10. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Felatun Bey İle Rakım Efendi Cevapları
10. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 183 Cevabı
1. Bir eserdeki kahramanların isimleri ile kişilik özellikleri arasında bir bağ olmasının sizce okuyucuda nasıl bir etkisi vardır?
Okuru yönlendirme ve okuduğu karakter hakkında görüş kazanma işlevi görür. Mesela çok akıllı bir kahramanın adı Alim olabilir. Biz daha Alim kelimesinden karakterin zeki olduğunu çıkarırız.
2. Bir romanın sadece kendi yazıldığı dönemde önemli olan bir sorunu ele almış olması, o eserin değerini ve kalıcılığını nasıl etkiler?
Eseri dönemlik bir eser olarak nitelendirmemize neden olur. Çünkü evrensellikten uzak yerel bir eser olarak değer görecek bir eserdir. Bundan dolayı eser döneminde çok okunsa bile kalıcılık konusunda sorun yaşayacaktır.
10. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 187 Cevabı
1. • Bizi gönülden çıkarmazsın ya.
• Ziklas, o tokgözlü, mert, sadık Râkım’dan bu sözleri işitince, oğlanı bir kat daha sevip, yüreğine sokacağı geldi.
• Artık bundan sonra sözü uzatmakta lezzet yoktur.
Yukarıdaki cümleler okuduğunuz metinden alınmıştır. Bu cümlelerdeki altı çizili kelime ve kelime gruplarının anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
- Gönülden çıkaramama: artık sevmez, anmaz olmak, anımsamak istememek.
- yüreğine sokacağı geldi: Kucaklamak, kolları ile sararak göğsüne yaslamak.
- lezzet: herhangi bir şeyden alınan zevk, haz.
2. Râkım Efendi’nin “Hah işte memuriyete bu fikir ve itikatla gitmeni isterim. Bu fikir ve itikat kimlerde olursa mutlaka tevkif-i ilâhiye mazhar olur.” sözlerinden yola çıkarak, kişinin yaşamda başarı kazanmak için neler yapması gerektiğini metinden hareketle açıklayınız.
Ne zaman, nerede durmanız gerektiğini bilmek gerekir. Kendini geliştirmeli okumalı liyakata hak kazanılmalıdır.
10. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 188 Cevabı
3. Râkım Efendi’nin söylediği “İnsanın aklı sonradan başına gelir.” sözü Felâtun Bey’in ifadelerinde karşılığını nasıl bulmuştur? Felâtun Bey’in kendi sözlerinden hareketle açıklayınız.
Felatun Bey halen umutsuzdur.Çünkü çok borç yapmıştır. Hatalarından ders alsa bile bu borcu kapatmak zordur ve kapatsa bile yaşı 90ı bulacaktır.
4. Can’ın söylediği ve “Bütün dünya aleyhime ayaklanarak başıma kılıç vursa bile, sana olan sevgimi başımdan çıkaramazlar.” anlamına gelen beyitle ilgili Râkım Efendi’nin yaptığı yorum, o dönemde edebiyata yüklenen anlamla ilgili size neler düşündürmektedir?
Edebiyat o dönem için hep kavuşalamayan aşkların hep ayrılıkların ve karşılıksız aşkların tercümanı olan eserler üzerinden takip edilmekteydi. Buda okuyanların ruh hallerine yansımakta ve okurları hastalığa kadar dürükleyebilmekteydi. Rakım Efendi de buna vurgu yapmaktadır.
5. Felâtun Bey’in mutasarrıf olarak İstanbul’dan ayrılması olayına, kendisinin ve Râkım Efendi’nin bakış açısındaki farklılığı belirtiniz.
Felatun Bey İstanbul’dan ayrıldığı için çok üzülmektedir. İstanbul’un güzelliğini artık Rakım Bey gibilerin çekeceğini düşünür. Oysa Rakım Efendi de İstanbul’da sevdikleri tam tamına yanında olmadıktan sonra İstanbul’un güzelliğinin bir anlam taşmayacağını düşünmektedir.
6. Kendinizi, okuduğunuz metindeki iki ana kahramandan hangisine daha yakın bulduğunuzu nedenleriyle birlikte söyleyiniz.
Ben kendimi Rakım Efendi’ye yakın buldum. Çünkü kendimi çalışkan azimli ve kararlı dürüst ahlaklı olarak görmekteyim. Bu da Rakım Efendi’de kendimi hayal ettiğim için olabilir.
7. Metindeki açık ve örtük iletilere örnekler bulunuz. Bulduğunuz örnekleri aşağıdaki şemalara yazınız.
Açık İleti: Hemen Rabbim tevkif-i selâmet versin. Benim muradım, inşallah bundan böyle mansıbın daha ziyade büyür de, borcunu ödedikten başka bundan sonra dahi kesb-i destinle zevk etmeye fırsat bulursun demekti.
Örtük İleti : İnsan çalışırsa Allah da yardım ederse insanın azmi ve sabrıyla halledemeyeceği bir şey yoktur.
8. Okuduğunuz metinden yola çıkarak eserin yazıldığı dönemin sosyal ve kültürel özellikleriyle ilgili çıkarımlarda bulununuz.
“Batılılaşma” konusu ve batılılaşma karşısında bizim toplumumuzun ve kültürümüzün nasıl etkilendiği meselesidir. Eserde Rakım Efendi ve Felatun Bey, iki örnek tip ele alınarak batılılaşmayı nasıl anladığımız masaya konmaya çalışılmıştır. Batılılaşma ve çağdaşlaşma yolunda Avrupa’dan yalnız bilim ve teknik yönünden faydalanmamız gerektiği gerçeği okuyucuya verilmek istenmiş. Bunun dışında kalan yaşam biçimi, milli zevklerimiz, milli kültürümüz asırların birikimiyle zaten bizde en özgün biçimde mevcuttur düşüncesi dile getirilmiştir.
9. Metindeki anlatıcıyı ve anlatıcının bakış açısını belirleyiniz.
Metinde anlatıcı yazarın kendisidir. Her şeyi bilir okuru bilgilendirir ve yönlendirir bu yüzden ilahi bakış açısı vardır.
10. Metinde özetleme tekniğinin kullanıldığı yerleri gösteriniz.
A.Mithat, batılılaşmayı yanlış anlayan Felatun Bey’in karşısına doğru anlayan Rakım Efendi’yi koyarak ideal sayabileceğimiz bir Osmanlı efendisi çizer. Romanda Felatun’dan daha çok üzerinde durulan Rakım para işlerinde dikkatli, çalışarak kazanan, fakirken durumunu düzeltebilen başarılı bir adamdır. Rakım’ın biraz da A.Mithat’ın kendisi olduğu ortadadır. Bu iki adamı karşılaştırmak amacı romanın konusunu da belirler. Felatun ile Rakım’ı benzer olaylar ve durumlar içerisine yerleştirerek aralarındaki farkı belirler.
11. Metinde Arapça, Farsça kelime ve tamlamaların sık kullanılması size dönemin dil anlayışıyla ilgili neler düşündürmektedir?
O dönemin hala dilimizdeki öz Türkçe kelimelerle eserler verilmesi anlayışına geçmediğini anlıyoruz. Hala Arapça ve Farsça kelimelerin sıklıkla dilimizde kullanıldığı ve edebiyatımıza hakim olduğu zamanlardır.
12. “Ahmet Mithat roman yazarken geleneksel hikâyeciliğimizi sürdürdüğünden ikide bir okura seslenir, meddahlar gibi ona sorular sorarak bir konuşma havası içinde yazar.” bilgisinin okuduğunuz metne yansımalarını gösteriniz. Böyle bir anlatımın metne yaptığı etkilerle ilgili düşüncelerinizi açıklayınız.
Teverrüm hakkında teşhis emraz kitaplarına derc edilmiş olan sayfalarında yazar ki, bu illete müptelâ olanlar için ilâç olmayıp, verilen ilâçlar ise henüz derdest-i tecrübe olan şeylerdir. Lâkin el altında ihtiyat olarak iki satır daha yazılmış. Denilmiş ki: “Bu hastalıktan bazı kere kendi kendisine iyi olanlar dahi vardır.” İmdi biz Doktor Z. dahi biçare Can’ın yeniden can kazandığını görünce “Pataloji kitabının son ihtarı doğru imiş be!” diye kendi kendisine taaccüp ederek artık kızın iyi olacağını yakinen gördükten sonra herif bütün bütün Lokman kesildi, gitti ki, bundan sonra kayınvalidemi dahi getirsem, o da hiç olmazsa Bukrat kesilebilirdi.
Bu kısımda da görüleceğe üzere yazar hastalık hakkında aklına gelen ne varsa yazmıştır. Bu yaklaşım bazen okurun bilgilenmesini sağlasa da bazen de okuru sıkabilmektedir.
13. Okuduğunuz metnin sonunu kendi duygu ve düşüncelerinize göre değiştirerek yeniden şekillendirip anlatınız.
Metnin sonunda ben olsam bu kadar mutlu bitirmek yerine Can’ın öldüğü Felatun’un da intihar ettiği bir son ile bitirirdim.
10. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 189 Cevabı
1. Okuduğunuz metinde geçen “Adam sen de, ödenmeyecek borç mu olur?” cümlesi cevap alma amacından çok, düşünceyi onaylatma anlamı taşıyan sözde soru cümlesidir. Siz de metinden bu tür sözde soru cümlelerine örnekler bulunuz.
Derken kızcağıza sıhhat geldikçe canı dahi sıkılmaya başlayarak, hocasını istemesin mi?
2. Aşağıdaki parçada bulunan noktalama işaretlerinin parçadaki kullanım amaçlarını açıklayınız.
Lâtife değil! Kız, gerçeği gibi kendisini toplamıştı. Hattâ yataktan bütün bütün çıktı. Gündüzün elbisesini dahi giydi. Ziklas, iki günde bir kere kızın tebeddül-i hâlini Râkım’a yazar idiyse de “İşte oğul, size malûmat-ı lâzımeyi verdim. Fakat evime gelir de, kızı ziyaret ederseniz korkarım ki, hastalığı nükseder.” zeylini hiçbir mektubundan eksik etmezdi.
- ünlem: Heyecan şaşma gibi duyguları ifade eden cümlelerin sonuna konulur.
- Nokta: Biten cümlelerin sonuna konulur.
- inceltme işareti: Yabancı dilden geçen kelimelerde kullanılır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.