 40 gece sürecek eğlenceler başlasın." demiş Kral.
İsmihan Sultan ve Mahmut Bey bu habere çok sevinmişler. Ancak sarayda yaşamak istemediklerini ve burada bir ev inşaa edeceğini söylemiş Mahmut Bey. Onun bu isteği de kabul edilmiş. Cesareti, aşkının karşısında korkusuz duruşuyla Mahmut Bey'i herkes takdir etmiş ve yaşadıkları mahallenin adı o günden sonra "Mahmutbey Mahallesi" olarak kalmıştır.
Gazlı Göl Metni Sayfa 152 Cevapları
GELECEK DERSE HAZIRLIK
Uzun yıllar vatanından ayrı kalan büyükleriniz, akrabalarınız varsa onlara “vatan” kavramı hakkında neler düşündüklerini sorunuz.
Bu etkinliği büyüklerinize danışarak yapabilirsiniz.
www.eba.gov.tr adresinden “vatan” konulu videoları izleyip
dokümanları inceleyiniz.
EBA sitesindeki arama kutusuna vatan yazarak ilgili video ve dokümanlara ulaşabilirsiniz.
• Vatan sevgisini anlatan şiirler bulup ezberleyiniz.
Vatanımız
Şu güzel, huzurlu mutluluk anı,
Uçup gitmesin bir yaprak gibi,
Bir kahpe kurşun almasın canı,
Bir devri tarihe mal eder gibi.
Huzur bulunmuş, yüzler gülerken,
Yurdumuz başarıdan başarıya koşarken,
İnsanlar birbirine dostça bakarken,
Birileri girmesin araya tetikçi gibi.
Dolaşmasın gökte kara bulutlar,
Bu vatanda sönmesin asla umutlar,
Birileri dostu dosta düşman yaparlar,
Düşmana hizmet eden, elçiler gibi.
Yokluyorlar nabzımızı belli bu ara,
Çalmak istiyorlar vatanın namına kara,
Böylesi olgular yorulamaz hayıra,
Düş olamaz bunlar, adeta bir kâbus gibi.
Bu vatanın ay yıldızlı Bayrağı vardır,
Cumhuriyet ise yaşanacak yolu, şiarıdır,
Ona kurşun sıkan eller, elbet kırılır,
Dimdik ayaktadır devlet, bir çınar gibi.
Selahattin Ölmez
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.