Türk İslam devletlerinde hukuk, şerî ve örfî hukuk olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Kur’an hükümleri ve Hz. Muhammed’in söz ve davranışları temel alınarak oluşturulan şerî hukuk davalarına kadılar bakardı. Şerî hukuk davalarının başındaki görevliye kadılkudat adı verilir, kadıların verdiği kararlara itiraz edilmesi durumunda, İslami bir kurum olan Mezâlim Divanı’na (Divan-ı Mezâlim) başvurulurdu.
Örfî hukukun kaynağı ise Hun, Kök Türk ve Uygur kanunları ile Oğuz gelenekleridir. Örfî hukuk daha çok yönetim, askerlik ve mali konularla ilgiliydi ve örfî hukukun başında emir-i dâd bulunurdu.
Türk İslam devletlerinde devletin başı olan hükümdar, İslamiyet öncesi Türklerde olduğu gibi adalet teşkilatının da başında bulunurdu. Aynı zamanda en büyük yargıç sıfatıyla Divan-ı Mezâlim’in başındaki kişi olarak kadilkudat ve emir-i dâd’ın tayinlerini yapardı.
TÜRK İSLAM DEVLETLERINDE HUKUK
ÖRFÎ HUKUK
Kaynakları
- Hun gelenekleri
- Kök Türk ve Uygur kanunları
- Oğuz gelenekleri
Başındaki Görevli : Emir-i dâd
Kullanıldıkları Alan
- Yönetim
- Maliye
- Askerlik
ŞERÎ HUKUK
Kaynakları
- Kur’an
- Sünnet
- İcma
- Kıyas
Başındaki Görevli : Kadilkudat
Kullanıldıkları Alan
- Evlenme
- Boşanma
- Miras
- Maliye