Tarih boyunca toplumlar birçok şekilde hayatlarına devam etmeye çalışmışlardır. Tarihte yerleşik olarak yaşayan ve göçebe olarak yaşayan toplumlar da bulunmuştur. Göçebe yaşayan toplumlar yerleşik hale geçmeye başlamışlardır. Bunda dini, siyasi, sosyal, kültürel etkenler de bulunmaktadır.
Yerleşik yaşama geçen toplumların yaşam tarzında bazı değişiklikler meydana gelmiştir. Ticari faaliyetlerin yapılması göçebe hayattan yerleşik hayata geçilmesinde etkili olmuştur. Özellikle tarım faaliyetlerinin öğrenilmesi, hayvancılığın etkisinde gelişen göçebe hayatı yerleşik hayatın bir özelliği haline gelmiştir. Yerleşik olarak yaşayan toplumlarda siyasi olarak devlet tesis etme yoluna ve müessese kurma yoluna gitmişlerdir.
- Yerleşik yaşam ve tarımsal üretim sonucunda daha kolay beslenme yollarının öğrenilmesi, nüfus artışı olmuştur
- Planlı tarımsal faaliyetlere geçilmiştir
- Keçi, koyun, sığır, domuz, at ve köpek gibi hayvanlar evcilleştirilmiş
- Köy tarzı yerleşim yerleri kurulmuş ve sonraları kentleşme başlamıştır
- İnsanlar daha kalabalık topluluklar halinde yaşamaya başlamıştır
- İnsanın yaşam biçiminde ve üretim-tüketim alışkanlıklarında değişiklikler olmuştur
- Mimari yapılaşma başlamıştır
- Devletler halinde örgütlenme başlanmıştır
- Toprağa bağlı bir yaşam tarzı gelişmiştir
Yerleşik toplumların özellikleri
- Geçim kaynakları: tarım, hayvancılık, ticarettir.
- Kalıcı olarak ikamet edecekleri taş yapıları vardır
- Kentler kurmuşlardır
- Mimari eserler yapmışlardır
- Hiyerarşik düzen vardır
- Devletler halinde örgütlenmişlerdir.
- Yerleşik toplumların nüfusu artmıştır
- İçe dönük barışcıl bir hayat yaşamışlardır.
- Toprağa bağlı yaşamışlardır.
- Ekonomik anlamda konar-göçerlere göre üstündürler
İlk insanlar konar-göçer bir hayat tarzını benimsemiştir. Avcılık ve toplayıcılıkla geçiniyorlardı.
Geçim kaynakları hayvancılık üzerineydi. Bir yerde sürekli olarak kalmıyorlardı. Konar-Göçer toplumlar sürekli olarak bir yerde kalmadıkları için mimari eserler meydana getirmemişlerdir.
Devlet sistemi veya kent olgusu yoktur. Küçük topluluklar halinde yaşamışlardır.
İnsanoğlu tarımı öğrenince yerleşik hayata geçmişlerdir. Şehirler meydana getirmişler, mimari eserler yapmışlar, devlet sistemi oluşturmuşlardır.
Yerleşik toplumlarda nüfus fazladır.