Buzulların oluşturduğu yer şekilleri
Bazı yerlerde sıcaklık sürekli 0 °C’un altında olduğundan yağışlar kar şeklinde gerçekleşir. Karlar erimediğinden üst üste birikir. Yıl boyunca erimeyen karlara kalıcı ya da toktağan kar denir. Kalıcı kar sınırı Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe deniz seviyesine yaklaşır. Örneğin Ekvator’da kalıcı kar sınırı 5000 metre iken bu sınır, kutuplarda deniz seviyesindedir. Kalıcı kar sınırını etkileyen etmenlerden biri de bakı durumudur. Bakı durumunda olan yamaçlardaki kalıcı kar sınırı diğer yamaçlara göre daha yüksektedir. Kalıcı karlar üst üste birikerek zamanla buzullara dönüşür. Buna göre buzulların oluşumu iklime bağlıdır. Bu nedenle buzullara yüksek dağlarda ve kutup çevrelerinde rastlanır. Buzulların oluşturduğu şekillere ise önceden buzul altında olduğu hâlde günümüzde buzulların erimiş olduğu yerlerde rastlanır. Örneğin İskandinav Yarımadası ve Kanada buzul şekillerinin en çok olduğu yerlerdendir.
Senozoik’in Kuaterner (Dördüncü Jeolojik Zaman) Dönemi’nde dört kez buzul dönemi yaşanmıştır. Buzul dönemlerinde İskandinav Yarımadası, Rusya’nın kuzeyi ve Kanada gibi kara kütleleri buzullarla kaplanmıştır. Günümüzde buzulların oluşturduğu yer şekillerine bu tür yerlerde ve yüksek dağlarda rastlanmaktadır. Buzullar dört gruba ayrılır. Yüksek dağlardaki küçük çanakları dolduran buzullara sirk buzulu denir. Eski akarsu vadilerini dolduran ya da beslenme alanından taşarak belirli bir yatak boyunca aşağılara inen buzullar vadi buzulu olarak adlandırılır. Yüksek dağların zirvelerini kaplayan buzullara takke, karaların yüzünü bir bütün olarak kaplayan buzullara ise örtü buzulu denir. Yeryüzündeki buzulların büyük bir kısmı örtü buzulu şeklinde Antarktika kıtasında ve Grönland Adası üzerinde yer almaktadır.
Buzullar da diğer dış güçler gibi aşındırma, taşıma ve biriktirme yaparak yer şekillerini biçimlendirir. Buzul aşındırmasıyla oluşan yer şekillerinin başlıcaları sirk çanağı, buzul vadisi, asılı vadi ve hörgüçkayalardır.
Sirk çanakları, yüksek dağlarda küçük buzul kütlelerinin aşındırmasıyla oluşan çukurluklardır. Bunlardan bir kısmı suyla dolarak göl hâline gelmektedir.
Buzul vadileri, buzul kütlesinin yamaç boyunca belirli bir yatağa gömülmesi ve yamaç boyunca hareket etmesiyle oluşan çanaklardır. Buzul vadilerinin yan profilleri “U” harfine benzer. Oluk vadi olarak da anılan bu vadilerin tabanları da girintili ve çıkıntılıdır. Ana buzulla bağlantılı olan yan ve küçük buzulların oluşturduğu vadilere ise asılı vadi denir.
Buzullar, eğim doğrultusunda hareket ederken kolay aşınan kayaçları kopararak sürükler. Sert kayalar kolay aşınmadığından buzul kütleleri bunların üzerinden kayarak akar. Buzul eridikten sonra ortaya çıkan bu tür kayalara, hörgüce benzediği için hörgüçkaya denir.
Hörgüçkayaların buzulun geldiği yöne bakan yamaçları daha az eğimli, diğer yamacı daha diktir. Buzullar, taşıdıkları materyalleri belirli bölgelerde biriktirerek çeşitli şekiller oluşturur. Buzul biriktirme şekillerinin başlıcaları moren, drumlin ve sanderdir. Morenler, buzul kütlesinin önüne katarak taşıdığı ve erime bölgesinde biriktirdiği yığınaklardır.
Bu yığınakların kalınlığı bazen 50-60 metreyi bulmaktadır. Buzul ilerlemesi ya da gerilemesi sırasında, buzulun tabanındaki ufalanmış materyallerin birikmesiyle oluşan tepelere drumlin denir. Buzul erimesiyle oluşan akarsular, bazen taşıdıkları materyalleri geniş bir düzlüğün üzerine yayarak sander adı verilen düzlükleri oluşturur.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.