Mart ayının 13'ünde YGS uygulanacak. İki aşamalı sınavlarının ilkini oluşturan YGS’de konulara ait temel bilgilere sahip olmanın yanında onları kullanabilen, sınav stratejilerine göre hareket eden adaylar başarılı olabilecekler. Gerekli bilgi ve beceriye sahip olduktan sonra uygulanacak küçük stratejilerle daha çok net, daha fazla puan almak elimizde. Sınavda stratejik davranan adaylar daha başarılı olacak.
Sınava başlamadan önce psikolojik ön hazırlık gerekir
Sınav başlamadan önce birkaç saniyenizi o bölümün yer aldığı sayfaları hızla gözden geçirmede fayda vardır. Böyle bir işlem, hem testin yapısı ve sorulardaki nitel ve nicel değişiklikleri kavramayı karşı hazır olmanızı sağlayacak hem de sınava psikolojik olarak hazır olmayı sağlayacaktır.
Hız ve isabet arasındaki denge kurulmalıdır
Sınavda hız ile zaman arasında denge kurulmalıdır. Zaman kazanma düşüncesiyle çok hızlı cevaplama hata yapmak ihtimalini yükseltir. Yapılacak yanlış cevaplardan dolayı puan alınamaz, tam tersine puan kaybedilir. Diğer taraftan, sorulara karşı aşırı dikkatli olmak her soru üzerinde fazla zaman harcamak da yapılabilecek diğer sorulara zaman ayırmayı engelleyecektir. En uygun olanı hız ile isabet arasında denge kurmaktır.
Sorularla inatlaşmayın
Sınav sorularının bölümlere göre getirileri aynı olmasına rağmen, zorluk düzeyleri aynı değildir. Herkesin yapabileceği kolay nitelikte sorular olabileceği gibi, seçici sorular da olacaktır. Karşılaşılan soru üzerinde belirli bir süre geçtiği halde hala çözüme ulaşılamıyorsa fazla zaman kaybetmeden diğer soruya geçilmelidir. Unutmamak gerekir ki aynı testeki zor ve kolay soruların puan değeri aynıdır. Önemli olan zor sorular çözmek değil, çok soru çözmektir. Fakat üzerinde zaman harcanması gerektiğini düşündüğünüz her soru atlanırsa, kısa bir süre sonra çok az soruyu cevaplandırmış olacak az bir düşünmeyle cevaplanabilecek sorular geçilmiş olacaktır.
Her bölüme ayrılacak zaman belli olmalıdır.
Uygulanacak YGS’de farklı 4 alan olacaktır. Adaylar girdikleri alanlara yönelik ayıracakları zaman da farklılık arz edecektir. Puan getirilerine uygun olarak tüm alanlara yönelik uygulanacak zaman belirleme stratejileri öğrencilere avantaj sağlayacaktır. Yeni uygulamada öğrenciler yanında saat bulundurmayacak, sadece ÖSYM tarafından sınıf ve salonuna asılı saatler kullanılacaktır. Gerçek sınava kadar biyolojik saatin işlevsel hale getirilmesi gerekir. Bu da ancak zaman karşı uygulanacak soru çözümleriyle kazanılabilecektir.
Kodlama stratejisi geliştirilmelidir.
Puan getirici çalışmalar ancak soruları dikkatli okumak, doğru çözmek ve uygun biçimde kodlamakla mümkün olacaktır. Her soru için soru kitapçığından cevap kâğıdına, cevap kâğıdından soru kitapçığına gidip gelmek hem ciddi bir zaman kaybı hem de dikkat yoğunlaşmasını engelleyen bir durumdur. En uygun kodlama stratejisi ise kodlamanın grup halinde yapılmasıdır. Kodlama süreleri zihninizi dinlendirmek için kullanacağınız bir dinlenme aralığı olarak da kullanılabilir. Ayrıca soru çözerken geliştirilecek yeni bir kodlama sistemi adaylara zaman kazandıracaktır. Böyle strateji kazanmanın diğer bir yararı ise değiştirilen cevaplar, atlanılan soruları ve tekrar gözden geçirilmek istenen sorular için farkındalık oluşturmasıdır.
Sınavlar zekâ testi değil, sıralama işlevi vardır.
Bütün soruları doğru cevaplama beklentisi içinde olmak, kaygının oluşmasında en önemli faktördür. Gerek kolejlere, gerekse üniversitelere giriş sınavları öğrencilerin zekâ düzeyini ölçmeyi değil, onlar arasında bir sıralama yapmayı amaçlamaktadır. Bu sebeple giriş sınavlarındaki bütün soruları cevaplamayı beklentisinde olamamak gerekir.
Turlama Tekniği’’ni uygulamak önemlidir.
Sınavda zamanı iyi kullanabilmek ve yüksek puanı elde edebilmek için ‘‘Turlama Tekniği’’ni uygulamak önem taşımaktadır. Turlama tekniği ise, sınavda cevaplanacak tüm testlerde, birinci turda, cevabına kolayca ulaşılabilecek soruların öncelikle çözülerek zaman alıcı ve zor soruların ikinci tura bırakılmasıdır.
Sınava hazırlanan adaylar, birinci turda cevapladığı normal, kolay ve çok kolay sorularla ortalama bir puana ulaşırken, ikinci turda çözülecek zor sorularla, puanlarını daha da yükseltme şansına sahip olacaklardır.
Soruları Cevaplarken İpuçlarını İyi Değerlendirmek Gerekir.
Soruyu yanlış cevaplamanın birçok nedenleri olabilir. Bunlar, soruyu doğru okuyamamak, verilen ipuçlarını değerlendirememek, algılama hatası, bilgi eksikliği, kavrama yetersizliği olabilir. Yanlışların çoğu soruyu iyi anlayamamaktan kaynaklanmalıdır. Yanlış cevaplamanın önüne geçmek için öncelikle konuya yönelik açık ve seçik bilgi birikimine sahip olmak, verilenleri doğru kavramak gerekir. Soruyu okurken tüm dikkat soruya verilmelidir. Soruda bir takım ipuçları veriliyorsa bunlar mutlaka değerlendirilmelidir. Özellikle soru cümlesinde verilen olumsuz yargılar, değillemeler cevabı tamamen değiştireceğinden dolayı dikkatli olunmalıdır.
Çözüme başarılı olunan testen başlamak daha uygundur.
Testlerin çözüm sırası öğrenciden öğrenciye farklılık gösterir. Önemli olan, öğrenci için zamanlama ve verim açısından en uygun çözüm sırasını, yıl içerisinde yaptığı test çözümü çalışmaları ile belirlemesidir. Genel ilke, en başarılı olunan testten başlamaktır. En başarılı olunan testten başlamak, sınavın başında, her öğrencide belirli bir düzeyde bulanan sınav kaygısının da kontrol altına alınmasına yardımcı olacak, soruların yapılabilirliğinden dolayı öğrencide motivasyon düzeyini yüksek tutacaktır. Ancak sınavda yüksek puan getiren testleri öncelikle cevaplamak gerektiği de unutulmamalıdır. Öğrencinin başarılı olacağı testte hata yapma olasılığı azalacağından, panik ve heyecan ortadan kalkacak ve öğrenci dikkatini yoğunlaştırabilecektir.
Yapabilecek sorular boş bırakmamalıdır.
Bir soru başlangıçta çok karışık görünse bile, o soruyu otomatik olarak atlamamak gerekir. Bu yaklaşım iyi sonuç almanın ilk ve önemli adımıdır. Bu adım turlama tekniği çerçevesinde atılmalıdır. Sınavdaki soruların güçlük derecelerini belirleyen içeriklikleridir. Uzunlukları veya karmaşık görünmeleri değildir. Uzun veya karmaşık görünen sorulara hiç bakmamak veya yapamama kaygısı ile okumayı yarıda bırakmak test tekniği açısından son derece hatalı bir tutumdur. Ancak belirli bir süre geçtiğinde soru çözülemiyorsa bırakılmalı, sınav bitiminde, süre artarsa tekrar o soruyla uğraşılmalıdır.
Her teste ne kadar zaman ayrılmalıdır?
Zaman ayarlaması, öğrencinin yöneldiği teste ve o testle ilgili başarı düzeyine bağlı olarak değişiklik gösterir ve göstermelidir. Bu nedenle testlerde her öğrenci için geçerli bir süre kalıbı göstermek yanlış olur. Bu konuda temel ilke, öğrencinin başarılı olduğu testten başlayıp daha az başarılı olunan testin de tüm sorularına bakarak süreyi, turlama tekniği doğrultusunda en verimli bir biçimde kullanmasıdır. Düzenli ve çok çalışmanıza rağmen sınavlardan umduğunuz kadar net çıkartamıyor ve çok hata yapıyorsanız, yanlış yapma nedenlerinizi dikkatlice araştırmalısınız.
Hayatınızın başarılarla dolu olması dileğiyle.