Türkler tarih boyunca egemenliklerinin etkisi altında kalarak yaşamışlardır. Bu nedenle birçok devlet kurmuşlar ve hanedan arasında devlet politikaları belirleyerek ülke topraklarını paylaşmak durumunda kalmışlardır. Türklerin egemenlik anlayışında askeri düzen halinde yaşamak ve sürekli göçebe hayatın varlığı nedeniyle doğayla ve işgalci toplumlarla mücadele etmek yer almaktadır.
Türklerin egemenlik anlayışının sonuçları olarak birçok devletin kurulması devlet topraklarının hanedan arasında paylaşılması, düzenli orduların kurulması, savaş teknolojilerinin geliştirilmesi ve hakimiyet topraklarının genişlemesi söz konusu olmuştur.
Türkler geçmişten günümüze hemen her toprak bütünlüğü üzerinde hakimiyet kurarak yaşamışlar ya da devletlerin en büyük ve en güçlü ordularında etkin rol oynayarak bulunmuşlardır.
- Hun ve Kök Türk devletlerinde olduğu gibi Uygurlar Dönemi’nde de egemenlik anlayışı Tanrısal bir meşruiyete bağlanmıştır.
- Egemenlik anlayışına göre Kut anlayışı gelişmiş, hanedanın tüm üyeleri hükümdar olma hakkını kazanmıştır.
- Bu egemenlik anlayışı sayesinde Türkler, Asya’dan Avrupa’ya, Avrupa’dan Afrika’ya kadar olan geniş bir coğrafyada bir çok bağımsız devlet kurmayı başarmışlardır.
- Bu egemenlik anlayışı ile devleti yönetiminde merkezi yönetimi benimsemişlerdir, devlet otoritesi artmıştır.
- Egemenlik anlayışı ile Türkler kendi töre ve geleneklerine göre devletlerini yönetmişlerdir.