Ortaokul 8’inci sınıf öğrencilerinin iyi bir liseye girmek için yarışacağı TEOG ortak sınavlarına sayılı günler kaldı. öğrenciler 27-28 Nisan tarihlerinde düzenlenecek sınavlarda Türkçe, matematik, din kültürü ve ahlak bilgisi, fen ve teknoloji, T.C inkılap tarihi ve Atatürkçülük ile yabancı dil derslerinden toplam altı sınava girecek. İki gün sürecek sınavlarda her oturum 40 dakika sürecek ve adaylara 20’şer soru yöneltilecek.
Sınav öncesinde öğrenciler kaygılarını yatıştırmak, aileler de adaylara destek olmak için çabalarken uzmanların uyarıları da devam ediyor. “Düzenli uyku ve beslenme, başarıda önemli bir rol oynar. Sınavdan önceki gün yapılması ve yapılmaması gerekenleri, kaygının baş edilebilecek bir duygu olduğunu, her öğrencinin farklı bir sınav stratejisi ile başarıyı yakalayabileceğini ve dikkatin geliştirilebilir bir beceri olduğunu unutmayın!” diyen Özel İzmir SEV Ortaokulu’ndan Uzman Psikolog Göker Gülçür’ün öğrencilere tavsiyeleri şöyle:
UYKU ÖĞRENİLENİ PEKİŞTİRİR: Kişisel farklılıklar da göz önünde bulundurulduğunda, 7-9 saat arası uyku, 8’inci sınıf yaş grubu için ideal. Uyku, sadece vücudun ve bedenin dinlendiği pasif bir süreç değil. Uyku esnasında öğrenilen bilgilerin uzun süreli hafızaya aktarımı pekiştirilir. Bu süreç, dört aşamalı uyku döngüsünün son iki aşamasında, beynin hipokampus ile korteksi arasındaki bilgi alışverişi ile gerçekleşir. Bu nedenle; uykudan ödün vererek yapılacak ek çalışmalar yerine, yaş grubu için önerilen uyku süresi aralığından ödün vermemek, başarılı olmakta daha etkin rol oynar.
DOĞRU BESLENEREK ENERJİ DEPOLAYIN: Doğru beslenme, öğrencilerin bilişsel yeterliliği üzerinde yok sayılamayacak bir öneme sahip. Karbonhidrat-protein-yağ dengesi sağlanmış bir diyet; hem öğrencilerin yoğun çalışma temposu için gerekli enerjiye sahip olmalarını sağlar, hem de beslenmeden kaynaklanan olası bir rahatsızlığı engellemiş olur.
‘SON GÜN’CÜLER KONU TEKRAR ETSİN: Sınavdan önceki gün öğrencinin ders çalışması; yaşadığı kaygı ve o güne kadar yaptığı çalışmadan duyduğu memnuniyetle alakalı bir durumdur. Öğrenciler genellikle, yaklaşan sınavın verdiği heyecanla yetersiz çalıştıklarını, son bir kontrol yapmaları gerektiğini veya eksik kalan konuları olduğunu düşünebilirler. Son gün yapılan çalışmalarla ilgili temel yaklaşım; öğrencinin bu çalışmayı yapmak isterken hissettiği duygu ve çalışmayı yaptıktan sonra hissedeceği duygunun değerlendirmesi ile belirlenmeli. Genel olarak, son gün yapılan çalışmanın işlevselliği olmadığı söylenebilir. Ancak, ısrarla ders çalışmak isteyen öğrenci de engellenmemeli. Bu öğrenci, büyük ihtimalle yaşadığı kaygıyla bildiği tek yöntemi kullanarak baş etmeye çalışıyordur: Ders çalışarak. Öğrenci son gün çalışma yapmak istiyorsa, soru çözmek yerine konu tekrarı yapmayı tercih etmeli.
YAĞLI YEMEYİN UYKUNUZDAN OLMAYIN: Öğrencilerin son gün ders çalışmaması tercih edilen durumdur. Peki neler yapılabilir? Öğrencinin rutininde bulunan, keyif aldığı, ağır fiziksel efor gerektirmeyen herhangi bir aktivite uygun olabilir. Önemli olan, sınav öncesinde öğrencinin fiziksel yaralanma yaşamaması ve alışık olduğu bir ortamda, sevdiği kişilerle vakit geçirebilmesidir. Son gün, uyku kalitesinde yaşanabilecek olumsuzlukları engellemek amacıyla çok yağlı yiyeceklerden kaçınılmalı. Olağan beslenme rutinin dışında kalan yiyecekler tüketilmemeli ve besin zehirlenmesi gibi olumsuz durumlardan kaçınmak için güvenilir yerlerde pişen yemekler yenmelidir.
HUZURLU ORTAMA GEÇİN HAYAL KURUN: Kaygı; mutluluk, öfke ve üzüntü gibi bir duygudur, kontrol edilebilir ve belli seviyede işlevseldir. Bize rahatsızlık veren, yoğun kaygı halidir. Sınav esnasında ve öncesinde kaygıyı kontrol edebilmek için vücudumuzdaki kasları sıkıp gevşeterek, ağzımızda tükürük salgılayarak, burnumuzdan nefes alıp ağzımızdan vererek, kaygının fiziksel belirtileri ile baş edebiliriz. Kaygı ile birlikte gelen olumsuz düşünceler de öğrencinin kendisini huzurlu hissettiği bir yerde (odası, deniz kenarı, vb.), hayal ettiği kısa süreli imajinasyon çalışması ile kontrol edilebilir.
HERKESİN SINAV STRATEJİSİ FARKLI: Her öğrencinin çalışma sistemi ve stili farklı olabileceği gibi her öğrencinin sınav stratejisi de farklı olabilir. Örneğin; kimi öğrenci kodlamayı sona bırakırken, kimi öğrenci her sorudan sonra bu işlemi yapar. Bu durum, öğrencinin dikkat seviyesi ve hafıza gücüyle ilgilidir. Sınavda uygulanacak strateji, öğrencinin deneme sınavlarında kullandığı ve kendisi için işlevsel bulduğu yöntemler arasından seçilmelidir. Bu farklılıkları da göz önünde bulundurarak aşağıdaki noktalara dikkat etmek önemli:
* Turlama tekniğini kullanmak (Kolay-orta-zor soru sıralaması)
* Atlanılan sorunun hem optik formda hem de soru kitapçığında işaretlenmesi
* Yapılan kodlamanın sınav sonunda kontrol edilmesi
* Sınav cevapları kontrol edilirken önceden verilen cevabın kapatılması
* İstenilen cevabın olumlu-olumsuz olduğunun belirlenmesi
DİKKAT GELİŞTİRİLEBİLİR BİR BECERİDİR: Dikkat; yapılacak dikkat güçlendirme çalışmaları ile geliştirilebilecek bir beceridir. Bu egzersizler, çeşitli yayınevlerinin hazırladığı kitaplar halinde piyasada bulunuyor. Sınavda yapılabilecek olası dikkat hatalarına ve çözümlerine karşı şu
önlemler alınabilir:
Yanlış kodlama: Kodlama stratejisi gözden geçirilmeli, sınav sonunda kodlama kontrol edilmeli.
Yanlış şıkkı işaretleme: Bulunan sonuç, şıklardaki formata uygun olarak sorunun yanına yazılmalı (sayısal dersler için)
Soruda ne istendiğini anlamama-atlama: Uzun sorularda önce soru kökünü okuma, kelimelerin altını çizme veya sembolle belirtme.
Dört işlem hataları: Kontrol ederken sonuca değil, işlem sırasına odaklanma.