T harfi ile başlayan zıt anlamlı kelimeler
taarruz: savunma,
taban: tavan,
tabansız: yürekli, cesur,
tâbi: serbest, hür, müstakil,
tabii: suni, yapay,
tacil: yavaşlama,
tahammül: sabırsızlık,
tahkir: övme, meth, iltifat,
tahliye: 1. tutuklama. 2. doldurma,
tahmini: kesin,
tahrik: yatıştırma,
tahrip: yapma,
tahripkâr: yapıcı,
tahsilât: ödeme, tediye,
takatli: güçsüz,
takatsiz: güçlü,
takdir: tekdir, beğenmeme,
takip: bırakma,
takmak: çıkarmak, sökmek,
takriben: kesin,
taksitle: peşin.
talâk: evlenme,
tamahkâr: tok gözlü,
tamam: eksik,
tamirat: bozmak, yıkmak,
tamtakır: dopdolu,
tanıdık: yabancı,
tanınmış: ünsüz,
tanınan: meçhul,
tanış: el, yabancı,
tanzim: bozmak, karıştırmak,
taraflı: tarafsız, bitaraf.
tarafsızlık: yandaşlık, taraflık.
tartılı: ölçüsüz,
tarumar: derli toplu,
tasa: sevinç,
tasalanmak: sevinmek,
tasarruf: harcama,
tasarruflu: hesapsız, ölçüsüz,
tashih: bozma,
tasdiksiz: onaylı, doğrulanmış.
tasvip: reddetme.
taşınır: taşınmaz, gayrimenkul,
taşkın: ölçülü,
taşlama: övgü.
taş yürekli: merhametli,
tatlı: acı.
tatmin: 1. doyumsuz. 2. hoşnutsuz.
tatsız: 1. leziz. 2. neşeli. 3.geçimli.
taze: bayat,
tecrübeli: toy, acemi,
tehlikeli: korkusuz, güvenli,
tek: çift.
tekasüf: seyrekleşme, sulanma, ayrışma,
tekil: çoğul.
tekin: 1. dolu, kalabalık. 2.uğursuz, tabu.
teklifsiz: resmi,
telâşlı: sakin, soğukkanlı,
tembel: çalışkan,
temelli: köksüz, eğreti,
temiz: kirli, pis, kusurlu, lekeli.
temkinli: ölçüsüz,
tenha: kalabalık.
tenzilât: zam, artırım,
teori: pratik.
terbiyeli: kaba, görgüsüz,
tereddüt: kararlılık,
ters: düzgün, elverişli, doğru,
tertemiz: pis.
tertipli: düzensiz,
teskin: tahrik,
teşhir: gizleme,
teşkilâtlı: örgütsüz,
teşkilâtsız: örgütlü,
teşvik: baltalama,
tetik: miskin, dikkatsiz,
tevazu: 1. kibirlilik. 2. süslü,
tevkif: tahliye, salıverme,
tevzi: toplama,
teyit: tekzip,
tez: 1. yavaş. 2. ağır.
tezat: uygunluk, eşlik,
tezyit: azaltma, eksiltme,
tıkanık: açık.
tıklım tıklım: bomboş,
tınmak: aldırmamak,
tıpkı: başka, değişik,
tiksinmek: hoşlanmak, imrenmek,
tinsel: maddi.
titiz: pasaklı, düzensiz,
tiz: pes. tok: aç.
tombul: zayıf,
toparlamak: dağıtmak,
toplama: 1. çıkarma. 2. dağıtmak, saçmak,
toplu: 1. dağınık. 2. çelimsiz, zayıf.
topluca: 1. münferit. 2. zayıfça,
toplum: fert, birey,
toptan: perakende,
toy: usta, tecrübeli,
tövbekâr: günahkâr,
tövbeli: ıslah olmaz, yola gelmez.
tuhaf: alışılmış, normal,
tutarlı: tutarsız, dengesiz, çelişik.
tutmak: salıvermek, bırakmak, koyuvermek,
tutsak: hür, özgür,
tutuk: akıcı.
tutuklamak: salıvermek,
tutuklu: serbest,
tutumlu: müsrif, eli açık.
tükenmek: artmak,
tüketici: üretici,
tüm: yarım.
tümsek: çukur,
tümsekli: konkav,
tüymek: yakalanmak.