10. Sınıf Felsefe Ders Kitabı Sayfa 140 Cevapları Bilim ve Kültür Yayınları

Metin 4

• Aşağıdaki metinde, klonlamayla ilgili öne sürülen görüşleri belirleyiniz.
Cevap: Metinde klonlamayla ilgili öne sürülen görüş, yetişkinlerin kendi organlarını garanti altına almak için kendilerini klonlayarak oluşturdukları klonlardan organlarını alabilecekleri ve bu şekilde organ nakli gerektiğinde kullanabilecekleri bir yöntem olarak sunulmuştur.

• Bu konuya farklı bir açıdan bakılabilir mi?

Bu konuya farklı bir açıdan bakılabilir, örneğin:

• Klonlama etik ve hukuki sorunlar doğurabilir. Klonlar, insan haklarına ve kimliklerine sahip midir? Klonlamaya hangi amaçlarla izin verilmelidir?
• Klonlama ile ilgili sağlık riskleri ve yan etkiler göz ardı edilmemelidir. Klonların yaşam kalitesi ve uzun ömürleri ne olur?

• Bu konuyla ilgili sizden görüş öne sürmeniz istenseydi görüşünüz ne olurdu?
Cevap: Benim görüşüm, klonlamayı organ nakli için bir kaynak olarak kullanmak etik ve hukuki sorunlar doğurabilir. Klonların sahip olduğu haklar ve kimlikleri konusunda net bir çerçeve oluşturulmalıdır. Ayrıca, klonlama ile ilgili sağlık riskleri ve yan etkiler dikkate alınmalıdır. Organ nakli için daha etik ve sürdürülebilir yöntemler araştırılmalıdır.

“(…) Yetişkinlerin gerektiğinde kendileri için uygun transplantları (nakilleri) garantilemesinin bir yolu, kendilerini klonlamaları ve oluşan klonlarım, gerektiğinde organlarını kullanmak üzere, yetişkin insan boyutuna dek büyütmeleridir. Klon (kopya) her bakımdan yetişkinin tıpatıp benzeri olabilir ve böyle olunca da kendi organlarını ‘orijinali’ne vermek yerine onun organlarını alma hakkını ortaya sürebilir. Bu sorunun üstesinden gelebilmek için orijinaller, klonun beyninin, embriyonda farklılaştığı anda tamamen ya da bilincinin gelişmesini engellemeye yetecek kadar tahrip edilmesini sağlayabilirler. Klon, beslenebilir ve hatta egzersiz de yapabilir, böylece orijinal bedenin tümüyle mahvolması durumunda organların orijinaline nakledilmesi yerine orijinalin beyni klona nakledilebilir ve hayat devam edebilir. O zaman orijinal kişinin, çeşitli gelişim aşamalarındaki sınırsız klon yedeği sayesinde beyninin varlığı sürdüğü sürece hayatına devam etmesi sağlanabilir. Bunun sonucunda ortaya çıkacak kişi ya da kişilerin kimliğine ilişkin bir sorun kendini gösterebilir, ama söz konusu kişilerin bir kimlik krizini, yok olup gitmeye tercih edeceğini varsayabilirsiniz. (…)”

John Harris, Hayatın Değeri (Kısaltılmıştır.)

Metin 5

• Aşağıdaki metinde, bilimsel çalışmayla ilgili öne sürülen görüşleri belirleyiniz.

• Cevap: Metinde bilimsel çalışmayla ilgili öne sürülen görüş, bilimsel çalışmanın genellikle grup çalışması olduğunu ve bilim insanlarının bireysel katkılarının grup katkısına göre genellikle daha az olduğunu vurgular. Ayrıca, bilimsel çalışmanın bir problemi çözmek için gereken teknik bilgi miktarının tek bir bilim insanının sınırlı gücünün ötesinde olduğunu belirtir

• Bu konuya farklı bir açıdan bakılabilir mi?

Bu konuya farklı bir açıdan bakılabilir, örneğin:

• Bireysel katkıların da bilimsel çalışmada önemli olabileceği ve bazı önemli bilimsel keşiflerin tek bir bilim insanının çalışmasıyla gerçekleştiği örneklerle desteklenebilir.
• Bilimde grup çalışmasının avantajları olduğu kadar dezavantajları da olabilir, örneğin grup içi çatışmalar veya iletişim sorunları bilimsel çalışmayı olumsuz etkileyebilir.

• Bu konuyla ilgili sizden görüş öne sürmeniz istenseydi görüşünüz ne olurdu?
Cevap: Benim görüşüm, bilimsel çalışmanın genellikle grup çalışması olduğu ve bilim insanlarının birbirlerine olan katkılarının büyük önem taşıdığıdır. Ancak bireysel katkıların da değerli olduğunu ve bazı durumlarda önemli keşiflerin bireyler tarafından yapılabildiğini düşünüyorum. Bilimsel çalışmada işbirliği ve iletişim, önemli başarıların anahtarıdır, ancak bireylerin yaratıcılığı ve özgün bakış açıları da bilimde önemlidir.

“(…) Bilimsel çalışma grup çalışmasıdır; bir problemin çözümünde bilim insanlarının bireysel katkıları az veya çok olabilir; ama bu katkı, grubun katkısıyla karşılaştırıldığında daima küçük kalır. Bilim tarihinde büyük matematikçiler, büyük fizikçiler, büyük biyologlar vardır; ama içlerinde en büyükleri bile, kendilerinden önce gelen kuşakların birikimleri ve çağdaşlarının yardımı olmaksızın fazla bir şey yapamazdı. Bir problemin çözümü için gerekli teknik bilgi miktarı bilim insanlarının bireysel güçlerinin çok üstünde kalır çoğu kez. Bu yalnız gözlemek veya deneysel düzeyde çalışmalar yapmak yönünden değil, aynı zamanda, bir teorinin mantıksal ve matematiksel oluşumu bakımından da doğrudur. Bireyin sınırlı gücü, grubun olanaklarıyla tamamlanır, hataları çalışma arkadaşlarınca düzeltilir; sonunda ulaşılan yanıtlar tek kişilerin kendi başlarına belki de hiçbir zaman ulaşamayacakları yanıtlar olabilir. Pek çok bireyin katkısını içeren bir çözüm, bir bakıma kişi-üstü diyebileceğimiz ortak bir zekânın ürünüdür. (…)”

Hans Reichenbach, Bilimsel Felsefenin Doğuşu (Kısaltılmıştır.)