Ashab-ı kiramı neden sevmeliyiz
Peygamber Efendimize iman ederek O’nu gören ve müslüman olarak ölen kimseler.
Lügat itibariyle ashab, arkadaş manasına gelen “sâhib” kelimesinin çoğuludur. İslâm ıstılâhında “Hz. Peygamber’in arkadaşları” için, daha geniş kapsamıyla Resulullah’ı gören müminler için kullanılmıştır. Sahabî ve çoğulu olan sahabe terimleri de aynı manayı ifade eder.
Sahabî sayılabilmek için az da olsa Resulullah ile görüşmek şarttır. Bu sebeple Hz. Peygamber döneminde yaşamış, O’na iman etmiş, hatta O’nunla haberleşip yazışmış, O’na destek sağlamış kişiler ashâbtan sayılmaz. Meselâ o dönemin meşhur Habeşistan Kralı Necâşî Ashame böyledir. İyiyi kötüden ayırdedebilecek temyîz yaşında Peygamber Efendimiz’i gören çocuklar ise ashabtandır. Meselâ Hz. Peygamber’in iki torunu Hasan ile Hüseyin’in durumu böyledir. Hz. Peygamber’e iman eden ilk kişi olarak ilk sahabî, Resulullah’ın mübarek eşi Hz. Hatice’dir. Son sahabî ise, genellikle kabul edildiğine göre 100/719 senesinde vefat eden Ebü’t-Tufeyl Âmir b. Vâsile el-Leysî el-Kinânî’dir. Bu tarihten sonra yaşayan bir sahabînin varlığı bilinmemekle beraber İslâm âlimleri, Hz. Peygamber’in hayatının sonlarında söylediği: “Yüz sene sonra bugün yaşayanlardan hiç kimse hayatta kalmayacaktır. ” (İbn Hacer, el-İsâbe, Mısır 1328, I, 8) hadîsine dayanarak ashabın bulunabileceği son zaman sınırı olarak 110/729 senesini belirlemişlerdir. İslâm aleminde çok sonraki dönemlerde bile zaman zaman görüldüğü gibi artık bu tarihten sonra sahabî olduğunu iddia edenler çıksa da onlara itibar edilmez. Sahabenin mutlaka Hz. Peygamber (s.a.s.)’i bir an da olsa görmüş veya sohbetinde bulunmuş olması gerekir. Amâlık, sağırlık veya dilsizlik gibi sebeplerle, görme ve sohbetten biri gerçekleşemezse, bu durum sahabî olmaya engel değildir. Nitekim Ashabın ileri gelenlerinden ve Peygamberimiz’in müezzinlerinden olan Abdullah İbn Ümmi Mektûm, âmâ olduğu için Hz. Peygamber’i görememiş fakat, sohbetlerinde bulunmuştur.
Çocuk sahabilerden en çok dikkatinizi çeken hangisidir? Niçin?
Cevap: Abdullah ibn Ömerdir. Çünkü küçük yaşına rağmen savaşlara katılmak istemiş daha sonra büyüyünce Peygamberimizin yaşantısını kendisine örnek almıştır.
Çocuk sahabilerin hayatı ile kendi hayatınızı karşılaştırdığınızda ne gibi benzerlikler ve farklılıklar görüyorsunuz?
Cevap: Biz İslamdan uzaklaşılan bir zamanda yaşarken onlar İslamın ilk doğduğu zamanda yaşamışlardır. Onlar Peygamberi görebilme onuruna sahiptirler.
Onların en fazla imrendiğiniz yönü nedir? Bu konudaki düşüncelerinizi ifade ediniz.
Cevap: En fazla imrendiğim yönleri asr-ı saadet döneminde yaşamış olmalarıdır.
Peygamberimiz (s.a.v.) zamanında yaşayan bir çocuk olsaydınız neler yapar, Resulullah’a (s.a.v.) nasıl davranırdınız? Bu konudaki düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap: Sürekli Peygamberin yanında bulunur anlattığı her şeyi dikkatlice dinler ve uygulardım. Başımı bir kere okşaması bile yeterdi.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.