10. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 68-69 Cevapları Meb Yayınları
Dil Bilgisi
1. Tahir daha pek çok sitemli türküler söyledi ve “birbirimizden ayrılmaya sebep nedir?” diye sordu. Züh- re, “Arap köleyle, sihirbaz kadın” dedi. Bunlar böyle konuşurlarken gözcüler durumu Arap köleye haber verdiler. Arap köle de hemen padişaha gidip olanları anlattı. Padişah gazaba gelip, adamlarını gönderdi. Askerler köşkün altına geldiklerinde, Tahir ile Zühre’yi karşılıklı türküler söyleyerek ağlarken buldular. Hemen Tahir’in üzerine atılıp tuttular, alıp doğru padişaha götürdüler. Padişah, verdiği sözü unutup, “cellat” diye bağırdı. Vezirler ayağa kalkıp padişahtan Tahir’i affetmesini istediler. Padişah vezirlerini kırmadı ve “Tez, Mardin şehrine sürülsün, bir daha bu diyara gelmesin, eğer bundan sonra bu şehirde görürsem, rica falan dinlemez, öldürtürüm” dedi. Vezirler Tahir’i, celladın elinden alıp, yanına beş on adam koyup, Mardin şehrine göndermek için yola çıkardı. Tahir giderken köşkün altından geçtiği sırada, pencereye bakıp derin bir ah çekip ağlamaya başladı.
a. Bu parçadaki fiilimsileri ve bunların türlerini belirleyerek tablodaki ilgili yerlere yazınız.
Fiilimsi | Fiilimsi Türü |
---|---|
ayrılma | isim-fiil |
konuşurlarken | zarf-fiil |
söyleyerek | zarf-fiil |
kalkıp | zarf-fiil |
giderken | zarf-fiil |
dinlemez | sıfat-fiil |
alıp | zarf-fiil |
affetme | isim-fiil |
geçtiği | sıfat-fiil |
b. Belirlediğiniz fiilimsilerin metindeki işlevlerini değerlendiriniz.
Cevap: Bu fiilimsiler metinde sıfat isim ve zarf niteliğinde işlevlerde kullanılmaktadır.
2. Aşağıdaki parçada noktalama işaretlerinin kullanım amaçlarını belirleyiniz.
— Azizim, şu karşıdaki mabede bak, dedim. Ne letafet, ne mehabet, değil mi?
Frenk gülümsedi, o kadar müteheyyiç görünmedi. Daha dün yıkık çeşmelerin, eğrilmiş duvarların huzurunda deli gibi çırpınan bu adamın kayıtsızlığı tuhafıma gitti.
Cevap: Konuşmalardan önce konuşma çizgisi, bitmiş cümlelerin sonuna nokta, soru anlamı olan cümlelerin sonuna ise soru işareti konulmuştur.
3. Zühre Sultan, sesi duyunca, yatağından sıçrayıp, “acep bu saz çalan kim ola ki” diye pencereye gelince Tahir’i gördü. Ancak yedi yılda Tahir’in saçları beline kadar uzamış ve üstü başı perişan hale gelmişti. Zühre onu tanıyamadı, dikkatli bakınca Tahir olduğunu anladı. Hemen bin altın atıp, “al benim sevgili efendim üstünü başını düzelt, temizlen. Filan yerde senin dadın var onun evine git, bakalım ayine-i devran ne gösterir?” dedi. Sonra, “belki bir yaramaz adam Tahir’i görür varıp babama söyler, Tahirime zarar verirler” diye pencereyi kapatıp içeri girdi.
Bu parçada günümüz yazım ve noktalama kurallarına uymayan kullanımları belirleyiniz.
Cevap: Bu metinde tamlama olan “ayine-i devran” sözcük grubunda kullanılan – işareti ve bu şekildeki tamlama günümüzde artık kullanılmamaktadır.
Etkinlik
a. İncelediğiniz metinlerden hareketle bir hikâye yazınız.
Küçük Kahramanın Büyük Cesareti
Bir zamanlar, Ali adında küçük bir çocuk yeşil tepelerle kaplı bir köyde yaşardı. Ali'nin köyünde herkes, kahraman olarak kabul ettiği dayısı Mehmet'e hayrandı. Mehmet, köyünü birçok tehlikeden kurtarmış ve herkesin saygısını kazanmıştı. Ali, dayısının maceralarını dinlemekten büyük bir keyif alırdı, ama kendi kahramanlık hikayesini yazmaya hazır hissetmiyordu.
Bir yaz günü, köye yakın ormanlarda büyük bir yangın patlak verdiğine dair köylerine korkunç bir haber geldi. Rüzgarın etkisiyle alevler hızla yaklaşıyordu, ve köy halkı çaresizce ne yapacaklarını düşünüyordu. Mehmet, hemen köyün liderleriyle bir araya gelip yangını kontrol altına almaya çalıştı. Ancak yangın hızla yayılmaya devam ediyor ve köye ulaşmak üzereydi. Ali, dayısının gösterdiği cesareti gördü ve içinde bir kahraman olma isteği belirdi.
Ali, cesaretini topladı ve dayısının yanına gitti. "Dayı," dedi, "Ben de yardım edebilirim. Ne yapabilirim?"
Mehmet, Ali'yi gururla karşıladı ve ona bir kova su verdi. "Ali," dedi, "Sen de büyük bir kahraman olabilirsin. Bu suyu kullanarak yangını söndürmemize yardımcı olabilirsin."
Ali, su dolu kovayı alıp dayısının yanına katıldı. İkisi, yangının yolundaki alevleri söndürmeye başladı. Diğer köylüler de Ali'nin cesaretini görünce ona katıldı. Hep birlikte çalışarak yangını kontrol altına aldılar.
Günler süren yoğun çaba sonunda yangın nihayet söndü. Köyleri tehlikeden kurtuldu. Ali, dayısına teşekkür etti ve "Senin sayende kahraman olmanın ne anlama geldiğini öğrendim, dayı," dedi.
Mehmet, Ali'yi gururla kucakladı. "Kahramanlık, cesaret ve birlikte çalışma ile ilgilidir," dedi. "Sen de bir kahraman oldun, Ali. Ve aklında tut, kahramanlık her yaşta başlar."
Ali, o günün sonunda kendisini küçük bir kahraman olarak hissetti. Cesareti ve kararlılığı sayesinde artık büyük bir kahraman olma yolunda ilerliyordu.
b. Yazdığınız metinleri çeşitli araç ve yöntemlerle (sınıf panosu, okul panosu, dergi, gazete, sosyal medya vb.) sergileyiniz.
Not: Hikâye yazma çalışmalarının dışında, incelediğiniz metinlerden edindiğiniz düşünce ve izlenimleri konu alan farklı türlerde de yazma çalışmaları yapabilirsiniz.
1. Etkinlik
a. Hikâyeden (Ömer Seyfettin’in Diyet, Mustafa Kutlu’nun Uzun Hikâye adlı eserleri gibi) uyarlanmış bir film izleyiniz.
Cevap: Sarı Mercedes (1992) Adalet Ağaoğlu tarafından bir yol hikâyesi olan Fikrimin İnce Gülü eserinden yayınlanmış yapıttır.
b. Filme konu olan hikâyeyi okuyunuz.
Cevap: Film, uzun bir mücadele sonunda Almanya’ya işçi olarak gitmeyi başaran ve orada azimle çalışıp kazandığı bütün para ile Mercedes marka bir araba alan Bayram’ın Almanya’dan Türkiye’ye gelirken yaşadıklarını anlatır. Sevdiği kızla evlenebilmek için köyüne doğru çıktığı yolculuk boyunca başına gelen tatsızlıklara ek olarak, yolun sonunda geçmişinde yaptıklarının sonuçlarıyla da karşılaşacaktır.
c. Film ile hikâye arasındaki farkı değerlendiriniz.
Cevap: Hikayede ayrıntılı bir şekilde anlatım yapılırken filmde, filmin süresinden dolayı, mümkün değildir. Hikayede karakterler okuyucunun hayal gücüne bağlıdır, filmlerde ise karakterler canlı bir şekilde karşımıza çıkar.
2. Etkinlik
Kan Kalesi adlı metinde geçen “âdem, fariğ, giriftar, naçar, Şah-ı Merdan” kelimelerinin doğru telaffuzuna yönelik çalışmalar yapınız.
Cevap: “âdem, fariğ, giriftar, naçar, Şah-ı Merdan” kelimelerinin telaffuz çalışmasını sizler yapabilirsiniz.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.