Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir

Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir
Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir sözündenhareketle insan-hayvan iletişimini konu alan bir hikâye örneğini yazımızın devamından okuyabilirsiniz.

1. Örnek,

Bir zamanlar küçük bir kasabada yaşayan genç bir çocuk vardı adı Ali. Ali'nin en yakın dostu, onun köpeği Karabaş'tı. Karabaş, Ali'nin en sevdiği oyun arkadaşı ve sırdaşıydı. Günlerini birlikte geçirirler, maceralara atılırlar ve birbirlerine her zaman destek olurlardı.

Bir gün kasabaya yeni bir sirk gelmişti. Sirkteki en ilginç gösterilerden biri, bir pandomim sanatçısının performansıydı. Ali, heyecanla gösteriyi izlerken, sanatçının jestleri ve mimikleri aracılığıyla anlattığı hikayeyi hayranlıkla takip etti. Gösteri bittiğinde, Ali düşündü, "Belki insanlarla iletişim kurmak, sözcüklerden daha fazlasını gerektirir."

Ertesi gün, Karabaş'la birlikte kasabanın dışındaki ormana doğru yola çıktılar. Yolda, Ali'nin aklına, pandomim sanatçısının jestleriyle iletişim kurmanın bir yolu olabileceği geldi. Ormanda, bir grup vahşi hayvanla karşılaştılar. İlk başta korktular, ama sonra Ali, pandomim yaparak hayvanlara dostça yaklaşmaya karar verdi.

Ali, jestler ve beden dilini kullanarak hayvanlara yaklaştı. Onlara sakin bir şekilde yaklaşarak dostça davrandı. Hayvanlar, Ali'nin jestlerinden ve beden dilinden aldıkları pozitif enerjiyle ona karşılık verdi. Karabaş, dostluğunu ve cesaretini göstererek Ali'ye eşlik etti.

Sonunda, Ali ve Karabaş, ormandaki hayvanlarla birlikte oynadılar, vakit geçirdiler ve hatta birlikte yemek yediler. Ali, pandomim sanatının gücünü keşfettiğinde, insanlarla iletişim kurmanın sadece sözcüklerle sınırlı olmadığını anladı. Onlarla aynı duyguları paylaşanlar her zaman anlaşabilirlerdi, belki de bir jest, bir bakış ya da bir dokunuşla.

2. Örnek,

Bir gün, bir bilge, kendi türleriyle uçmayı reddeden iki ayrı cins kuşa rastlar yol kenarında. Hayli merak eder bu iki farklı yaratığın nasıl olup da kendi aileleriyle, ait oldukları yerlerde yaşamak istemediklerini, nasıl olup da bir yabancıyı kendi kardeşlerine yeğlediklerini. Biri karga, biri leylek…

O kadar farklıdır ki kuşlar ihtimal veremez birbirlerini sevdiklerine, türdeşleriyle değil de birbirleriyle uçmayı yeğlediklerine. Öyle ya, karga dediğin kargalarla uçmalıdır, leylek dediğinse leyleklerle. Yaklaşır ve merakla inceler kuşları. Ta ki her ikisinin de topal olduğunu keşfedinceye kadar.

O zaman anlar ki, birlikte kaçar, birlikte uçar, birlikte yaşarlar beklenenlerin yanında tutunamayanlar. O zaman anlar ki, sahip oldukları değil, sahip olmadıklarıdır kimilerini birbirlerine yakın kılan. Topal kuşlar birbirlerinin arızlarını bilir ve sömürmek ya da örtmek yerine kabullenirler öylesine.

En sahici dostluklar ortak varlıklar üzerine değil, ortak yoksunluklar üzerine kurulanlardır. Aynı şekilde zengin, aynı şekilde mesut olanların ortak paydaları sabun köpüğü gibidir uçar, söner. Ortak acı, ortak hüzün, ortak pürüzdür esas yakınlaştıran, yaklaştıran…

Bir gün, bir bilge, kendi türleriyle uçmayı reddeden iki ayrı cins kuşa rastlar yol kenarında. Hayli merak eder bu iki farklı yaratığın nasıl olup da kendi aileleriyle, ait oldukları yerlerde yaşamak istemediklerini, nasıl olup da bir yabancıyı kendi kardeşlerine yeğlediklerini. Biri karga, biri leylek…

… O kadar farklıdır ki kuşlar ihtimal veremez birbirlerini sevdiklerine, türdeşleriyle değil de birbirleriyle uçmayı yeğlediklerine. Öyle ya, karga dediğin kargalarla uçmalıdır, leylek dediğinse leyleklerle. Yaklaşır ve merakla inceler kuşları. Ta ki her ikisinin de topal olduğunu keşfedinceye kadar.

O zaman anlar ki, birlikte kaçar, birlikte uçar, birlikte yaşarlar beklenenlerin yanında tutunamayanlar. O zaman anlar ki, sahip oldukları değil, sahip olmadıklarıdır kimilerini birbirlerine yakın kılan. Topal kuşlar birbirlerinin arızalarını bilir ve sömürmek ya da örtmek yerine kabullenirler öylesine.

En sahici dostluklar ortak varlıklar üzerine değil, ortak yoksunluklar üzerine kurulanlardır. Aynı şekilde zengin, aynı şekilde mesut olanların ortak paydaları sabun köpüğü gibidir uçar, söner. Ortak acı, ortak hüzün, ortak pürüzdür esas yakınlaştıran, yaklaştıran…

757
579
790
396
407
67
1268
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.