1 – Uzun kemikler, boyları enlerinden uzun olan kemiklere uzun kemikler denir. Vücudumuzun hareketini sağlarlar. Örneğin; bacaklar ve kollar.
2 – Kısa kemikler, enleri, boylar ve genişlikleri hemen hemen aynı olan kemiklerdir. Örneğin; el ve ayak bilek kemikleri.
3 – Yassı kemikler, şekilleri yassı görünümünde oldukları için bu ismi almışlardır. Örneğin; kafatası, kaburga kemikleri.
Eklemler kemiklerini birbirlerine bağlarlar, adeta bir köprü görevi görmektedirler. Eklemler bazen hareketli, bazen hareketsiz bazen de yarı hareketli olarak bulunurlar.
Elimizi kapadığımızda, parmaklarımızı açtığımızda bacağımızı hareket ettirdiğimizde eklemlerimiz çalıştırmış oluruz.
1- Oynar eklemler, organizmanın hareket görevi üstlenmiş, hareketini yapan kemiklerde tam hareketli özelliklerde olan eklemlerdir. Oynar eklemler, kol ve bacak kemiklerinde görülür. Bileğimiz bu eklem türü için iyi bir örnektir. Kemiklerin uçları eklem kısımları bir bağ dokusundan oluşur.
2- Oynamaz eklemler, iskelet sisteminin hareket etmeyen kısımlarda olan oynayamayan eklemlerdir. Kemikler birbirlerine girinti çıkıntılarla birbirlerinin içine girecek şekilde kenetlenmişlerdir. Oynamaz eklemler de eklem sıvısı ve kapsülü bulunmaz. Oynamaz eklemlerin bulunduğu yerler, kalça kemiği, kafatası, leğen kemiği gibi yassı kemikleri birbirlerine bağlarlar.
3- Yarı oynar eklemler, yarı oynar eklemlerin bulunduğu yerler, göğüs kafesinde ve omurlar arasındadır.