Yağma Hasan’ın Böreği deyiminin anlamı:
Hakkı olanın da olmayanın da kolayca faydalandığı, sahipsiz hiç kimsenin korumadığı mal mülk kaynağı.
Yağma Hasan’ın Böreği deyiminin hikâyesi:
Hiç kimse hak etmediği bir şeye el sürmemelidir. Alın teriyle sağlanan kazanç kutsaldır. Kısa yoldan zengin olmak isteyen köşe dönücüler hak hukuk tanımazlar. Bunlar emek ve alın teri hırsızlarıdır.
Fatih'in Gebze'de ölümü (1481)nden sonra İstanbul'da kıyamet kopmuş, zaten fırsat bekleyen asi yeniçeriler de İstanbul'a dağılmışlar. Kimse canından ve malından emin değilmiş. Yağmacı yeniçeriler, önce kendilerini aldatan sadrazam Karamani Mehmet Paşa'yı parçalayıp konağını yağmalamışlar. Daha sonra şehirdeki zenginlerin konaklarına hücum edip her tarafı talan etmişler. Zengin Yahudilerin oturdukları semtlere akın eden zorbalar büyük yağmalar yapmışlar.
Bu sırada Hasan adlı bir yeniçerinin işlettiği börekçi dükkânını da yağma eden yeniçeriler, işin aslını öğrenince, “Oldu bir kere, Yağma Hasan'ın böreğidir.” diye, börekleri yemeye devam etmişler.
"HAKKI olan veya olmayan herkesin yararlandığı kaynak'' anlamına gelen deyimine konu olan kişi, ünlü börekçi Yağma Hasan... 2. Dünya Savaşı yıllarında, ekmeğin karneyle satılması fırıncıları zora sokar. Bu sebeple çok sayıda fırıncı, iş bırakır. İş bırakmayan Karaköy'deki börekçi Hasan ise beğenmediği börekleri sokağa döker. Kapışılan bu börekler, börekçi Hasan'ın Yağma Hasan olarak anılmasına neden olur…