Yazı insan birlikteliklerinin hafızasıdır. Yani olan bitenin, yapılıp edilenin kayıt aracıdır. Tarih yazıyla başlar zira yazı bize dolaylı değil doğrudan bilgi sunar. Herhangi bir mağara resminden, totem figüründen, herhangi bir alet, araç, gereçten daha kapsamlı bilgiler sunar. Bir resim sadece bir resimdir, bir alet sadece bir alettir. Onlar konuşmazlar ama onları biz konuştururuz, onlara biz anlamlar yükleriz. Oysa yazı kendiliğinden konuşur. Yazı konuşulmuş, düşünülmüş olanın kaydıdır. Yazı sesi değil kelimeyi, cümleyi imler. Ne nimettir ki tüm diller, ölü ya da yaşayan, tek heceli, büklümlü ya da eklemli fark etmez hepsi istisnasız mantıklıdır, mantıksaldır.
- Tarih geçmişteki bilgi ve delillere göre oluşturulan bir bilim dalıdır.
- Yazı ile geçmişte olan olaylar kayıt altına alınabilmiştir.
- Yazı sayesinde geçmişe ait bilgiler elde edilebilmiştir. Anlaşmalar, hitabeler, kil tabletlere yazılan bilgiler tarihe ışık tutmuştur.
- Bu yüzden tarih yazı ile başlar sözü söylenmiştir. Yazının tarih bilimi açısından önemi vurgulanmıştır.
Okumadan Geçme...