Bazı müçtehitlere göre, teheccüdü kılmak için yatsı namazından sonra uyuyup, tekrar kalkmak şart. Bazılarına göre ise, böyle bir şart söz konusu değil. Yatsıdan sonra sabah namazının vakti girinceye kadar bu namaz kılınabilir. Ancak Efendimiz’in uygulaması göz önüne alındığında yatsıdan sonra uyuyup, gece yarısı veya gecenin son üçte birinde uyanıp tehecüdü eda etmek daha uygun.
"Peygamber Efendimiz'in uyumadan önce kıldığı namaza 'gece namazı' adı veriliyor. Uyuyup da yatağından ayrılıp kıldığı namaza 'teheccüd namazı' deniliyor. Teheccüd demek, yataktan ayrılmak demektir. Uykudan kalkmak, uyanmak demektir. O açıdan; uyuduktan sonra uyanıp kılınan namaza teheccüd namazı denir. Hiç uyumadan yatsı namazından sonra kılınan kılınan namaza ise 'gece namazı' denir."
Teheccüd namazının vakti ile ilgili olarak gelen rivayetlerde, gecenin ortası veya son kısmının namaz, dua ve istiğfarla ihya edilmesi tavsiye edilmiştir. Konuyla ilgili fiili sünneti anlatan çok sayıdaki rivayetlerde, Peygamberimizin (asm) yatsıyı kılıp vitri kılmadan uyuduktan sonra, gecenin ortalarına doğru veya ortasından hemen sonra uyandığı, ondan sonra ibadete başladığı, bir süre namaz kıldıktan sonra vitir namazını ve daha sonrada sabah namazının sünnetini kıldığı ifade edilir.
Uyanamamaktan korkan kişi vitir namazını kılıp ondan sonra yatması daha uygundur. Teheccüd namazı kılındıktan sonra yatılıp tekrar sabah namazı için kalkılabilir. Bunda bir mahzur yoktur.
Teheccüd namazı, yatsı namazından sonra bir miktar uyuyup kalkınca kılınan bir gece namazıdır. İslâmın ilk devirlerinde henüz beş vakit namaz farz kılınmadan önce teheccüd namazı bütün mü’minlerin üzerine farzdı. Miraç’la birlikte beş vakit namazın farziyeti sâbit olunca, teheccüd namazı ümmet için nâfile bir namaz olarak kalırken, bir peygamber hassası olması cihetiyle sadece Peygamberimiz (a.s.m.) için farziyeti devam etti. Bu da İsrâ Sûresinin 79. âyetinde beyan edilmiştir. Çünkü sadaka ve zekât almaması ve nikâh gibi mazı meselelerde sadece Peygamberimize (asm) has, onun zatına mahsus ibadetler vardır. Teheccüd namazı da bunların içine dahildir.
Bu namaz iki rekâttan sekiz rekâta kadar kılınabilir. Yani, imkân nisbetinde iki, dört, altı ve sekiz rekât olarak kılınabilir. Mutlaka sekiz rekât kılınacak diye bir mecburiyet yoktur. Bu namazı insan kendi evinde kılabildiği gibi, gece çalıştığı iş yeri, fabrika gibi yerlerde uygun bir vakitte de kılabilir.
Teheccüd namazının fazileti hakkında pek çok hadis rivayet edilmektedir. Bu hadislerden birisinin meâli şöyledir:
“Gecenin üçte birisi kalınca her gece Rabbimiz Tebâreke ve Teâlâ şafak sökünceye kadar şöyle buyurur:
‘Kim Benden bir şey isterse ona vereyim. Kim Bana duâ ederse onun duâsına icabet edeyim. Kim istiğfar ederse, ona mağfiret edeyim.”