Dünyanın en önemli ve en büyük metropolleri arasında yer alan İstanbul, 3 bin yıl öncesine uzanan kent tarihiyle birbirinden değerli eserlere sahip. Gezip görülmesi gereken yerler olarak şunları paylaşırdım:
- Sultan Ahmet Camii
- Topkapı Sarayı
- Süleymaniye Camii
- Kapalı Çarşı
- Galata Kulesi
Topkapı Sarayı dünyada günümüze gelebilmiş sarayların en eskisi ve genişi Topkapı Sarayıdır. İstanbul'da Sarayburnu sırtlarında yaklaşık 400 yıl Osmanlı Devletinin idare merkezi olan saray. Sultanahmed ile Haliç ve Boğaz sahilini kaplıyordu. Asıl alanı 700.000 m2 kadardı. İnşasına Fatih Sultan Mehmed (1451-1481) zamanında 1465 yılında başlandı. Osmanlı teşrifatında ilk adı "Saray-ı Cedîd-i Âmire" olup, “Yeni saray” demekti.
Süleymaniye Camii İstanbul'da aynı isimdeki semtte yer alan, Mimar Sinan tarafından yapılmış olan şehrin en büyük ve görkemli camii. Klasik Osmanlı mimarisinin en önemli örneği. 1557 yılında tamamlanan cami, o günden bu yana sayısız deprem geçirdi, ancak bir duvarında bile çatlak oluşmadı. Süsleme açısından sade, ama teknik açıdan zengin. Cami, içindeki kandil islerini temizleyecek hava akımına uygun inşa edildi.
Benim yaşadığım yer Konya. Konya’da görülmesi gereken tarihi eserler, tarihi yerler oldukça fazla.
Birkaç senedir Konya’da yaşadığım için bu yerlerin bir kısmını gezebildim. Konya’daki tarihi yerlerin çoğu dini tarihi alanlar. Konya’da Alaaddin Tepesi, İplikçi Camii, Mevlana Müzesi, Şemsi Tebrizi Camii, Şerafettin Camii, Karatay Medresesi’ni görüp gezebildim. Bunlarla ilgili gözlemlediklerimi aktaracağım.
İplikçi Cami, şadırvanı ile ünlü. 8 adet şadırvanının karşısında karşılıklı olarak oturup kolayca birbirinizin sesini duyabiliyorsunuz. Bunun sırrı çözülememiş, kesin doğrumu bu bilgi bilmiyorum. Gezdiğimizde bu alandaki yazılardan okumuştum.
Karatay Medresesi, 1200’lü yıllarda inşa edilmiş. Selçuklularda ve Osmanlı Devleti döneminde medrese olarak kullanılmış. 1960 dolaylarından itibaren camii olarak kullanılmaya başlanmış.
Alaaddin Tepesi, Sultan Alaaddin tarafından doldurma şeklinde yapılan ve üzerine cami yaptırılarak sultanın ismi ile anılan tepedir. Tarihi olmasının yanında karasal iklimin yaşandığı Konya’da yemyeşil alanlardan biridir burası.
Mevlana Müzesi, Konya denilince akla gelen ilk yerdir. Mesnevi eserinin yazarı ve Mevlevilik tarikatının kurucusudur. Bu alan Mevlana’nın türbesinin ve o dönem yaşadığı alanın bulunduğu yerdir. Yerli ve yabancı turistlerin ziyaretine açık bir yerdir. Ney eşliğinde mistik bu ortamda kendinizi boşlukta hissedebilirsiniz.