Tevekkül inancı, bir insanın elinden gelen her türlü çabayı gösterip daha sonrasında Allah'a güvenmesidir.
Tevekkül inancı insana doğruyu gösterir. Yani bir insanın çalışmadan, çabalamadan ve emek harcamadan başarılı olamayacağını benimsetir. İnsanların bir işi başarabilmesi için ilk önce elinden gelen her şeyi yaptıktan sonra gerisini Allah'a bırakmasına tevekkül denir. Bu anlayış hem doğru hemde insana öz güven aşılayan bir anlayıştır. İnsan çalışıp, çabalayıp ve emek verdikten sonra içinde bir rahatlama oluşur. Daha sonra ellerini Rabbine açıp dua ettiğinde o işi tam başaracağına inancı tam bir şekildedir. Bu şekilde de öz güven duygusu çok yüksektir.
Kişinin, kendini her durumda Allah’ın irade ve takdirine teslim ederek O’ndan gelene rıza göstermesi tevekkülün özünü meydana getirir.
Tevekkül inancı insana şunları kazandırır;
- İnsan öz güven sahibi olur
- Huzurlu ve başarılı hayat sürer
- İnsanı çalışmaya ve emek harcama teşvik eder
- Gereksiz endişelerden ve korkulardan kurtulur.
- Tembellikten kurtarır
- İnsan İslam dininin anlayışına göre bir hayat geçirir
- Tevekkül inancı, insanı dinine bağlar, Allah ile arasındaki bağı güçlendirir.
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Cennet’e girecek bir kısım insanlar vardır ki, onların kalpleri kuş kalbi gibi (rakîk ve güven içinde)dir.” (Müslim, Cennet 27. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 331)
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Allah’a tevekkül etmenin sonu cennettir.
2. Tevekkül, yersiz sıkıntı ve kaygıların azab ve sitresinden kişiyi kurtarır, huzurlu bir hayata kavuşturur.