İslam, dünya hayatında insanların ahlaki ilkeler etrafında bir arada yaşamalarını esas alan bir toplum modelini öngörür. İnsan, fıtratı gereği başka insanlarla bir arada yaşamaya ihtiyaç duyar.
Dinimizin ortaya koyduğu ahlaki sorumlulukların temelinde her bir insana yaratılıştan verilen haklar vardır. Bu haklar, toplumun adalet ve güven duygusuyla bir arada yaşamasını sağlayan değerleri ortaya çıkarır. Rabbimizin her bir kuluna iyi ve güzel davranışlarda bulunmasını emretmesi aynı zamanda ahlaki değerleri ilke edinen bir toplum yapısına ulaşmayı sağlamak içindir. Böylece her insan, bireysel ahlaki sorumluluklarıyla toplumsal değerlere ulaşmaya çalışır ve toplumsal ahlakın gerçekleşmesinin bir parçası olur.
- Topluma karşı sorumluluklarımızın başında, birbirimizi sevmek ve karşılıklı haklarımıza saygı göstermek gelmektedir.
- Toplumsal görevlerimizden biri de iyilikte yardımlaşmak, muhtaçlara yardım elini uzatmaktır
- İmkan ve olanaklar ihtiyaca göre en uygun bir şekilde kullanılmalı, ahlakî ölçülere göre gereken yerlere, gerektiği kadar harcanmalıdır. Bunların toplumun zararına kullanılması; harcamada lüks ve israftan kaçınılmalıdır.
- Çalışmak, üretmek ve kazanmak bireysel bir hak olduğu gibi, aynı zamanda kendimize, ailemize ve topluma karşı bir vazifedir Kendimizin ve bakmakla yükümlü olduğumuz Aile fertlerinin ihtiyaçlarını karşılamak, yakınlarımıza ve topluma yük olmamak için çalışmak, sosyal görevlerimiz arasındadır.
- Toplumsal görevlerimizden bir diğeri de, kamu mallarını korumak, haksız yollarla bunları elde etmeye çalışmamaktır. Bu haklar, Af, sulh gibi bir yolla ıskat edilemez, kaldırılamaz veya değiştirilemez Toplumda bütün fertlerin, bu hakları koruma, kollama hak ve sorumluluğu vardır.
- İnsanların fikirlerine saygılı olmalıyız.
- Başkalarını rahatsız etmemeye çalışmalıyız.
- Oturuşumuza kalkışımıza dikkat etmeliyiz.
- Hoşgörülü olmalıyız. Ani tepki vermemeye çalışıp başkalarının sözünü kesmemeliyiz.