Büyük velilik. Akrebiyet-i İlâhiyenin inkişafına bakan ve veraset-i nübüvvetten gelen gayet kısa, fakat yüksek olan ve tarikat berzahına uğramadan zâhirden hakikata geçen velilik mesleği. (Sahabeler gibi)
En büyük velîlik; tarikat berzahına uğramadan, zahirden hakikate geçen ve peygamber varisliğinden gelen velîlik.
İlim ve amel yoluyla mazhar olunan en büyük velîlik.
Allah’ın kula yakınlığından inkişaf eden, kisbden (çalışmaktan) ziyade vehbiyetle gidilen, mahiyeti çok yüksek, meşakkatli, zevk ve lezzetleri az olan velâyettir. Misal olarak, peygamberlerin, sahabelerin ve ahirzamanda Hz. Mehdi ve talebelerinin şahs-ı mânevîsinin tarzıdır. Ayrıca akrebiyet-i İlâhiyenin inkişafına bakan ve verâset-i nübüvvetten gelen gayet kısa, fakat çok yüksek olan ve tarîkat berzahına uğramadan doğrudan doğruya zâhirden hakîkate geçen velilik mesleğidir. Velâyet-i Kübrâ mesleği, Cenâb-ı Hakk’ın kuluna daha yakın olma sırrı olan akrebiyet-i İlâhiyenin inkişafına bakıyor. Velâyet, kurbiyet merâtibinde sülûktür; çok merâtibin tayyına ve bir derece zamana muhtaçtır. Nur-u âzam olan Risâlet ise, akrebiyet-i İlâhiyenin inkişafı sırrına bakar ki, bir ân-ı seyyale kâfidir. Öyleyse Velâyet-i Kübrâ; “Doğrudan doğruya, tarîkat berzahına uğramadan, lûtf-u İlâhî ile hakikate geçmektir ki, Sahabeye ve Tâbiîne has ve yüksek ve kısa tarîk şudur.
Velayet-i Kübra feyizleri nereden ve nasıl alınabilir?
Risale-i Nur’da bu konu şöyle açıklanmıştır: