10. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Gazel Cevapları
10. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 110 Cevabı
1. Osmanlı İmparatorluğu pek çok kültürü bünyesinde bulundururdu. Sizce bu kültür çeşitliliği dili, edebiyatı ve sosyal yaşantıyı nasıl etkilemiştir? Düşüncelerinizi sözlü olarak ifade ediniz.
Osmanlı bünyesinde bir çok yabancı milleti barındırmaktaydı. Bu da o milletlerin dil gelenek görenek ve de edebiyatlarının da imparatorluk sınırları içerisinde etkileşimini sağlamıştır. Bundan dolayı hem kullanılan kelimelerin zenginleşmesi, hem de yeni edebiyat şekil ve türlerinin artmasını sağlamıştır.
2. “Yüksek zümre edebiyatı, saray edebiyatı, klasik edebiyat” kelime gruplarının size çağrıştırdıklarını söyleyiniz.
Herkesin anlamayacağı, anlamak için çaba sarf etmek gerektiren ve de iyi derecede edebiyat bilgisine sahip olunması gereken geçmiş zamana ait edebiyat akımları gelmektedir.
10. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 111 Cevabı
1. Metinde geçen âşık ve maşuk (sevgili) nasıl tasvir edilmiştir? Metinden hareketle aşağıdaki şemalara yazınız.
Aşık: Görenler hasta sanır, deli gibi aşıktır, cefadan acıdan usanma bilmez, aşkı için her şeyi yapacak kadar sevmektedir, bir türlü istediği aşkına kavuşamaz.
Maşuk: Cefadan usanmaz, aşığa pek yüz vermez, sihirli bakışları vardır, gül yüzlüdür.
2. Metinden alınan “Değüldüm men sana mâ’il sen etdün aklumı zâ’il/Mana ta’n eyleyen gâfil seni görgeç utanmaz mı” dizelerinde “sen ve gâfil” kelimeleriyle ifade edilen kimlerdir?
Sen dediği sevgilidir, aşık olunan kişidir, gafil kişiler ise sevgiliye aşığın gözünden bakamayan onun güzelliğini göremeyen aldanmışlardır.
10. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 112 Cevabı
3. Metnin temasını bulunuz. Metindeki ahenk unsurlarının temayı etkilediğini düşünüyor musunuz? Açıklayınız.
Metnin teması aşk ve aşk acısıdır.
4. Metindeki açık ve örtük iletilerin metnin anlatımını nasıl etkilediğini örneklerle açıklayınız.
- Açık ileti: Sevgiliye duyulan aşkın aşığı düşürdüğü durum
- Örtük ileti: Aşkın her koşulda insanı tutkun ve deli gibi hissettirmesi, hasta ettirmesi.
5. Sizce gazelin en güzel beyti hangisidir? Nedenleriyle açıklayınız.
- Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bu ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı - Çünkü bu beyitte şairin her ne olursa olsun aşkından vazgeçmeyeceği, bu sevdadan bir an bile usanmayacağını anlattığı için.
6. Şiirde söz konusu edilen âşıkla şair aynı kişi midir? Düşüncelerinizi sözlü olarak belirtiniz.
Aynı kişidir, çünkü şair kendi ağzından sevgiliye seslenmiş aşık olarak çektiklerinden bahsetmektedir.
7. Aşağıda verilen beyitlerde geçen edebî sanatları bularak şemalara yazınız.
Kamu bîmârına cânân devâ-yı derd ider ihsan Niçün kılmaz mana dermân meni bîmâr sanmaz mı
Soru sorma sanatı vardır, Tecahül-i Arif yani bilip bilmemezlikten gelme sanatı vardır. Sevgilinin kendisine niye bakmadığını bildiği halde sorgular.
Şeb-i hicran yanar cânum töker kan çeşm-i giryânum Uyanır halkı efgânum kara bahtum uyanmaz mı
Göz yaşları kana benzetilmiştir. Bahtının karalığından bahseder. Burada da Benzetme sanatı kullanılmıştır.
8. Şiirde ahengi sağlayan unsurları bulunuz. Bulduğunuz unsurları aşağıdaki şemalara yazınız.
Kafiye:
usanmaz mı
yanmaz mı
sanmaz mı mı’lar redif, an’lar tam kafiyedir.
inanmaz mı
bulanmaz mı
Ölçü: Aruz ölçüsü kullanılmıştır.
Aliterasyon: n,m ve z sessizleri sıklıkla kullanılmıştır.
Kelime tekrarı: sevda kelimesi tekrar edilmiştir.
1. Okuduğunuz metinde geçen “cefâ, murâd, ruhsâr, ihsân” gibi kelimeleri doğru telaffuz etme çalışması yapınız.
Bu etkinliği siz yüksek sesle yapmalısınız.
2. Aşağıdaki parçada yer alan yay ayraç içindeki üç noktanın parçadaki kullanılma amacını söyleyiniz.
Kendisinden önce başka metinlerin olduğunu belirtmek için kullanılmıştır.
(…)
Altında mı üstünde midir cennet-i âlâ
El-hak bu ne hâlet bu ne hoş âb u havâdır
(…)
İnsaf değildir anı dünyâya değişmek
Gülzârların cennete teşbih hatâdır
(…)
Okuduğunuz metinlerden hareketle divan şiirindeki sevgili tipi ile halk şiirindeki sevgili tipini karşılaştırınız. Düşüncelerinizi sınıfta sözlü olarak ifade ediniz.
Divan şiirinde sevgiliye ait çoğu özelliği üstünde taşır. zalimlik, lakayıtlık, gülmek, nazlanmak, alay etmek gibi. şehlalık, mahmurluk ve öfke onun sıfatlarıdır. Renk olarak çoğu kez siyah, bazen de eladır. sevgilinin gözleri anlamlı bakışlarıyla aşığa bir şeyler anlatır. Bu anlatış bazen ok şeklinde aşığın gönlüne girip onu yaralar. Bu durumda göz ile birlikte kaş, kirpikler ve gamze de söz konusu edilir. sevgilinin gözünün bakışı, görüş şekli ve tarzı daima değişik anlamlar ifade eder. Mesela cadıdır, sihir yapar. mesttir, kan dökücüdür, celladdır, kavgacıdır, hilebazdır, afettir, nergistir, bademdir (şekil yönüyle), sad harfidir (şekil yönüyle)… Oysa Halk şiirindeki sevgili daha doğa unsurları ile tasvir edilir. Kakülleri vardır, gözleri ela veya kömür gibidir. Salına salına yürür, utangaçtır. Çoğu zaman naz eder ama yine de daha ulaşılabilirdir.
10. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 113 Cevabı
1. Mevsimlerin, insanların duygu ve düşünce dünyasında farklı etkileri vardır. İlkbahar ve sonbahar mevsimlerinin sizde bıraktığı izlenimler nelerdir? Düşüncelerinizi sözlü olarak ifade ediniz.
İlkbahar olunca mutlu oluyorum çünkü doğa ile beraber ben de yenileniyorum. Ben de tazeleniyorum. İçim içime sığmıyor dışarıda koşmak yürümek hava almak istiyorum. Doğanın insan için yaratıldığını görmek bu mevsimde daha çok belli. Birde yeşillikler ağaçlar çiçekler filizlendi mi dünyalar benim oluyor. İkili ilişkilerimi de etkiliyor. İnsanlara çok iyi davranıyorum. Mutlu olduğum kadar mutlu etmeyi de istiyorum. Sonbahar biraz daha farklı benim için. Önceleri içime kapanıyorum. Severim dersem yalan söylemiş olurum. Dökülen her yaprak tanesi sanki gönlümün üstüne düşüyor da gönül gözümü kapatıyor gibi. Gönlünden nasıl görüyorsun demeyin. Görmek farklı bakmak farklı. Gönlümle bakamasam da görürüm kimi zaman.
2. Şiir; sanat yapmak için mi yoksa topluma seslenmek, toplumu etkilemek için mi yazılmalı? Düşüncelerinizi nedenleriyle paylaşınız.
Türkiye toplumu içinse şiir toplumu etkilemekten çok sanat için yapılır oldu. Şiire değer veren yok ki toplumu etkileyebilsin. Bakınız toplumun etkilenmesi ülküsü bizim içinde geçerli ama uygulamalar toplumun yaşayış tarzına göre şekilleniyor. Ülkemiz de maalesef şiir gereken hassasiyeti görmüyor, umulan değerle karşılaşmıyor bile. Şimdi hiç okunmayan bir şiirin yazılım amacının toplumu etkilemek olduğundan bahsedebilir misiniz? Hayır. Toplumun yönelimine göre de ister istemez şairler şiirlerine yön veriyor oldu. Gereken çevrelerce okunmayacağı bilinen şiirler sanatsal açıdan daha ne kadar zengin yazılabilir öncelik bu oldu.
10. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 114 Cevabı
1. Metinde söz konusu mevsim, nasıl tasvir edilmektedir?
Baharın gittiğini yerini hazanın yani son baharın aldığını söylüyor. O yeşil yapraklı ağaçlar sanki oruca başlamış gibi her şeyden ellerini eteklerini çekmiş ve kendilerini kapatmış kurumuş dala dönmüş gibidirler.
2. Söyleyici gazelin ikinci beytinde sonbaharın gelişini “Bağın ağaçları, dervişler gibi soyutlanma hırkasına girdiler. Sonbahar rüzgârı, çınarın ele benzeyen yapraklarını düşürdü.” şeklinde ifade etmiştir. Sizce bir halk şairi bu durumu nasıl anlatırdı?
Bir halk şairi bu durumu daha yalın ve halkın kullandığı deyim ve benzetmeleri kullanarak anlatma yoluna giderdi. Mesela şöyle diyebilirdi: Hazan mevsimidir ve şimdi soyunur yapraklarından ağaçlar küserler hayata ta ki yeniden doğana kadar.
3. Metnin temasını verilen dizelerden yola çıkarak bulunuz.
Metnin teması verilen dizelerden hareketle sonbahar mevsimin gelişi ve doğanın yeni görünümüdür.
4. Metindeki açık ve örtük iletilere örnekler bulunuz. Bu iletilerin metnin dil ve anlatımını nasıl etkilediğini söyleyiniz.
- Açık ileti: Ağaçların yapraklarından ayrılması hayattan soyutlanması, hazan mevsimini rüzgarının esmesi.
- Örtük ileti: Sonbahar mevsiminin gelişinin insanda uyandırdığı duygular ve hüzün hissi.
5. Sizce gazelin en güzel beyti hangisidir? Nedenleriyle açıklayınız.
- Nâm u nişâne kalmadı fasl-ı bahârdan
Düşdi çemende berg-i dıraht i’tibârdan - Çünkü o güzel bahardan eser kalmaması, o yemyeşil çimenler yerine sararmış yapraklar ve sonbahar rüzgarının alması anlatılmaktadır. Biraz da insanın hayatının gençliğinin akıp gitmesi ve yerini artık o enerji yerine yaşlılığın hayatın sorgulanmasının aldığını hissettirmesidir.
6. Aşağıda verilen beyitlerde geçen edebî sanatları bularak şemalara yazınız.
Her yaneden ayağına al tun akup gelür
Eşcâr-ı bağ himmet umar cûy bârdan
Kişileştirme vardır: Bağın ağaçlarının istekte bulunması anlatılmış ağaçlar insan gibi düşünülmüştür.
Bakî çemende hayli perîşân imiş varak
Benzer ki bir şikâyeti var rüzgârdan
Kişileştirme vardır. Rüzgardan şikayet edilmektedir. Sanki rüzgar insanmış gibi düşünülmektedir.
7. Şairin duygu ve düşünce dünyası ile gazel arasında bir bağlantı kurulabilir mi? Açıklayınız.
Kurulabilir. Şairin hüzün duyguları hazan mevsiminin tasviri şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Bu da bize şairin hissettiği karamsarlık ve yalnızlık hissini vermektedir.
8. Metinde ahenk, hangi unsurlarla sağlanmıştır?
Metinde ahenk kafiye redif ve kelime tekrarlarıyla sağlanmıştır. Özellikle bad-ı hazan gibi kullanımlar sıklıkla tercih edilmiştir. Yine dize içinde yer alan asonans ve aliterasyonlar da ahenkin sağlanmasında rol oynamaktadır.
10. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 115 Cevabı
1. Okuduğunuz metinde düzeltme işareti hangi amaçla kullanılmıştır? Dizelerden örneklerle açıklayınız.
Düzeltme işareti ses değerlerini inceltme amacıyla kullanılmıştır.
2. Aşağıda verilen atasözünde yer alan yay ayracın cümledeki kullanılma amacını söyleyiniz.
İnsan sözünden (ikrarından), hayvan yularından tutulur.
Açıklama yapılırken yapılan açıklama parantez yani yay ayraç içerisinde gösterilir.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.