Gerçek anlam: Bir kelimenin bizde çağrışım yapan ilk anlamı kelimenin gerçek anlamıdır.
Örnek: Sobaya attığımız odunların hepsi kısa sürede yandı.
Yan anlam: Bir kelimenin gerçek anlamına ek olarak kazandığı diğer anlamdır.
Örnek: Plajda uzun süre güneşlenince omuzları iyice yandı.
Mecaz anlam: Bir kelimenin gerçek anlamıyla ilgisi olmayan yeni bir anlam kazanmasıdır.
Örnek: Annem gelmeden eğer eve çekidüzen vermezsek işte o zaman yandık.
Yanmak, gerçek anlamına baktığımız zaman ısı ve ışık yayarak kül haline geçmeye denmektedir. Bir maddenin ateş alarak alev almış duruma geçmesine yanmak denir.
Yanmak kelimesinin gerçek anlamı ile örnek cümleler
- Odunların yanarken çıkardığı sese bayılıyorum.
- Yanan ormanlar ile ilgili olarak soruşturma başlatıldı.
- Üzerime düşen közler elbisemi yaktı.
- Bunun yanmayacağını sakın düşünme.
- Çakmağı çaktıktan sonra alev alarak yanmaya başladı.
- Ev cayır cayır yanıyordu.
- Ateş öyle bir yükseldi ki oradaki samanlar birden yanmaya başladı.
- Ormana atılan sigara yüzünden her yer yanmaya başlamıştı.
- Annem ocağa yemek koydu ama altını yakmayı unutmuş.
Yanmak kelimesinin mecaz anlamında daha çok olumsuz bir durumla karşılaşma ihtimalini düşünmek ve bundan dolayı cezalandırılabilme ihtimalini, zarar görebilme ihtimalini anlatmaya çalışırız.
Yanmak kelimesinin mecaz anlamı ile örnek cümleler
- Eyvah! babam bizi böyle görürsek yandık. (Kızılma beklentisi)
- Öğretmen çalıştığımız yerden sormazsa yandık. (Başarısız olma beklentisi)
- Cebimizdeki para yetmezse yandık demektir. (Bitme ihtimalinin varlığı)
- Oya sen bu oyundan yandın. ( Hata yaptın çık)
- Bu konuda yanmamak için çok dikkatli olmalısın.
- Onun yüreği yanıyordu ama su dökeni yoktu.
- Çocuğun ateşi çok yükselmişti, cayır cayır yanıyordu.
- Kendi sıkıntısının çaresi olamıyordu, derdine yansın.
- O kadar ağır konuştuktan sonra söylediklerinden dolayı dili yandı.