Düşmek kelimesinin gerçek ve mecaz anlamı

Düşmek kelimesinin TDK anlamı nedir

1. -e Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek.
2. -den Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek.
3. -e Yere devrilmek, yere serilmek.
4. -e Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak.
5. -e Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak.
6. -e Yağmak.

7. -e Vurmak, değmek, rastlamak.
8. nesnesiz Vakti gelmeden ölü doğmak.
9. -den Atlanmak, aradan çıkmak, eksik kalmak.
10. nesnesiz Eksilmek.
11. -e Aşırı ilgi veya sevgi göstermek.
12. -e Uğramak, kapılmak.

13. -e Yakışmak, uygun gelmek.
14. -e Yakışık almak.
15. -e Ödevi veya yetkisi içinde bulunmak.
16. -e Bulunmak.
17. -e Biriyle yaşama, çalışma, birlikte olma durumunda kalmak.
18. -e Bir bölüşme sonunda payına ayrılmak.

19. -e Kötü bir sebeple istenmeden bir yerde bulunmak.
20. nesnesiz İşbaşından uzaklaşmak.
21. nesnesiz Hızı, gücü, değeri azalmak.
22. nesnesiz Isı, basınç, ateş vb. eksilmek, azalmak.
23. nesnesiz Düşkünleşmek.
24. -e Bir yere ansızın gelmek, damlamak, tesadüfen gelmek.

25. -e Belirli zamana rastlamak.
26. nesnesiz Fırsat çıkmak.
27. nesnesiz Olmak, olumsuz bir duruma girmek.
28. nesnesiz Savaşta savunulmaz duruma gelerek teslim olmak.
29. -e Bazı deyimlerde `yürümek, birlikte gelmek` anlamlarında kullanılan bir fiil.
30. nesnesiz Bayağılaşmak.
31. nesnesiz Kötü yola girmek.
32. -e Alışmak, müptela olmak.
33. -e, teknik Telefon, sanal ağ vb. alanlarda bağlantı kurmak.

Bir dengede ya da düzende bulunan ve bu durumu bir şekilde korumaya devam eden şeylerin bir an boşlukla yer çekime karşı harekete geçmesi düşmek olarak bilinir. Düşmek, mecaz anlamda da kullanılabilir. Bu anlamından istifade ederek yüksek bir yerden alçak bir seviyeye geçiş anlamında da kullanılabilir.

Düşmek kelimesi ile ilgili gerçek anlamlı cümleler

• Hasan oyun oynarken düşmüş.
• Ahmet bize gelirken yolda düşmüş.
• "Havada uçan kuş, vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor." - Reşat Nuri Güntekin
• "Çocukken ağaçtan düşüp ayağım kırılmıştı da ağlayamamıştım." - Sait Faik Abasıyanık
• Çocuk koşarken yere düştü.

Düşmek ile ilgili mecaz anlamlı cümleler

• Nasıl bir girdabın içine düşmüşüm, ben bile şaşırdım.
• Kitabın yeni baskısında buradan bir kelime düşmüş.
• Ben bu kahvehaneye nereden düştüm?
• Babamın içine bir kurt düşmüş.
• Yalnız senin değil herkesin notu düşmüş.
• Bu durum karşısında annemin içine bir şüphe düştü.
• Kötü bir sebeple istenmeden bir yerde bulunmak;
  Bu kadar kötü duruma düşeceğini ben bile tahmin edemezdim.
• Bir bölüşme sonunda payına ayrılmak;
  Herkes karnını doyurduktan sona bana sadece bir tane köfte düştü.
• Kötü yola girmek;
  Düşmüş insanların yardımına koşardı.
• Fırsat çıkmak;
  Senin çok beğeneceğin kelepir bir ev düştü.
• Savaşta savunulmaz duruma gelerek teslim olmak
  Kalenin düşmesine çok az kaldı.
• Bayağılaşmak;
  İşler istediği gibi gitmeyince, gerçek yüzünü gösterip iyice düştü.
• Aşırı ilgi veya sevgi göstermek;
  Annem içimizden en çok erkek kardeşimin üzerine düşerdi..
• Düşmez kalkmaz bir Allah, o yüzden sıkma canını.
• Sonunda bizi mahkeme köşelerine de düşürdü ya, ben daha ne diyeyim.
• Şahitlerin ifadesinden sonra mahkeme düştü.