Soru : Yardımseverlik, paylaşma duygularını öne çıkaran bir hikâye yazınız. Yazınıza serim, düğüm ve çözüm bölümlerinden oluşan bir taslak hazırlayarak başlayınız. Yazdıklarınızı sınıf ve okul panosunda paylaşmak için hazırlık yapınız
Ödev cevabı kısaca : Bir Palto, Bir Çikolata ve Sonsuz Yardımseverlik
Elbisesi yırtık bir çocuk, kışın soğuk bir günde donmak üzereydi. Köyün zengin adamı, rastgele o çocuğa yardım elini uzattı, ona kalın, sıcacık bir palto giydirdi. Daha sonra çocuğun eline bir çikolata verdi ve gülümseyerek dedi ki: "Bunu yiyeceğim zaman ayırsan da benimle paylaşır mısın?" Çocuk sevinçle kabul etti ve söz verdi. Yıllar sonra, artık bir yetişkin olan çocuk, aynı köydeki bir fakir çocuğa yardım etmek için aynı zengin adamı aradı. Ona yine yardım elini uzattı, ancak bu sefer bir iş teklif etti.
Zengin adam dedi ki: "Sana yardım etmeyi kabul ediyorum, ama sana bir şartım var. Bu işi kabul edersen, sana para ödemeyeceğim. Ancak sen de benim gibi, bir gün başkasına yardım etmeyi kabul edeceksin. İşte bu benim tek isteğim." Çocuk gülümseyerek kabul etti ve böylece yardımlaşma zinciri devam etti. Herkes birbirine yardım etti, sıcak giysiler ve yemekler paylaşıldı, çünkü insanlar birbirlerine yardım etmekten asla vazgeçmedi. Bu küçük köy, yardımseverlik ve paylaşma ile dolu bir yerdi, çünkü herkes birbirine yardım etmeyi ve paylaşmayı önemsiyordu.
Bir Köyün Dayanışma Hikayesi: Ali'nin Yardımseverliği
Ali, köyde yardımseverliği teşvik eden bir hikayenin kahramanıdır. Köyde yaşayan yaşlı bir adam olan Mehmet Amca'ya yardım etmeye karar verir. Ona düzenli olarak yiyecekler götürür ve yaşlı adamın ihtiyaçlarını karşılar. Bu hareket, köy halkı arasında bir dayanışma duygusu yaratır. İnsanlar birbirlerine yardım etmeye başlar, ve köyde olumlu bir değişiklik yaşanır. Ali, bu yardım hareketini başlatarak köydeki insanları bir araya getirir ve dayanışma duygusunu pekiştirir. Bu kısa hikaye, yardımseverliğin toplulukları nasıl bir araya getirebileceğini ve olumlu bir değişiklik yaratabileceğini anlatıyor.
Başka bir hikaye örneği
Serim: Bir zamanlar uzak bir köyde, adı Ahmet olan bir çocuk yaşardı. Ahmet, bu köyün en fakir ailesine mensuptu, ancak kalbi zenginlik doluydu. Ahmet'in yaşadığı köyde, insanlar birbirine yardım etmeyi ve paylaşmayı çok önemserdi. Her yıl düzenlenen geleneksel "Paylaşma Festivali" ise köyün en heyecanla beklenen etkinliğiydi.
Düğüm: Bir gün, Paylaşma Festivali'ne sadece bir hafta kalmışken köyün başka bir ucundan gelen haberler, felaketle sonuçlanabilecek büyük bir orman yangını çıktığını duyurdu. Köylüler yangını söndürmek için elbirliğiyle çalışmaya başladılar, ama yangın hızla yayılıyordu ve köylerine yaklaşıyordu. Köyün lideri, yangını kontrol altına almak için daha fazla suya ihtiyaçları olduğunu anladı.
Çözüm: Köyün lideri, köy halkına dönerek, "Yangını söndürebilmemiz için daha fazla suya ihtiyacımız var. Herkes varil ve kovalarla su getirebilir mi?" dedi. Köy halkı hemen harekete geçti. Ahmet de su taşımaya yardım etmek istedi, ancak sadece bir tek kovası vardı ve o da çok küçüktü.
Ahmet'in yanına en yakın komşusu olan Zeynep geldi ve ona daha büyük bir kova verdi. Zeynep, "Senin kovanın çok küçük, Ahmet. Benimkinin daha fazla su alabileceğini biliyorum. Birlikte daha fazla su taşıyabiliriz," dedi. Ahmet, Zeynep'e minnettarlıkla gülümsedi.
Ahmet ve Zeynep, birlikte köyün su kuyusuna gittiler ve kovalarını doldurarak yangın söndürme çalışmalarına katıldılar. Diğer köylüler de aynı şekilde yardımlaşarak yangını kontrol altına aldılar. Sonunda, yangın köye ulaşamadan söndürüldü.
Paylaşma Festivali o yıl çok özel bir anlam taşıdı. Köy halkı, birbirlerine yardım etmenin ve paylaşmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladılar. Ahmet ve Zeynep'in dayanışması, köydeki dostluğu daha da pekiştirdi. Herkes, sadece festivalde değil, her gün yardımsever ve paylaşımcı olmanın önemini fark etti.