Eğitim ve öğretim, yediden yetmişe her kesimi ilgilendiren, bir o kadar da etkileyen önemli bir unsurdur. Her yeni dönem, her yeni yapılanma tekrar tekrar gözden geçirilmeli, gerekli hazırlıklar yapılarak bu yeni döneme iyi bir başlangıçla girilmelidir. İlk haftalarda eğitim öğretimin bütünü göz önünde bulundurularak hem zihinsel hem de gerçekçi senaryolar üretilmesi, sürecin altyapısının hazırlanması önem arz etmektedir. Eğitim öğretim sürecine ve hayata bir bütün olarak bakmalı, hayat planlaması, ailede zaman yönetimi gibi hususlarda günlük hayat yeniden düzenlenmelidir.
Uzun yaz tatilinin ardından birdenbire açılan eğitim sezonuyla kendilerini okulda bulan öğrenciler, eğitimciler ve aileler eğer hazırlıklarını tamamlamamışlarsa ilk bir ay tamamen kontrol dışı ve hızlıca geçmekte ve sonra birinci yazılılar, sözlüler derken sene istenmeyen bir şekilde başlamaktadır. Bu duruma dair tabii ki eğitim öğretim kurumları eylül ayının başından bu yana zümre çalışmaları, öğretmen toplantıları, fiziksel mekânları yenileme ve eğitime hazırlama adına her çalışmayı tamamlamışlardır. Ülkemizde bu süreç, eğitim öğretim dönemi adına güzel hazırlıkları içermekte ve teknolojik çalışmalarla gelişerek devam etmektedir.
Peki, aileler yeni eğitim öğretim dönemine ne kadar hazır?
Asıl üzerinde durmamız gereken konu, ailelerin, eğitim öğretim sürecine hazırlığı nasıl değerlendirdikleri… Bu soruya birlikte cevap arayalım. Velilerden tam ‘İşte biz tüm hazırlığımızı yaptık, kitapları devlet veriyor, defterleri aldık, çanta hazır, kalem hazır daha ne olsun...’ serzenişler duyuyor gibiyim. Bunlar işin fiziksel hazırlıkları, bunları hazırlamanın önemi göz ardı edilemez; ama başka hangi hazırlıklar yapılmalı, gelin birazda onun üzerinde konuşalım.
Eğitime duygusal yanımızla hazır mıyız? Evde eğitim adına tüm bireyler öğrencileri motive etme bağlamında destekliyorlar mı? Eğer aile bireyleri eğitim adına evde bulunan öğrencilerin moral ve motivasyonlarını yüksek tutma adına okullu olmanın önemini aynı tonda ve aynı ciddiyetle ele alıyorlarsa öğrenciler de bu gerçekten hareketle okula daha fazla önem verecek, buna paralel olarak, zihinsel hazırlıklarını yapacaklardır.
Öğrencilerin, ailelerinden aldıkları moral ve motivasyonla işlerine sıkıca sarılacaklarında hiç şüphe yok. Bu motivasyonu anlamlı hâle getirmek için hemen bu hafta içinde aileler, eğitim gündemli bir aile toplantısı yapmalı, aile hayatlarını eğitim hayatı ile iç içe geçirerek bir aile zaman yönetimi çizelgesi çıkarmalıdırlar.
Aile Zaman Yönetimi Çizelgesi
Ailelerin; hayatı bir bütün olarak ele almaları ve bu çerçevede eğitimi, sosyal hayatı, dinlenmeyi, maddi ve manevi tüm ihtiyaçları zaman yönetimi başlığı altında değerlendirmeleri gerekmektedir. Önce direkleri dikmek önemlidir. Bunlar nelerdir? Öncelikle sabah kalkış ve akşam yatış saatleri belirlenmelidir. Sonra birlikte yemek saatleri ele alınmalı, hangi yaş grubunda olursa olsun öğrenciler ve çalışanlar yani aile bireyleri güne kahvaltı yaparak başlamalıdır. Kahvaltı, güne iyi bir başlangıç yapma adına ayağı yere sağlam basmaktır diyebiliriz. Yapılan araştırmalar, kahvaltı yapan öğrencinin öğrenme/konsantrasyon gücü, kahvaltı yapmayana göre çok yüksek olduğunu gösteriyor.
Aile bireylerinin; güne iyi başlangıç yapmaları kadar o günü iyi bir şekilde sonlandırmaları da önemlidir. Akşamları, planlamış aile saati birlikte yenilmiş akşam yemeği, günün kısa bir değerlendirmesi ile başlamalı, aile saati, ders çalışma saati ve uyuma saati ile tamamlanmalıdır.
Aileler anlatarak, nasihat vererek değil; uygulayarak örnek olmalıdırlar. Bu durumu, “Kulaklar duymaktan usandı, gözlerin görmesi lazım.” sözü ne de güzel anlatıyor… Ailede bulunan yetişkin bireyler, özellikle anne babalar, söylediklerini kendilerinin de uygulamalarının çok önemli olduğunu unutmamalıdırlar. Çünkü örnek olmak, anlatmakla taçlandırılır. Aileler, ‘Oğlum, kahvaltını yapmadan gitme!’ demek yerine birlikte kahvaltı yapmaya çalışmalı, ‘Akşam yemeğinde evde ol.’ demek yerine masada bulunmalı, ‘Annene masayı toplamasında yardımcı ol.’ derken aynı zamanda kendi tabaklarını kaldırmalı, dağınık bir çocuk odası istenmiyorsa, eşler birbirlerine ev işlerinde yardımcı olmalıdır. Bu hem zaman hem de mekân disiplini ve yönetimi adına çok önemlidir.
İyi bir ilişki, zaman ve mekân yönetimini kurgulamış eğitim öncelikli aile toplantısı yapıldıktan sonra ders çalışma saatleri, dinlenme ve birlikte eğlenme saatleri (aile saati) kurgulanmalıdır. Burada, aile olmanın güzel yanları ortaya konmalı, bunlar yapıldıktan öğrencilerden başarı beklenmelidir. Öğrencilerden güzel bir ders programı hazırlamaları beklenmeden önce ailenin büyüklerinin hayata dair, günlük, haftalık, aylık ve yıllık bir planlamaları olmalı, çocukların da bu planlamalara uygun ders çalışma planı hazırlamaları gerekmektedir.
Kişiye uygun çözümler
Yukarıda genel geçer gerçeklerden bahsetmekle birlikte öğrencilerin kendi kişilik özellikleri dikkate alınarak çocuklar arasında bir planlama yapılmalı ve kişiye özel çözümler de genel çözümün kapsamında olmalıdır. Yani öğrencilerin sınıf özellikleri, öğrenme tarzları, zekâ türleri ve karakteristik özellikleri dikkate alınarak bir aile yönetimi planlaması yapılmalıdır. Burada da gerek görülürse uzmanlardan destek alınmalı, aile yapıları buna uygun olarak yeniden dizayn edilmelidir.
Aileler, öğrencilerin başarılarında önemli bir etkendir. Bu yaklaşımla hareket edilirse okulun yanında çok güzel destek faaliyetleriyle hem sosyal hayatta hem de eğitim hayatında başarılı bireyler yetiştirilmesine katkıda bulunulmuş olunur. Eğitim öğretim sürecinde aileler okulla işbirliği yaparlarsa sonradan “Ah keşke şunu da yapsaydım!..” demezler. Yeni eğitim öğretim döneminde ailelere ve eğitim kurumlarına başarılar diler, her iki kuruma (aile ve eğitim), eğitimde güç ve planlama birliğini tavsiye ederim.