Yapıları gereği tüm insanlar, belirli bir perspektiften dünyaya bakar. Bu taraf olmanın giriş kapısıdır. Nasıl ki binalar kapısız olmaz ise insan da tarafsız olamaz. Seçtiği her şeyle bir tarafı inşa eder. Suya dahi "renksiz" dense de mikroskopla incelendiğinde bir rengi olduğu ortaya çıkacaktır. Bir damla sudan yaratılan insan da öyle!
Dücane Cündioğlu "Tarafsızlık bir düş, dürüstlük bir görevdir Hak ve hakikat bizden tarafsız olmanın keyfini sürmemizi değil, dürüst olmanın ızdırabını çekmemizi talep eder; dürüst olmanın, yani bir kuş gibi ürkek olmanın." der.
İnsanın tarafsız olmak anlamındaki objektifliği zordur. Zira objektif, sadece kameralarda olur. Zaten onun da derecesiyle, odağıyla, ayarıyla oynayın anında görünenler değişiverir.
Tarafsızlık tarifsizliktir. Kendini tanımlayamamanın kaçış rampasıdır. Bir gizlenme hali ve bilinçli bir kamuflajdır. Deve kuşu misali değişen iklimlere göre bazen deve bazen kuş olmaktır. Yaşken ot kuruyken odun olmaktır.
Doğru ile yanlış apaçık ortada iken, "Ben tarafsızım" diyerek doğrudan uzak kalmak, doğruya düşman olmaktır. Terazinin ağır basan tarafını göre göre tarafsızlık bayrağı dalgalandıranlar, sahtekârların ta kendileridir. Olaya, "tarafsız gözle bakarsam…" kabilinden kurulan cümleler olgunlaştırılmış kandırmaca içeren sözlerdir.
Taraf olmak, kayıtsız şartsız teslimiyet değil, hele ki taassup hiç değildir. Taraf olmak, ne holiganlaşmak ne de fanatizme sırt dayamaktır.. Yalpalamadan, arazinin rengine bürünmeden, hakkaniyet ve insaniyet çizgisinde olmaktır.
"Her insanın doğasında taraf olma özelliği vardır. İnsan fıtratı bunu içeriyor. Yine insan vicdanı da insanı bir tercihe zorluyor… Düşünmek taraf olmaktır. Dolayısıyla derdi, davası, düşüncesi olanın tarafı da olur… Mutlak bir tarafsızlık mümkün değildir… Tarafsızlık da son tahlilde bir taraftır…
İnsan, yaşamının her anında taraf olmasına rağmen tarafsızlığa inandırılır. Egemen güçlerin zihinler üzerindeki blokajı, algı operasyonları ile nesneleştirilen nesiller "tarafsızlık" adına sıradanlaştırılır ve sürüleştirilir… Acaba, bizden ısrarla tarafsız davranmamızı isteyenler, kendileri ne kadar tarafsız?
Kurt kuzuyu yerken tarafsız kalmak, kurdu tutmak anlamına gelir…Boşuna dememişler: Zulmün karşısında tarafsız kalmak namussuzluktur…Efendimiz (sav) buyurmuyor mu?“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.”Nemrut’un ateşine yürüyen karınca tarafını belli etme derdindeydi…Bu anlamda tarafsızlık meziyet değil zillettir… Korkaklığı, sinmişliği “tarafsızlığa” sığınarak savunamayız…’’ (1)
Kurt kuzuyu kaparken tarafsız kalmak tarafsızlığı "görmezden gelmek" olarak anlamaktır. Bu ise, kurdun iştahını arttıran acizliktir. Unutmayın ki, taraf olmayan bertaraf olur!
1. www.ramazankayan.com