Zorunlu olmasına rağmen 100 çocuktan 17’si liseye gitmiyor. Eğitim Reformu Girişimi'nin (ERG), Eğitim İzleme Raporu'nda, eğitimin toplumsal çıktıları, tüm çocukların nitelikli eğitime erişimi, güncel öğretmen politikaları ve eğitime ayrılan kaynaklar ele alındı.
ZORUNLU AMA 100 ÇOCUKTAN 17’Sİ LİSEYE GİTMİYOR
Rapora göre 2017-2018 yılında da eğitim sisteminde özel okulların payı artmaya devam etti. Özel okullarda eğitim gören çocukların oranı 2017-2018 eğitim-öğretim yılında yüzde 8,3 oldu.
ERG'nin 2008'den bu yana hazırladığı Eğitim İzleme Raporu'nun 11.'si, ERG Direktörü Batuhan Aydagül ve ERG Politika Analisti Yeliz Düşkün'ün katıldığı basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşıldı.
Raporda, eğitime ayrılan kaynaklar, eğitime erişim, öğretmen politikaları, eğitimin içeriği, eğitim ortamları ve eğitimin çıktılarına dair güncel veriler yer aldı. Raporda, öğrenimini tamamlamış ya da sürdürmekte olan gençlerin istihdam durumları, değerleri, siyasi katılım durumları gibi göstergeler de bu yıl ilk kez yer aldı.
ÖNSÖZ: ÖĞRENME VE ÖĞRETME
Raporun ön sözünü, "Öğrenme ve öğretme" başlığı altında MEF Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Zelha Tunç Pekkan kaleme aldı.
ERG Politika Analisti Yeliz Düşkün, eğitim izleme raporunu 11 yıldır yayınladıklarını belirterek, şöyle dedi:
LİSE KADEMESİNDE OKULLAŞMA ORANI YÜZDE 83
"Bu raporda son bir yıldır neler olmuş eğitimde buna bakıyoruz. Örneğin eğitime erişimde bir ilerleme var son yıllarda. Buna orta öğretim, yani lise kademesi de dahil. Lise kademesinde okullaşma oranı henüz yüzde 100 değil. Yüzde 83'te kalıyor. Bu neden önemli? Çünkü biz 2012 de demişiz ki artık lise zorunlu olacak. Kız ve erkek bütün çocuklar eğitimde olacaklar. Bunu sağlayamamış olmak biraz daha adım atmak gerektiğini gösteriyor. Bu yıl çocuk işçiliğiyle mücadele yılı ilan edildi. Biliyoruz ki özellikle lisede çocukların okuldan kopmasının nedeni çalışma yaşamına geçmek. Çocuk politikası, istihdam politikası ve eğitim politikası bir arada güçlenirse bu sağlanabilir."
KIZ ÇOCUKLARI EVLİLİKTEN EĞİTİMDEN KOPUYOR
Raporda kız çocuklarıyla ilgili verilerin de yer aldığını ifade eden Düşkün, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"TÜİK verilerine baktığımız zaman kız çocuklarının eğitimden kopmasının en önemli nedeni evlilikve ailevi nedenler. Eğitimde erişime oranlar nedir? Milli Eğitim istatistiklerinden yararlanarak bunları ortaya koyduk. 'Çıktılar nedir? Durum nedir? Gençlerin ne kadarı eğitimde kalıyor? Ayrılanlar neden ayrılıyor?' buna baktık. Uluslararası karşılaştırmalara da yer verdik. Örneğin Türkiye'de eğitimden kopuş Avrupa ülkeleri içerisinde en yüksek düzeyde. Bir iyileşme var bu çok önemli. Kız çocuklarının eğitime erişmesinde bir iyileşme var. Biz de istediğimiz düzeye ne kadar gelebildik ona bakıyoruz."
OKUL ÖNCESİ EĞİTİME YOKSUL ÖĞRENCİ ERİŞEMİYOR
Açıklanan vizyon belgesinin yayınladıkları raporla bire bir örtüştüğünün altını çizen Düşkün şöyle dedi. "Örneğin bu vizyon belgesinde okul öncesi eğitimin zorunlu olması gündemde. Şu an zorunlu değil. Okul öncesinde 5 yaşta eğitime erişim yüzde 67. Artış var. Okul öncesi eğitime erişemeyenler en dezavantajlı, yoksul öğrenciler. Bunlar 1-0 geriden başlıyorlar."
Düşkün, bu nedenle okul öncesi eğitimin zorunlu olacağının belirtilmesinin önemli olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "Biz yeni açıklanan Milli Eğitim bütçesinde okul öncesi eğitimine ağırlık verildiğini görüyoruz. Yetecek mi? Okul öncesini herkes için zorunlu ve ücretsiz yapabilecek kadar derslik, anaokulu inşa edip, okul öncesi öğretmenini istihdam edebilecek miyiz? Buna bağlı. Hedefin bu yönde olması bizce çok önemli."
MUTLU ÇOCUKLAR VURGUSU ÖNEMLİ
ERG Direktörü Batuhan Aydagül de Türkiye eğitim sisteminin geleceği için bir yol haritası sunan Güçlü Yarınlar İçin 2023 Eğitim Vizyonu’nun Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıkladığını hatırlattı. Aydagül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütüncül bir şekilde üç yıllık bir planın olması geçmişte görmediğimiz bir şey. Bu açıdan kıymetli. Yeterince üzerinde durulmayan bir konu Vizyon Belgesi’nin felsefesi. Belgedeki mutlu çocuklar vurgusunu kıymetli buluyoruz. Müfredatta öğretmene rol veren, esneklik sağlayan yaklaşımdan bahsediliyor. Öğretmenin güçlenmesiyle ilgili söylem çok önemli. ERG’nin belgede gördüğü iki önemli eksik ise geçmişten bu yana savunduğumuz kapsayıcı eğitim ve tüm öğrencilerin vicdan, fikir ve inanç özgürlüğü. Hayata geçirilecek hedeflerde katılımcılığın artırılarak devam etmesi, şeffaf iletişim sürmesi önemli. Kamuoyu da bu dönüşüme destek olmalı."
RAPORDA NELERE YER VERİLDİ?
-ERG tarafından hazırlanan rapora göre, geçen yıl 85 milyar lira olan Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütçesi bu yıl 92 milyar liraya çıktı.
-2018’in 'Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı' ilan edilmesi, çocuğun eğitim ve gelişim hakkının korunması bakımından da önemlidir. Çocuk işçiliğinin engellenmesinde en önemli sorunlardan birinin mevzuat ve uygulamalar arasındaki uyumsuzluk olduğu görülüyor.
- 2017-18 eğitim öğretim yılında 5 yaşta net okullulaşma oranını yüzde 66,9’a ulaştı. Bu dönemde resmi kurumlarda görev yapan tüm öğretmenlerin yüzde 4,4’ü sözleşmeli.
-Türkiye'de eğitim çağında 5-17 yaş arası 1 milyonun üzerinde geçici koruma altında Suriyeli çocuk bulunuyor. Ekim 2018 itibarıyla Suriyeli çocukların okullaşma oranı yüzde 61,3. Bu çocukların yüzde 16,7'si Geçici Eğitim Merkezleri'nde eğitim görüyor.
2017-2018 eğitim - öğretim yılında açık öğretim liselerinde toplam öğrenci sayısı 1 milyon 395 bin 621. Öğrenci sayısının önceki eğitim öğretim dönemine göre yüzde 10,2 oranında azaldı.
- 2017-2018 yılında da eğitim sisteminde özel okulların payı artmaya devam etti. Özel okullarda eğitim gören çocukların oranı 2017-2018 eğitim-öğretim yılında yüzde 8,3 oldu.
TOPLUM TEMELLİ KURUMLAR ARTTI
Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı 4-6 yaş kurslar ile belediyelerce ve derneklerce açılan kreşleri kapsayan toplum temelli kurumların sayısı 2015-16’da 692, 2016-17’de 1.448’e, 2017-18’de ise 2.119’a yükseldi. Toplum temelli kurumlara devam eden çocukların tüm okulöncesi öğrenim gören çocuklara oranı da 2016-17’de yüzde 3.6 iken 2017-18’de yüzde 5.1 oldu.