Borçlu ölmez, benzi sararır

Borçlu insan hep bir stres içerisinde borcunu ve borcunu ödemesi gereken zamanı düşünüp durur. Bu durumun stresi ve üzüntüsüyle hastalığa kapılabilir. Ancak bu dert borçlu kişiyi öldürmez.

Borç kişiyi öldürmez, ancak hasta edecek kadar üzer, tedirgin eder. Ekonomik şartların adamakıllı ağırlaştığı günümüzde kişinin maddi gücü bazı ihtiyaç ve isteklerinin gerçekleşmesi için yeterli olmayabilir. Bu durumda başkalarından borç almak olağandır. Ancak, bu borçlanmada ölçüyü kaçırmamak gerekir. Çünkü borç, her şeyden önce kişiye bir manevi ağırlık ve sorumluluk yükler.

Kişi, her ne kadar kendince ödeme planları yaparsa yapsın, bilinçaltında «Ya ödeyemezsem» gibi yıpratıcı bir düşünce ve kaygı taşır. Bu kaygı da onun hayatını zehir eder, mutluluğuna gölge düşürür, hatta, sağlığını bile bozar. Bu bakımdan yine atalarımızın: «Ayağını yorganına göre uzat» sözünü kendimize düstur edinip mümkün olduğu kadar borçlanmamaya bakalım.