12. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 190-191-192-193-194 Cevapları Ordinat Yayınları
Metni Anlama ve Çözümleme
1. “Hayvan Çiftliği” adlı romanda geçen “yüz tutmak, göz ucuyla görmek, bayram etmek” sözcük gruplarının anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi “TDK Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü”nden kontrol ediniz.
yüz tutmak tahminim: İnsanın samimi bir ortamda kendini bulması.
yüz tutmak TDK karşılığı: Yüz tutmak deyimi yönelmek, bir şey, olmak üzere bulunmak, giderek biçim ve renk değiştirmek anlamlarına gelir.
göz ucuyla görmek tahminim: Çok ayrıntılı değil de yüzeysel görmek.
göz ucuyla görmek TDK karşılığı: (tam görememekle birlikte) görmek. Çok sevinmek, sevinçten gününü bayram olarak kutlamak anlamlarına gelen bir deyimdir.
bayram etmek tahminim: Çok aşırı mutlu olmak
bayram etmek TDK karşılığı:
2. Yazar neden hayvanları kullanarak sembolik bir roman kaleme almıştır? Tartışınız.
Cevap: Kitapta hayvanlar “Eşitlik” kavramını kendilerine yol olarak belirleseler de, eşitlikten yoksun bir hayat sürmüşlerdir. İktidarda olma isteği, farklı insan tipleri eşitliğe engel oluşturmuştur. Orwell, sistemin ve karakterlerin adını vermeden keskin bir anlatımla kolayca okuyucuya bu tipleri yansıtmayı başarmıştır.
3. Aşağıdaki boşluklara “Hayvan Çiftliği” romanından uygun karakterleri getiriniz.
• Koca Reis: hayvanlara mutluluk ve barış dolu bir dünya vaat eder ve insanların çiftlikten kovulmasını ister.
• Napoleon: ateşli bir ideolog olarak animalizm öğretisini tüm dünyaya yaymak için canla başla didinir, hayvanlara okumayı öğretir, bir değirmen yapılması taraftarıdır.
• Snowball: köpekleri eğitir ve onları bir polis gücü haline getirir, Kartopu’nu çiftlikten kovar, insanlarınkinden daha baskıcı bir yönetim mekânizması oluşturur.
• Bay Jonas : çiftliğin eski sahibidir.
• Bay Frederick: düzenli bir şekilde bakılan komşu çiftliğin sahibidir.
4. Ahırın kapısına asılan buyrukları yorumlayınız. Çiftlikteki kuralların değişmesini hayvanlar nasıl karşılamıştır? Açıklayınız.
Cevap: Oldukça büyük bir çiftlikte çok ağır şartlarda çalıştırılan hayvanların, emeklerinin karşılığını almak bir yana çiftlik sahibi ve yanında çalışanlar tarafından sürekli olarak eziyet görmeleri çiftlik yönetimini ele geçirmek için darbe yapmaya mecbur bırakmıştır.
5. “Bütün hayvanlar eşittir fakat bazı hayvanlar ötekilerden daha fazla eşittir.” sözünde nasıl bir eleştiri vardır? Açıklayınız.
Cevap: Bazı hayvanların ayrıcalıklı olmalarını anlatmaktadır. Toplum içinde herkesin eşit olduğu ama bazılarının ne yazık ki ayrıcalıklı bir yere sahip olduğu vurgulanmaktadır.
6. “Hayvan Çiftliği” romanındaki olayları oluş sırasına göre aşağıdaki boşluklara yazınız.
• Bazı hayvanların insanları çiftlikten kovması
• Bay Jones’un ahırın kapısını açık unutması
• Koca Reis’in bütün hayvanları toplaması
• Koca Reis’in ölümünden sonra Snowball ve Napoleon’un seçilmesi
• Napoleon’un yönetimi ele geçirmesi
• Bütün hayvanların isyan etmesi
7. Romanın ana çatışması nedir? Bu çatışma kimler arasında yaşanmaktadır? Açıklayınız.
Cevap: İnsanlar ile hayvanların arasındaki güç savaşının daha sonra hayvanların kendi aralarındaki savaşa ve sömürüye dönüşmesi
8. Metnin temasını en iyi yansıttığını düşündüğünüz cümleleri bulunuz.
Cevap: “Bütün hayvanlar eşittir fakat bazı hayvanlar ötekilerden daha fazla eşittir.” Cümlesi bence en önemli cümledir.
9. Okuduğunuz romandaki anlatıcı ve bakış açısını saptayınız. Romanın hangi türden yararlanılarak yazıldığını belirtiniz.
Cevap: Romanda hakim bakış açısı kullanılmıştır. Hayvanların ve diğer kahramanların bütün iç düşüncelerini sunar bize yazar. Anlatıcı ise yazarın kendisidir.
10. Okuduğunuz metinden hareketle dönemin sosyal ve kültürel yapısıyla ilgili neler söyleyebilirsiniz? ifade ediniz.
Cevap: 2. Dünya Savaşı’nın son yıllarında Sovyetler birliğinin diktatör lideri Stalin’in gerçek yüzünü göstermek için, gerçeklerle masal tadında hayalleri harmanlayarak hayvan çiftliği kitabını yazmıştır. İnsanların uğradıkları haksızlık ve zulümlerin hayvanlar üzerinden anlatıldığı kitap edebiyat eleştirmenleri tarafından tam not almayı hak etmiştir.
1. ETKİNLİK
Campenella’nm “Güneş Ülkesi” adlı ütopyasından hareketle benzer bir ütopya tasarlayınız.
Cevap: Pala Adası, tamamen farklı bir dünya sunuyor. Petrol ve altın bakımından zengin olan Pala, dış dünyaya tamamen kapalı. Ne bir ordusu vardır ne de ağır sanayi ve silahlanma çabası mevcut. Batı ve Doğu kültürlerinin harmanlandığı tamamen farklı zihniyette bir dünya. Pala Adası’nda mutluluğun formülü ise aşırı tüketim değil özgürlük.
2. ETKİNLİK
“Hayvan Çiftliği” adlı romanla fabl türü arasındaki ilişkiyi değerlendiriniz.
Cevap: Fabl hayvanların konuşturulduğu bir edebiyat türüdür. Hayvan Çiftliği romanında da hayvanlar konuşturulmakta onlar üzerinden olaylar anlatılmaktadır.
Dil Bilgisi
1. “Şahin Efendi bu kasabayı nasıl tasavvur ediyorsa hemen öyle buldu. Sonbaharın ismi gibi sararttığı çıplak bir ovanın nihayetinde bir dağ yamacına tırmanmış eski bir kasaba… Etrafını ova tarafından ince bir dere, öteki yanlarını sık serviler kuşatmış. Servilerin daha yukarısında bir eski kale harabesi…”
Reşat Nuri Güntekin, Yeşil Gece
a. Metinden hareketle üç noktanın (…) kullanım amacını belirtiniz.
Cevap: Üç nokta bitmemiş ifadelerin sonuna konulmuştur. Ayıca açıklama cümlelerinin sonuna konulmuştur.
b. Metinde hâkim olan anlatım tekniği hangisidir? Nedenini açıklayınız.
Cevap: Metinde betimleme anlatım tekniğinden faydalanılmıştır. Çünkü kasaba okura sunulmak istenmektedir.
2. ‘Evet, Teşvikiye Karakolu tarafında yol kapalı’ dedi şoför, Galip’in sorusu üzerine… ‘Gene birisini vurmuşlar. ’ dedi. Galip taksiden inip Emlak Caddesi’ni Teşvikiye Caddesi’ne bağlayan dar ve kısa sokağa girdi, Sokağın caddeyle birleştiği yerde park etmiş polis araçlarının yanıp sönen mavi ışıkları soluk ve acıklı bir neon rengiyle ıslak asfaltta yansıyordu.
“Kara Kitap” romanından alınan bu metindeki noktalama yanlışlarını tespit ederek doğru şeklini aşağıya yazınız.
Cevap: ‘Evet “Teşvikiye Karakolu tarafında yol kapalı.” dedi şoför, Galip’in sorusu üzerine… “Gene birisini vurmuşlar.” dedi. Galip taksiden inip Emlak Caddesi’ni Teşvikiye Caddesi’ne bağlayan dar ve kısa sokağa girdi. Sokağın caddeyle birleştiği yerde park etmiş polis araçlarının yanıp sönen mavi ışıkları soluk ve acıklı bir neon rengiyle ıslak asfaltta yansıyordu.
3. Kişilerin tek başlarına bir güçleri yoktur; çabalarının sonucu, dünyanın genel tablosu içinde pek fark edilmez. Hayatta işler, genel bir iş bölümüne göre yürütülür. Bu iş bölümünde tek adamın payı bir yağmur damlası kadardır. Gene de her damla taşkını artırır, her el insanlığın mutluluğuna ya da sefaletine bir şeyler katar.”
Yukarıdaki paragrafın ana fikri nedir? Açıklayınız.
Cevap: Toplum içinde bireyleri çabaları değil toplumun genelinin kendi üzerlerine düşen işleri sorumluluklarının yerine getirilmesinin öneminden bahsedilmektedir
4. Muhtar iyice köşeye sıkıştığını anlayınca evine Bayram’ı çağırır. Bayram’la pazarlığa tutuşur. Mahkemeye vermezse bütün zararlarının karşılanacağını söyler. Muhtara çaldıkları kuzunun ve evinde yediği dayağın hesabını soran Bayram, düşen çocuğunun da bir daha geri gelmeyeceğini söyler. Çok uğraşmalarına rağmen yine de mahkeme kararından vazgeçiremezler. Bunun üzerine Muhtar( ) ( )Ne yaparsan yap!( ) diyerek çıkışır Bayram’a( ) Bayram eve gelen Sıhhiyeci Şakir’in söyledikleriyle yumuşamıştır biraz( ) Şakir hiçbir şey elde edemeyeceğini( ) mahkeme için çok para harcayacağını söyleyerek muhtarı köşeye sıkıştırmışken bütün zararlarını karşılatırsa kendisinin daha kârlı çıkacağını söyler. Irazca’nın komşusunu yılan sokmuştur. Tüm köylü eve toplanır. Sıhhiyeci Şakir ilk yardımı yapar. Irazca ise “Yılanlar yılanken öcünü alıyor, vazgeçmeyin davanızdan; siz de alın, hesap sorun muhtardan!” diyerek bağırır” (Yılanların Öcü).
a. Altı çizilmiş ifadenin metne kattığı anlam nedir? Açıklayınız.
Cevap: Güçlüler ellerine fırsat geçtiğinde güçsüzleri çok kolayca ezebilmektedir. Oysa güçsüzler daha kırılgandır. Bu olayda ise kırılgan olunmamalı fırsat varken gereği yapılmalıdır inancı var.
b. Metinde öyküleme tekniği kullanılmıştır. Metinden örneklerle bu tekniğin unsurlarını belirtiniz.
Cevap: Öyküleyici anlatım aynı zamanda bir durumu, olayı hikaye etme durumudur. Olaylar, ana karakter ağzından anlatılabileceği gibi ilahi bir bakış açısıyla da anlatılabilmektedir. Öyküleyici anlatımda bir olay döngüsü vardır. Burada yazar, duygu ve düşüncelerini, gözlemlerini ve hislerini hikayeleştirerek anlatır.
c. Metinde yay ayraçla belirtilen yerlere uygun noktalama işaretlerini getiriniz.
Hazırlıksız Konuşma
İki veya daha çok kişinin karşılıklı konuşmasıdır. Bu konuşma bir karara varmak amacı ile yapılmaz. Arkadaşça, dostça konuşarak hoşça vakit geçirmek amacı vardır.
Söyleşirken dikkat edilmesi gereken kurallar vardır. Bu kuralların diğer günlük konuşma türleri için de geçerli olduğu unutulmamalıdır.
Bu kurallar şunlardır:
• Söylenilenler doğru olmalıdır.
• Konuşmanın uygun zamanlarında karşıdaki kişinin adı söylenmelidir.
• Sadece bir kişi konuşmamalıdır. Söyleşinin karşılıklı konuşma olduğu unutulmamalıdır.
• Dinleyen kişiye zorla bir görüşü benimsetmeye çalışılmamalı, o kişinin de görüşlerine saygı gösterilmelidir.
• Konuşurken konuşmanın olanaklarından yararlanılmalı ama bağıra bağıra konuşulmamalıdır.
• Konuşurken el kol eylemleri abartılmamalıdır. Yoksa söylenilenden çok eylemlere dikkat edilir.
• Konuşanın sözü kesilmemeli, düşüncesini söylemesine olanak sağlanmalıdır.
• Konuşma ortamına sonradan gelenleri konuşmaya katmak için konuşulan konu kısaca o kişiye de anlatılmalıdır. Konu gelen kişiye açıklanmak istenmiyorsa ortak bir konu üzerinde konuşulmaya başlanmalıdır.
b. Uygulama
• Yeşil Gece, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Yılanların Öcü, Gün Olur Asra Bedel, Kara Kitap, Hayvan Çiftliği romanlarından okuyup beğendiğiniz bir tanesini sınıf ortamında hazırlıksız konuşma şeklinde sununuz.
• Sunum esnasında doğru telaffuzun gerektirdiği boğumlama, vurgulama, tonlama ve duraklamaya dikkat ediniz.
• Gereksiz ses ve kelimeler kullanmaktan kaçınınız.
Arkadaşlar, bugün sizlere Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Saatleri Ayarlama Enstitüsü" adlı romanından bahsedeceğim. Bu roman, modernleşme sürecindeki toplumsal değişimleri ele alırken İstanbul'un atmosferini de detaylı bir şekilde yansıtıyor. Romanın ana karakteri olan Hayri İrdal, modernleşme çabalarının merkezinde yer alan Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nde çalışmaktadır. Burada zamanı standartlaştırmak için çalışırken zamanın kendisinin de nasıl değiştiğini fark eder. Roman, geçmiş ve gelecek arasındaki çatışmayı, kişisel ve toplumsal kimlik arayışlarını ustalıkla işler. Tanpınar'ın derin anlatımı ve zengin betimlemeleriyle bu eser, okuyucuyu sadece bir hikayenin içine değil, aynı zamanda zamanın ve mekanın derinliklerine sürükler. Bu nedenle, "Saatleri Ayarlama Enstitüsü" sadece bir roman değil, aynı zamanda Türk edebiyatının önemli bir başyapıtıdır. Okumak isteyenler için şiddetle tavsiye ederim. Teşekkür ederim.
Arkadaşlarım, bugün size çok sevdiğim bir romanı tanıtmak istiyorum: "Yeşil Gece". Bu kitap, Türk edebiyatının önemli yazarlarından Reşat Nuri Güntekin'in eseri. Kitap, bir aşk hikayesini anlatırken aynı zamanda toplumsal sorunlara da dokunuyor. Hikaye, İstanbul'un fakir semtlerinden birinde geçiyor ve burada yaşayan fakir bir ailenin kızı olan Feride ile zengin bir ailenin oğlu olan Ali'nin aşkını konu ediniyor. Ancak, sosyal sınıf farkları ve toplumsal baskılar, bu aşkı zorlu bir sınavdan geçiriyor. Kitap, insanların iç dünyasını, duygularını ve çatışmalarını ustalıkla işliyor. Güntekin'in akıcı dili ve derin karakter betimlemeleriyle "Yeşil Gece", beni derinden etkileyen bir kitap oldu. Siz de bu muhteşem eseri okuyarak hem edebiyatımızın önemli bir eserini keşfedecek hem de toplumsal konular üzerine derin düşüncelere dalacaksınız. Teşekkür ederim.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.