Ödev cevabı kısaca,
Sadâkat, niyette dürüstlük, söz ve davranışların doğru ve gerçeğe uygun olması anlamında bir ahlâk terimi.
Azim, bir fiili işlemek yahut işlememek konusunda kesinleşmiş karar veya irade.
Îsâr, başkaları için özveride bulunma anlamında ahlâk terimi.
Cihad, nefisle mücadele, İslâm’ı tebliğ ve düşmanla savaşma anlamında kullanılan terim.
Gazi, din uğrunda savaşanlar için özellikle Türkler tarafından mücahid karşılığında kullanılan bir sıfat ve unvan.
Şehid, kutsal bir ülkü ve inanç, özellikle yurt için savaşırken ölen kimse.
Bu yazımızı okuyanlar aşağıdaki yazımızı da okudular
1. Sahabe-i kiramın, Bedir Savaşı’nda ortaya koyduğu kahramanlık ve cesareti ile ilgili bir örnek araştırınız yazımızı okumak için tıklayınız
2. Tebük Savaşı’na “Zorluk Savaşı”, bu savaş için hazırlanan orduya da “Zorluk Ordusu” denilmesinin sebebi nedir yazımızı okumak için tıklayınız
3. Ashab-ı kiramın dayanışma ve yardımlaşmasına örnekler araştırınız yazımızı okumak için tıklayınız
4. Haşr suresinin 9. ayetinin anlamını, Kur’an mealinden bulup defterinize yazınız. Bu ayette ne anlatıldığını, aile büyüklerinizle konuşunuz yazımızı okumak için tıklayınız
5. Hz. Peygamber’in (s.a.v.), dayanışma ve yardımlaşmayı konu alan bir hadis-i şerif yazımızı okumak için tıklayınız
Sadakat: İçten bağlılık. Sağlam, güçlü ve içten bağlılık.
Azim: Bir işteki engelleri yenme kararlılığı. Sözlükte "ısrarla istemek, kastetmek, kesin karar vermek; kesin karar, irade, sabır" gibi anlamlara gelen azim (azm) Kur'ân-ı Kerîm'de, beş âyette (bk. Âl-i İmrân 3/186; Lokmân 31/17; el-Ahkāf 46/35) "iyilikte sebat ve kararlılık", dört âyette de (el-Bakara 2/227, 235; Âl-i İmrân 3/159; Muhammed 47/21) fiil şekliyle "kesin karar vermek" anlamında olmak üzere dokuz yerde geçmekte, bunlardan birinde (el-Ahkāf 46/35) Hz. Peygamber'e "azimli peygamberler" gibi sabırlı olması, acelecilikten sakınması emredilmektedir (bk. ÜLÜ'l-AZM). Hadislerde azim ve bundan türemiş fiillerle "azme", "azîme" veya "azâim" gibi müştakları "kararlılık, sabır, niyet, hayırlı iş, farz" gibi mânalarda kullanılmıştır
İsâr: Bir kimsenin, kendisi ihtiyaç içinde bulunsa bile sahip olduğu imkânları başkalarının ihtiyacını karşılamak üzere kullanması, başkasının yararı için fedakârlıkta bulunması.
Cihat: Din uğruna yapılan savaş. Cihat; gayret göstermek, var gücüyle çalışmak, çabalamak, bir işi başarmak için tüm imkanları kullanmak anlamına gelen “cehd” kelimesinden türemiş bir kavramdır. Hayatın gayesi olarak Allah’a kulluk etmek, Allah ve Resulü’nün koyduğu ölçülerin fert ve toplum hayatına uygulanmasına çalışmaktan İslâm’ı diğer insanlara tebliğe, İslâm ülkesini ve Müslümanları her türlü tehlike ve saldırılara karşı savunma ve bu konuda gerektiğinde savaşmaya kadar kapsamlı bir anlam taşıyan cihad; kalp, dil, el ve silah gibi beşerî aksiyonun ortaya konulduğu her vasıta ile yapılabilmektedir. (Ahmet Özel, “Cihad”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 1993, c: 7, s: 528)
Şehit: Kutsal bir ülkü veya inanç uğrunda ölen kimse.
Gazi: Müslümanlıkta düşmanla savaşan veya savaş yapmış kimse.