Soru : Yûnus Emre’nin Dertli Dolap sözleri ve hikayesi nedir?
Bu şiirde Yunus Emre, "dertli dolap" ve "gönül dolap" benzetmesiyle insanın iç dünyasındaki sıkıntıları ve çelişkileri ifade etmektedir. İnsanın gönül dolabı sürekli bir hareket halindedir ve içindeki sıkıntılar, dertler bir türlü son bulmaz. Yunus Emre, bu durumu bir dolaba benzeterek ifade eder.
Benim Adım Dertli Dolap
Benim adım dertli dolap
Suyum akar yalap yalap
Böyle emreylemiş Çalap
Derdim vardır inilerim
Ben bir dağın ağacıyım
Ne tatlıyam ne acıyım
Ben Mevlâ'ya duâcıyım
Derdim vardır inilerim
Dolap niçin inilersin
Derdim vardır inilerim
Ben Mevlâ'ya âşık oldum
Anın için inilerim
Beni bir dağda buldular
Kolum kanadım kırdılar
Dolaba lâyık gördüler
Derdim vardır inilerim
Dülgerler her yanım yondu
Her âzâm yerine kondu
Bu imkân Hakk'tan geldi
Derdim vardır inilerim
Suyum alçaktan çekerim
Dönüp yükseğe dökerim
Görün beni neler çekerim
Derdim vardır inilerim
Yûnus bunda gelen gülmez
Kişi murâdına ermez
Bu fânîde kimse kalmaz
Derdim vardır inilerim
Yûnus Emre
Şiirin Hikâyesi
Rivâyet bu ya, şâir dolabın iniltilerinden çok etkilenerek yanına gider ve ona neden bu kadar ağlayıp inlediğini sorar. Ağaç da şöyle cevap verir: “Ben, yemyeşil ve suyu bol olan yayladaydım. Benim gölgemde güzeller eğlenmekte, dallarımda bülbül ve kumrular şarkı söylemekteydi. Endâmım ise çok güzeldi. Bu hal bana gurur verdi. Hiçbir ağacın benimle güzellikte kıyaslanamayacağını düşündüm. Bu halim, gayretullâha dokundu. O anda karşıma bir adam çıktı. Bana aşağıdan yukarıya doğru şöyle bir baktı ve aradığı ağacı nihâyet bulduğunu düşünerek baltasını eline aldı.”
İşte o andan îtibâren ağacın hayâtında yeni bir süreç başlar. Onu da biz anlatalım. Adam, elindeki baltayla ağacı keser. Dallarını budar ve kuruması için güneşe bırakır. Bir müddet beklettikten sonra biçerek tahtalar haline getirir. Sonra devreye marangozlar girer ve bu tahtalardan dolap yapmaya başlarlar. Nihayetinde dolap haline gelen ağaç, artık rahat yüzü görmez. İşte Yûnus Emre bu hadiseden hareketle dolabın yapıldığı ağacın hikâyesi ile ilâhi aşk arasında bağlantı kurarak onu şiirine konu edinir. Anlatmak istedi ise insanın ıstırap çekerek olgunlaşacağıdır.