Spor ile ilgili atasözleri
Nerede hareket, orada bereket; hareket olan yerde bolluk olur.
Spor ile ilgili deyimler
Havlu atmak
1) sp. Çalıştırıcı, sporcusunun karşılaşmayı terk ettiğini bildirmek için ringe havlu fırlatmak;
2) Başarısızlığını kabul edip mücadeleyi bırakmak, pes etmek.
Kafası ile oynamak; takım sporlarında arkadaşlarının durumunu göz önünde tutup en iyi fırsatı değerlendirerek bedenini fazla yormadan oynamak.
Puan almak (kazanmak)
1) Spor karşılaşmalarında başarılı bir oyun çıkararak kendine sayı sağlamak;
2) Genellikle test biçimindeki sınavda herhangi bir puan elde etmek;
3) mec. İtibar kazanmak, takdir edilmek.
Sahaya çıkmak
1) Spor karşılaşmasına başlamak için sahada yerini almak;
2) Alan araştırması yapmak için belirlenen yere gitmek;
3) mec. Mücadele etmeye başlamak.
Sayı hesabıyla; bir spor yarışmasında bir sporcu veya takımın kazandığı sayı bakımından:
Sayı hesabıyla bir galibiyeti bile öpüp de başımıza koyacaktık. - H. Taner.
Sıfırı tüketmek
1) Gücü kalmamak:
Sonra ulusal sporumuzda hızla geriledik, çok geçmeden sıfırı tükettik. - T. Halman.
2) Yoksul duruma gelmek, yoksullaşmak;
3) Ölmek.
Şike yapmak
1) Danışık spor karşılaşması yapmak;
2) mec. Bir çıkar karşılığı anlaşarak bir işi yapmak.
Takım tutmak; Spor takımlarından birini desteklemek.
Tur atlamak; spor karşılaşmalarında çok puan toplayarak veya kurada kazanarak bir sonraki tura katılma hakkını kazanmak.
Vücut yapmak; kas geliştirici hareket ve sporlarda bedeni güçlü duruma getirmek:
Erkek sporları tarihe karışıyor, halter kaldıran, vücut yapan kadın atletler gündelik manzaralar arasında…- A. İlhan.
Yürüyüş yapmak
1) Spor amacıyla yürümek:
Bir gün Küplüce arkalarında uzun bir yürüyüş yapmış. - H. Taner.
2) Bir olayı protesto etmek veya bir konuya dikkati çekmek amacıyla topluca yürümek.