Edebiyat toplumla etkileşim içindedir. Toplumdaki gelişme ve değişmeler edebiyatı etkiler ve yönlendirir. 20 yy.da yaşan birçok olay bu anlayışla dile getirilmiştir. Bu anlayış doğrultusunda roman, şiir ve öykü türlerinde eserler vermişlerdir. Şairler içinde bulunduğu toplumun sorunlarıyla ilgilenir. Bu sorunları hem dile getirirler hem de kendi ideolojileri doğrultusunda çözüm yolları sunarlar. Bireysellik yoktur. Kollektiflik vardır.
Her edebi metin kendi içinde her ne kadar bireysel kaygılarla yazılmış gibi görünse veya kurgu ürünü olsa da ucundan kenarından biraz da olsa toplumsal sorunlara değinmeden edemez. Üstü kapalı da olsa toplumda olup bitenler hakkında bize ipuçları verir.
Bir edebiyatçı metnini yazarken dönemin toplumsal dokusundan bağımsız olarak ürünler veremez. Olay örgüsü ve karakterler açısından döneminin dışına çıkabilir, ütopik veya distopik ürünler ortaya koyabilir fakat bunu en temelinde içinde bulunduğu toplumsal havadan etkilenerek yapar.