Edep; Bir toplumda örf, âdet ve kural halini almış iyi tutum ve davranışlar veya bunları kazandıran bilgi anlamında kullanılan terim.
Edep, ahlâkın zirve noktasıdır. Bu, ham insanı ihsan duygusu ile kâmil insan hâline yükselterek Allâh’a karşı edep sahibi kılmaktır ki, edebin en yücesidir. Bu mertebelere çıkan Allah (c.c) dostlarının edep tanımı...
(Edeb yâ hû) ifâdesi, kulu her bakımdan edebe dâvet eder.
Zîrâ edep, ahlâkın zirve noktasıdır. Tasavvufun gâyelerinden biridir. Bu, ham insanı ihsan duygusu ile kâmil insan hâline yükselterek Allâh’a karşı edep sahibi kılmaktır ki, edebin en yücesidir. İkinci edep, Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e karşıdır. Cenâb-ı Hak, Hucurât Sûresi ve sâir sûrelerde mü’minlere Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e karşı edebi muhâfaza etmelerini hâssaten emreder.
Bu edepleniş, üstâda, ana-babaya, mü’minlere ve böyle silsile hâlinde bütün mahlûkâta uzanır.
Süfyân-ı Sevrî -kuddise sirruh- buyurur: “Güzel edep, Allah Teâlâ’nın gazabını söndürür.”
İbn-i Abbâs -radıyallâhu anhümâ- buyurur: “Bütün edeplerin başı, hem rahatlıkta hem de darlıkta Allah Teâlâ’nın emirlerine riâyet etmek ve yasaklarından da kaçınmaktır.”