Toplumda beşeri ilişkilerin gerçekleştirilmesi toplumda barış, huzur ve güven ortamının gerçekleşmesi için gereklidir. Yalan, gıybet ve iftiranın sürekli olarak toplumda yapılması beşeri ilişkilere zarar vermektedir. Beşeri ilişkilerde insani davranışlar, duygu ve düşünceler yapıcı rol oynamalıdır.
Yalan, gıybet ve iftira toplumda anlaşmazlıkların yaşanması, suçun artması, barış, huzur ve adalet ortamının bozulması, beşeri ilişkilerin bozulması gibi durumlar yaşanmaktadır. Toplumda birlik ve beraberliğin bozulması insanların yalnızlaşması, özgürlüklerin zarar görmesi, hakların sağlanamaması gibi durumların yaşanmasına da neden olur.
Yalan, gıybet ve iftira toplumda zararlara neden olduğu gibi İslam dininde de haram kılınan davranışlar arasında yer almaktadır.
İftira ise aslında yapılmayan fakat başkalarının yalan ifadeleri ile yapılmış gibi gösterilen olaylar bütününe denir. Dinen kesinlikle haramdır. Gıybet ve iftiranın zararlarını maddeler halinde şöyle sıralayabiliriz;
- Toplumdaki huzuru bozar
- Kişiler arası küslükler, kavgalara sebep olur.
- İftiralar aile düzenlerinin bozulmasına neden olur.
- İftiralar dostlukları bitirir.
- Gıybet ön yargıların oluşmasına neden olur.
- Gıybet ve iftira günaha girmemize neden olur
Haklarında iftira edilen insanlar huzursuz olurlar. İftira, insanlar hakkında birtakım olumsuz kanaatlerin oluşmasına sebep olur. Bu durum halk arasında “Çamur at, izi kalsın.” şeklinde ifade edilir.
İftira ve kötüleme, insanların namus ve haysiyetlerine yönelik olursa daha zararlı olur. İftiraya uğrayan kimse işini kaybedebilir. Büyük emeklerle kurulan aile yuvası yıkılabilir. İnsanların birbirine güveni kalmaz. İftira sonucunda insanlar arasında sevgi ve dostluk bağları zayıflar; dayanışma ve yardımlaşma gibi güzel alışkanlıklar ortadan kalkar. Bu yüzden iftira hem bireylere hem de topluma karşı yapılabilecek en büyük kötülüktür.
İftira eden kimse, bununla amacına ulaşamaz ve sonunda dünyevi ve uhrevi bakımdan kendisi zararlı çıkar.
İftira son derece kötü ve tahrip edici bir hadisedir. Hem iftirayı yapan hem de kendisine iftira edilen kimse için oldukça rahatsız edici bir tutumdur. İftira sonunda insanlar arasındaki sevgi ve dostluk bağları zayıflar; dayanışma gücü ortadan kalkar. İnsanlar birbirine güven duymazlar. Bu güvensizlik, bir toplumun sosyal hayatını tamamen felce uğratan yıkıcı bir etki yapar. İftira, toplumdaki güzellikleri yakıp bitiren bir ateş gibidir.
İftira, toplumda adaletin tam olarak etkisini kaybettiği zamanlarda yaygınlaşabilen bir sosyal ve ahlaki hastalıktır çünkü adaletsizlik ve takipsizlik, kötü fiillerin yaygınlaşmasına ve artmasına yol açan bir başıboşluğa sebep olmaktadır. Günümüzde fertlerin birbirine iftirası yanında basın yayın yoluyla da iftiralar yapılmaktadır. Namus, iffet, haysiyet ve zimmet üzerindeki bir iftira ne kadar çok yayılırsa, iftiracının sorumluluğunun da o nispette artması tabiidir. Ayette şöyle buyurulur: “Mümin erkek ve o kadınlara işlemedikleri bir günahla eziyet edenler (onlara iftira atanlar), doğrusu açık bir günah yüklenmişlerdir.” (Ahzab suresi, 38. ayet.)