YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, “Yurt dışı temaslardaki tabloya baktığımızda, yükseköğretim sistemi bugün Türkiye’nin yumuşak güç unsurlarından biri haline gelmiştir. Önemli olan, bunu bizim daha ileri götürmemizdir” dedi.
Çetinsaya, Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin ev sahipliğinde Bilim Merkezinde düzenlenen 223. Üniversitelerarası Kurul Toplantısında, “Yükseköğretimde Kalite İçin” başlığı altında göreve geldiği günden itibaren yapılan çalışmaları anlattı.
Bu süreçte Elektronik Belge Yönetim Sistemin Haziran 2012′de, İletişim Merkezinin Mart 2013′te hayata geçirildiğini dile getiren Çetinsaya, İletişim Merkezine 14 aylık sürede 258 bin çağrının geldiğini belirtti.
Paydaşlarla iletişime çok önem verdiklerini, bunun için Yükseköğretim Bilgi Paylaşım Formuoluşturduklarını anlatan Çetinsaya, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) ve teknik öğretmenlerin mühendislik tamamlamaları konusundaki projelerin bu forumdaki tartışmalarla şekillendiğini dile getirdi.
Öğrenci portalında da bütün öğrencileri ilgilendiren konuları paylaştıklarının atını çizen Çetinsaya, yeni yasa çalışmalarında oluşturulan web sitesinde de bu konuda gelen bütün düşünce ve eleştirilere yer verdiklerini söyledi.
Çetinsaya, “Yükseköğretimin yeniden yapılandırılması gündeme geldiğinde eminim, bu sitedeki bilgiler ve tartışmalar, politikacılara ve tüm paydaşlara yol gösterecektir” diye konuştu.
- Doçentlik başvuru sistemi
Hayata geçirdikleri doçentlik başvuru sisteminin meyvelerini de bu yıl alacaklarına işaret eden Çetinsaya, doçentlik sınav sistemine ilişkin yeni önerilerin görüşülme zamanının geldiğini dile getirdi.
Birçok kurum ve bakanlıkla ortak projeler gerçekleştirdiklerini anlatan Çetinsaya, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile sosyal sorumluluk projesi ve derslerinin yaygınlaştırılması, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Olimpiyat Mükemmeliyet Merkezleri kurulması, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile uluslararası öğrenci ofislerinin kurulması konusunda çalışmalar yürüttüklerini kaydetti.
Çetinsaya, sivil havacılık, trafik güvenliği ve denizcilik alanında standart geliştirilmesi konusunda da ilgili bakanlıklarla çalışma yaptıklarını anlattı.
- Yeni yatay geçiş sistemi planlanıyor
Her yıl 2 milyona yakın öğrencinin üniversite giriş sınavına girdiğini, bunların yüzde 40′ının bir üniversiteyi kazanmış kişiler olduğunu tespit ettiklerini anlatan Çetinsaya, sistem üzerindeki baskının azaltılması için yeni yatay geçiş sistemini planladıklarını söyledi.
Çetinsaya, merkezi yerleştirme puanını dikkate alarak bir yatay geçiş sistemi oluşturmanın hem adil olacağını hem de baskıyı azaltacağını vurguladı.
Yeni çift anadal ve yandal uygulamasında da fen edebiyat fakültesi, eğitim fakültesi ve iktisadi ve idari bilimler fakültesi öğrencilerinin, 70 başarı puanı şartını koruyarak kontenjan sınırlamalarını genişlettiklerine işaret etti.
Dikey Geçiş Sınavlarında (DGS) kontenjanları da bilinçli şekilde arttırdıklarının altını çizen Çetinsaya, bunun ön lisans programlarındaki süreçleri iyileştireceğini düşündüklerini söyledi.
Farbi Projesinin Türkiye’nin sosyal yapısına önemli katkıları olacağını düşündüğünü aktaran Çetinsaya, burada da tüm sayıları her yıl artırmaya çalıştıklarını belirtti.
YÖK Dil Projesiyle de her öğrencinin web tabanlı bir sistemle yabancı dilini geliştirmesini amaçladıklarını anlatan Çetinsaya, “Burada sadece İngilizce değil, Arapça, Çince, Rusça dillerinin de yer almasını ve öğrencilerin Türkiye’nin neresinde olursa olsun fırsat eşitliğiyle dil becerilerini geliştirmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Hayat boyu öğrenme kapsamında tezsiz yüksek lisansta ALES şartını kaldırdıklarını hatırlatan Çetinsaya, ikinci üniversite projesinde de açık öğretim fakültesi olan üniversitelerde yaklaşık 400 bin kişini okuduğunu dile getirdi.
- “Uluslararasılaşma” çalışmaları
Çalışmaların en önemli ayaklarından birinin de “uluslararasılaşma” olduğuna işaret eden Çetinsaya, “Yurt dışı temaslardaki tabloya baktığımızda, yükseköğretim sistemi bugün Türkiye’nin yumuşak güç unsurlarından biri haline gelmiştir. Önemli olan, bunu bizim daha da ileri götürmemizdir” şeklinde konuştu.
Uluslararasılaşma çalışmalarında kullanmak üzere “Study In Turkey” adında ortak bir marka oluşturduklarını anlatan Çetinsaya, uluslararası bütün faaliyetlerinde bu markayı kullandıklarını belirterek, üniversitelerden de bunu kullanmasını rica etti.
Çetinsaya, Dışişleri Bakanlığı, TİKA, Kültür ve Turizm Bakanlığı gibi paydaşlar ile THY’nin de bu konuda destek olacağına işaret ederek, şunları kaydetti:
“Bütün bu çabalar özellikle 2010 yılında yapılan temel politika değişikliği, bu markalaşma çalışmaları meyvelerini veriyor. 2011 yılında 32 binken bugün 70 bine geldik. Aslında Türkiye’deki üniversitelerde şu anda 55 bin uluslararası öğrenci var ama bir de açık öğretimde okuyan uluslararası öğrenciler var. Kosova, Azerbaycan, Almanya’dan, farklı yerlerden bu sayı 70 bine çıkıyor. Kısa dönemli uluslararası öğrencileri de katarsak bu sayı 80 binlere ulaşıyor. Bu manada gururluyuz.”
Çetinsaya, YÖK Başkan Vekili Şaban Çalış’ın yürüttüğü ve 2013′te Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun katıldığı törenle hayata geçirilen Mevlana Projesi’ni de Türkiye’nin prestij projesi olarak gördüğünü aktardı.
Araştırma amaçlı 6 bin öğretim elamanının yurt dışına gönderildiğini ifade eden Çetinsaya, “Buradan asıl faydalananlar; doktora öğrencileri ile doktorasını yeni bitirenler olacak” şeklinde konuştu.
Amerika’da bulunan NAFSA’nın öğrenciler için değil üniversitelerin birbirini tanıması için bir fuar gerçekleştirdiğini anımsatan Çetinsaya, bunun boş olan Avrasya ayağı için çalışmalara başladıkları bilgisini verdi.
Nisan 2015′te Avrasya bölgesi uluslararası fuarının İstanbul’da yapılacağını kaydeden Çetinsaya, Gürcistan, Makedonya, Afrika ve Ortadoğu üniversitelerini, Japon ve Latin Amerika üniversiteleriyle bir araya getireceklerini bildirdi.
Balkan Üniversiteler Birliğini de kuracaklarını açıklayan Çetinsaya, tüm Balkan üniversitelerinin ortak şemsiye altında toplanacağını aktardı.
- Üniversite kayıtları online yapılacak
Artık öğrenci belgelerinin e-devletten alınacağını hatırlatan Çetinsaya, akademisyen ve mezun belgelerinin de buradan alınması ile üniversite kayıtlarının da online gerçekleştirilmesi için çalıştıklarını ifade etti.
Yeterlilikler Çerçevesi konusunda da çalışmaların son aşamasına gelindiğini belirten Çetinsaya, bu konudaki ortak yönetmeliğin yakında çıkmasının beklendiğini dile getirdi.
Bilgi yönetim sistemi çalışması paylaşıldıktan sonra artık başka şeylerin zamanının geldiğine işaret eden Çetinsaya, artık branş bazında analizlere ihtiyaç bulunduğunu kaydetti.
Bu konuda bugün ÜAK’a iki çalışma sunacağını anlatan Çetinsaya, Türkiye’de işletme bölümlerinin değerlendirilmesine ilişkin rapor hazırlayan Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Torlak ve YÖK Başkan Danışmanı Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş’a teşekkür etti.
“Bu rapor bugün tartışmaya açılacak, önerilerle nihai aşamaya getirilecek” diyen Çetinsaya, Türkiye’de meslek yüksekokullarına ilişkin raporu hazırlayan Prof. Dr. Mahmut Özer ve YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Durmuş Günay’a da teşekkür etti.
Akademik özgürlükler meselesinde de ellerinden gelen gayreti sarf ettiklerinin altını çizen Çetinsaya, toplumsal faaliyetler birimi, milli komiteler ve akademisyenlerin sicil uygulamasının kaldırıldığını hatırlattı.
Çetinsaya, Akademik Özgürlükler Bildirisinin de yayınlandığını anımsattı.
Programda katılımcılara, “Yükseköğretimde Kalite İçin” başlığıyla hazırlanan kitapçık dağıtıldı.