Türk ailesinin reisi olan baba, aile içinde yöneticilik ve koruyuculuk gibi görevleri üstlenmiştir. Türk halkı, koruyucu olduğu ve halkın refahını sağlamak amacıyla çalıştığı için devlet ile babayı özdeşleştirmiş, baba ile aynı görevleri üstlenen devlete de devlet baba demiştir.
Çünkü baba; ailede hanımı ve çocukları için fedakârlık yapan, onlara kol kanat geren ve ailenin refahı için çalışan kişi demekti. Devlet, babalık sıfatıyla halkını korur İhtiyaçlarını karşılar. Zor zamanlarında yanında yer alır.
“Temel Kanun” ya da Anayasa anlamındadır. Osmanlı Devleti’nin ilk ve son anayasası 23 Aralık 1876’da ilan edilmiş, 1878’de II. Abdülhamit tarafından askıya alınmış, 24 Temmuz 1908 ihtilali sonucunda yeniden yürürlüğe girmiştir.
İnsanlar aynı vatan üzerinde vatandaş olarak birçok ahlaki, örfi ve hukuki şeyler paylaşmaktadır. Devlet olarak bir milletin örgütlenmesinde insani, sosyal ve siyasal ihtiyaçların giderilmesi söz konusudur. Bu nedenle zaman içinde devletle ilgili bazı terimler üretilmiştir. Bazen devletin sert yüzü bazen de devletin yumuşak karnı esas alınarak oluşturulan terimler dilimize yerleşmiştir.
Devlet ana derken, devletin kucak açan ve merhametli yönü ele alınmaktadır. Devlet baba derken de devletin koruyup, kollayan, görüp gözeten yanı ele alınmaktadır. Devletin, milletine karşı olan sorumluluklarını ifade eden bu sözlerin toplumda sıkça kullanılması, devlet ve millet arasındaki bağın kuvvetli olduğunu göstermektedir.