İlk Türk İslam Devletlerinde boy teşkilatlanması devam etmiş, yaşayış şekillerine göre halk; şehirliler, köylüler ve göçebeler olarak çeşitli gruplara ayrılmıştır. Türk İslam toplumunda, İslamiyet öncesi Türk toplumlarında olduğu gibi pederşahi (ataerkil) aile yapısı görülmektedir. Bu yapıda, ailenin reisi baba olsa da annenin de aile yönetiminde etkisi büyüktür. “Yuvayı dişi kuş yapar.” atasözüyle kadınların toplum içerisindeki önemi belirtilmiştir. Eski Türklerde anne ve baba için kullanılan kang (baba) ve ög (anne) kelimelerinin yerine, Türk İslam devletlerinde babalar için ata, anneler için de ana kelimeleri kullanılmıştır. Türk İslam toplumunda çok eşle evlilik yaygın değildi ve kadın, eşiyle aynı haklara sahipti.
- Babadan sonra aileyi ana temsil ederdi. Babanın mirasını anne alırdı.
- Çocukların temsilcisi de ana idi.
- Aile içi ilişkilerde kadının bir çok rolü vardı. (Anne, eş, gelin, yenge vb.)
- Kadının toplumda bir çok görev ve sorumluluğu vardı.
- Bu yüzden Türk Kültüründe kadına verilen değeri göstermek için ana-baba, karı-koca derken anne babadan önce söylenmiştir.