Muharrem’in onuncu gününe Aşure Günü, dokuzuncu günü ile onuncu günü arasındaki geceye de Aşure Gecesi denir. Muharrem ayı, Kur’ân-ı kerîmde kıymet verilen dört aydan biridir. Aşure Gecesi, bu ayın en kıymetli gecesidir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Aşure Günü zerre kadar sadaka veren kimseye, Allahü teâlâ Uhud dağı kadar sevap verir.” [Şir’a]
“Allahü teâlâ, Aşure Günü’nü üstün kılmıştır. Allahü teâlâ, gökleri, yeri, dağları, denizleri, yıldızları, Arş’ı ve melekleri, Âdem aleyhisselâmı Aşure Günü yarattı. İbrahim aleyhisselâmın dünyaya gelişi ve Nemrud’un ateşinden kurtuluşu Aşure Günü oldu. ibrahim aleyhisselâma, oğlunun yerine kesmek için, büyük koç bugün ihsan edildi.” [Taberanî]
Peygamberler tarihi açısından önemli bir gün olup, Arapçada on anlamına gelen "aşara" kelimesinden türeyen Aşure Günü, hicri yılın ilk ayı muharremin onuncu gününe denk geliyor.
Hadis kaynaklarına göre, Hazreti Nuh'un gemisinin tufandan kurtulması ve Hazreti Musa'nın Kızıldeniz'den geçerek İsrailoğulları'nı Firavun'dan kurtarması hadiseleri de bu günde gerçekleşti.
Ayrıca kültür tarihine ait birçok esere göre, Hazreti Adem'in işlediği günahtan sonra tövbesinin kabul edilmesi, Hazreti İdris'in diri olarak göğe yükseltilmesi, Hazreti İbrahim'in ateşte yanmaması, Hazreti Yakup'un, oğlu Yusuf'a kavuşması, Hazreti Eyyub'un hastalıklarının iyileşmesi, Hazreti Yunus'un balığın karnından çıkması ve Hazreti İsa'nın doğumu ve ölümden kurtarılarak göğe yükseltilmesi gibi hadiselerin de bugün yaşandığı kabul ediliyor.