Tasdik, doğrulamak anlamında bir deyim olup, bir kimsenin dili ile ifade ettiği İslâm inançlarını kalbi ile doğrulamasıdır. Dolayısıyla tasdik, kişinin içyapısı ile ilgilidir.
İkrar, inancın dil ile ifade edilmesidir. Bunun en kısa şekli Kelime-i Şehadet getirmek, daha geniş olanı inanılacak esasları söz ile ifade ederek çaplı inanmaktır.
İman, Hz. Peygamber’in haber verdiği, ve tevatür yoluyla bize kadar ulaşan bazı bilgileri, kişinin kendi arzu ve iradesiyle kabullenmesi ve bunlara gönülden inanması demektir. Öyleyse iman kalple ilgili bir husustur. İman elle tutulur, gözle görülür bir nesne değildir. Her inanan kişi neye inandığını bilir. Fakat her bilen inanan değildir.
İkrar, kalpte bulunan inancın dil ile söylenmesi ve açığa vurulması demektir. Kalpte neyin gizli olduğunu insanlar bilemeyeceği için ondaki inancın dil ile söylenip açığa vurulması ve bu söz ve ikrar sayesinde inanç hakkında kanaate varılması gerekmektedir. Aksi takdirde kişiye hayatında ve ölümünden sonra mümin olarak mı kafir olarak mı muamele edileceği bilinemez. Bu sebeple ikrar, imanın bir parçası değil, olmazsa olmaz bir şartıdır.