Dürüst olmak erdemdir. Dürüstlük insanın bireysel hayatında ve toplumsal hayatında belirleyicidir. Güvenilir insanlar, dürüst insanlardır. Dürüst olmak, doğruyu savunmak ve dile getirmek, doğruluk için mücadele vermek anlamına gelmektedir. Yalan ise bunun tam tersidir.
İnsanlar ister istemez yalan söylemek zorunda kalabilirler. Yalan söylemek doğru bir davranış olmadığı için zararları bulunmaktadır. Yalanın sosyal zararları bireysel ve toplumsal olarak ortaya çıkmaktadır. Yalan söylemek, önünde sonunda insanların foyasının ortaya çıkmasına neden olur.
Yalan söyleyen insanların bazı olaylar üzerine kurguladıkları yalanların çok geçmeden anlaşılması bütün oyunların bozulması anlamına gelmektedir. Yalan söylemek doğru bir çıkar yol değildir. Yalan yalanı doğurduğu için yalan sarmaşık bir sahtekarlık halini alır.
Yalan söylemek ayrıca zamanla kişilerde alışkanlık durumuna dönüşürse işler sarpa sarabilir. Bu nedenle atalarımız yalancının mumu yatsıya kadar yanar demişlerdir. Yalan söyleyen kişinin yalan söylediği çok geçmeden gün çıkmadan anlaşılır anlamına gelmektedir.
Yalancılık ile ilgili paradoks da bunu göstermektedir. Yalan söyleyen kişinin yalan söylediği anlaşıldığından yalancılık suya düşmüş olur. Dürüstlük bu nedenle çok önemlidir. Toplumda adaletin, iyiliğin ve yardımlaşmanın temel kaynağı dürüstlüktür. En erdemli davranışlardan biridir.
Yalan söylemek ise alışkanlık haline getirilmemesi, hiç yapılmaması gereken en kötü davranışlardan biri olarak insanlar arasındaki güvene zarar vermektedir.