Türk edebiyatında “saf şiir” (öz şiir) anlayışı Ahmet Haşim’in “Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar” adlı makalesiyle başlamıştır. Paul Valery (Pol Valeri)’nin şiirde dili her şeyin üstünde tutan görüşünden hareketle Türk edebiyatında; Necip Fazıl Kısakürek, Ziya Osman Saba, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Muhip Dıranas, Cahit Sıtkı Tarancı, Asaf Halet Çelebi, Behçet Necatigil, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Sedat Umran gibi şairler tarafından bu anlayış benimsenmiştir
Saf şiir anlayışını benimseyen sanatçılar ideolojik kaygılardan uzak durmuşlardır. Öz şiir anlayışını benimseyen şairlerde estetik ve biçim kaygısı ön plandadır. Öz şiir anlayışında amaç “güzel şiir” yazmaktır. Bu şiirde imge ve söz sanatları ön planda tutulmuştur.
Şairler şiire özgü düşsel bir dünya kurmuşlardır. Hece, aruz veya serbest ölçü arasında ayrım yapılmamış; daha çok serbest şiir tercih edilmiştir. Şairler bireysel duyarlılıkları dile getirmişlerdir. Doğa, yaşama isteği, ölüm, aşk gibi konuları bireyden insanlığa doğru bir anlayışla işlemişlerdir. Şairler “Sanat sanat içindir.” anlayışını benimsemişlerdir. Saf şiiri savunanlar için sanat bir form (şekil) sonucudur. Şiirde mükemmelliği, kusursuzluğu yakalamaya çalışmışlardır. Ahenk; söyleyiş tarzı, ritim, kafiye, iç kafiye ve aliterasyon gibi ses benzerlikleriyle sağlanmıştır.
Saf ( öz ) şiir anlayışını benimseyen şairler “sadece şiir” düşüncesini savunmuşlardır. Ahmet Haşim ve Yahya Kemal saf şiir anlayışının ilk temsilcileridir. Bu anlayışa sahip şairler Batı edebiyatındaki sembolizm ve parnasizm akımlarından etkilenmişlerdir. Saf şiirin önemli temsilcilerinden olan Ahmet Muhip Dıranas; Fahriye Abla, Kar, Seranad şiirleriyle tanınmıştır. Şair, Fransız sembolistlerin etkisiyle saf şiire yönelmiştir. Şiirini biçim ve ahenk üzerine kurmuştur. Ölçü ve uyağa önem vermiştir.
“Olvido” şiiri bir günün sonunda unutulan hatıralar üzerine kurgulanmıştır. Şiirde akşamın olması hatıraların canlanmasına sebep olmuştur. Şiirde birçok benzetme ve kişileştirmeden yararlanılmış, unutuş bir insan gibi somutlaştırılmıştır. Ayrıca doğa unsurlarına insan özellikleri verilerek kişileştirme sanatı yapılmıştır.
Saf şiirin özellikleri
- Bu görüşü savunanlarda estetik tavır ön plandadır.
- "Sanat için sanat"anlayışı hakimdir.
- Öz şiir anlayışı savunan şairler, siyasi olaylardan uzak durmuş, sadece saf şiiri amaçlamışlardır.
- Şiir dili her şeyin üzerindedir.
- Şiir bir biçim sorunudur.
- Şairler iç ahengi yakalayabilmek için söz sanatlarında, ses benzerliklerinden redif ve kafiyeden yararlanmışlardır.
- Dilde saflaşma, sadeleşme görülür.
- Şiir soylu bir sanat olarak kabul edilir.
- En değerli şey dizedir.
- Şairlerin kemdine özgü imge düzenleri vardır.
- Sembolizmden etkilenmişlerdir.
- İşlenen temalar sıradan okurun anlayamayacağı niteliktedir.
- Güzel şiirin ancak çalışarak elde edileceği ve şiirin emek işi olduğu görüşü hakimdir.
Saf şiir anlayışı benimseyen şairleri ikiye ayırabililiz:
A) Bireysel yazanlar
B) Yedi Meşaleciler
Saf şiirin bireysel yazan temsilcileri
1) Yahya Kemal Beyatlı
2) Ahmet Haşim
3) Cahit Sıtkı Tarancı
4) Ahmet Muhip Dıranas
5) Asaf Halet Çelebi
6) Necip Fazıl Kısakürek
7) Ahmet Hamdi Tanpınar
8) Özdemir Asaf
9) Behçet Necatigil
10) Fazıl Hüsnü Dağlarca
Yedi Meşaleciler
1) Ziya Osman Saba
2) Sabri Esat Ziyavuşgil
3) Yaşar Nabi Nayır
4) Muammer Lütfi Bahşi
5) Vasfi Mahir Kocatürk
6) Cevdet Kudret Solok
7) Kenan Hulusi Koray