Allah tarafından yaratılan varlıklar arasında, irade ve akıl sahibi olan insandır. İnsan sorumluluk sahibidir. Allah, insanı yarattıktan sonra sayılamayacak nimetler ve birçok temel haklar vermiştir. Bu haklar içerisinde yaşam hakkı, en önemlilerinden birisidir. Yaşam hakkı, insanının doğumundan özgür ve günahsız bir biçimde temel haklara sahip olarak yaratılmıştır.
Yaşama hakkı temel ve vazgeçilmez bir haktır. Dinimiz İslam, insanların yaşama hakkına ve yaşatmaya büyük önem vermiş, haksız yere bir insanı öldürmeyi ise tüm insanları öldürmek ile eşit kılmıştır. Yaşama hakkını korumak için bir takım önlemler alan İslam dini, yaşam hakkını es geçenlere hem dünyada hem de ahirette cezalar olduğunu belirmiştir. Yüce Allah (c.c) İsra suresi 33 ayetinde bunu kısaca özetlemektedir. Kur’an-ı Kerim’de; “… Allah’ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmeyin..”
İnsan, yaratılmış tüm varlıkların içinde hem akıl hem de irade sahibi olarak
en üstün konumdadır. Allah insanı yaratmakla kalmamış, kendisine sayısız nimetler de sunmuştur ve aynı zamanda onu bazı haklarla donatmıştır.
Yaşama hakkı bunların başında gelmektedir ve kutsal bir haktır. Yaşama hakkı her insana doğuştan özgür ve günahsız olarak verilmiştir. Bu sebeple yaşamak insanın aynı zamanda en büyük sorumluluğudur. Bu Allah tarafından kullara verilmiş en güzel hediyedir. Sağlıklı olmak ,mutlu olmak, çalışmak ,yaşadığın her andan zevk almak ,kendisine bahşedilen güzelliklerin farkına varıp güçlükler karşısında yılmamak yaşam sorumluluğudur. İnsanın kendi hayatını yaşarken bunu en iyi şekilde yerine getirmek sorumluluğu kadar başkalarının yaşam hakkına saygı duyma zorunluluğu da vardır. Buna da yaşatma hakkı denir.
Dinimizde insan davranışlarıyla önce kendisine daha sonra ise çevresine faydalı olmaya çalışmalıdır. İnsanların dertlerine ortak olmak, kötü günlerinde insanların yanlarında olmak, yoksul düşmüş komşu ve akrabaların yardımına koşup, imkan elverdiğince yardımcı olmak, insanların hayata ve işlerine devamlılığını sağlamak güzel ve faydalı işlerden bir kaçıdır. Çünkü bu tür davranışlar, bireylerin yaşama sımsıkı sarılmasına neden olur yaşamak kadar yaşatmak sorumluluğunu gerçekleştirmenin en güzel kanıtıdır.